'Öldürülecek Kürtleri' Çiller'e sorun
- GİRİŞ14.10.2011 08:40
- GÜNCELLEME14.10.2011 08:40
Susurluk kazası Türkiye'deki devlet eksenli kirli ilişkilerin deşifre edilmesinde bir dönüm noktasıydı. Tam anlamıyla açığa çıkartılamadı ama ortaya koyduğu devlet- siyaset- çete fotoğrafı çarpıcı bir gerçeği ifade ediyordu: "Bu devlet kirli işler yapıyor."
Şu bir gerçek ki, bu kirli işleri bir kişiye veya bir gruba mal etmek doğru değil. İzleri 70'lere ve daha gerilere uzanan, hatta bugün karşımıza çıkan Ergenekon'u da üreten bir zihniyetin varlığıdır söz konusu olan. Adı Özel Harp'tir, Kontrgerilla'dır, Susurluk'tur veya Ergenekon'dur.
Bu yapının ana ekseninde de "asker" var. Siviller ise "emir kulu"dur. Emir kullarının bazen kraldan çok kralcı oldukları da bilinir. Susurluk döneminde yapılanlar bu zihniyetin en pervasız halidir. Bunu da en iyi İbrahim Şahin biliyor. Ama ne ilginçtir ki bir ara "hafıza" sorunu yaşayan Şahin verdiği son ifadesinden şöyle diyor: "Susurluk olayı benim üzerime kalmış ve günah keçisi ilan edilmişimdir.
Susurluk olayına katılma sebebim Ömer Lütfü Topal olayında cinayet şüphelisi olarak gözaltına alınan özel harekât polislerini tutanak karşılığında Ankara'ya götürmem sebebiyle olmuştur."
Şahin, Çatlı'yı özel harekâtçı polisleri ve Ayhan Çarkın'ın söylediklerini hatırlamıyor ama bir adres veriyor: "Eğer ortada illegal bir yapı varsa gidin Mehmet Ağar'a sorun."
(Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz)
Mahmut Övür / Sabah
Yorumlar2