Suriye'deki katliama kim dur diyecek?
- GİRİŞ12.04.2012 09:34
- GÜNCELLEME12.04.2012 09:34
Suriye'de sona yaklaşılıyor. Beşar Esad binlerce insanın kanını döktüğü gibi, şimdi nereye savrulacağı bilinmeyen bir savaşın eşiğine getirdi ülkesini.
Arap Baharı'nın dalga dalga bu noktaya geleceği biliniyordu. Yenidünya artık diktatörlükleri taşıyamıyor, taşımıyor. Bu kaçınılmaz bir durum. Bu nedenle yeniçağın belki de en ayırt edici özelliği meşru çizgide kalmak.
İster devlet olsun ister eli silahlı örgüt, meşruiyet çizgisinin dışındaysa yıkılmaya, yok olmaya mahkûm. Suriye şimdi bunu yaşıyor. Mısır'da, Tunus'ta Libya'da olduğu gibi... Diktatörlükler yıkılıyor. Yerine ne kurulacağı bilinmese de gerçek bu...
Suriye'de olanlara bakın... Aylardır dünya Suriye yönetimine çözüm üretmesini öneriyor. Peki, o diktatör ne yapıyor? Dünyanın gözü önünde halkını katlediyor. Bosna'yı hatırlayın... Batı'nın gözleri önünde 3 yıl içinde 250 bin insan öldürüldü. Müslüman coğrafya ayakta "Katliamı durdurun" diye feryat ediyordu. Dünya kamuoyu da devreye girince ABD ve Batı mecburen olaya el koydu ve katliama son verildi.
Şimdi komşumuz Suriye'de benzer bir katliam yaşanıyor. 10 bini aşkın insan öldürüldü, 50-60 bin kayıptan söz ediliyor. Bu vahşete bırakın dünyayı, komşu olarak ne diyeceğiz? Sessiz mi kalacağız? Dünya Bosna'ya Balkanlar'a nasıl ilgisiz kalmadıysa Ortadoğu'da olup bitenlere de ilgisiz kalamaz.
Eski dünya yok artık. Çok değil, 5 yıl önce Şam sokaklarını gezdiğimizde "korku devleti"ne rağmen insanların yüzünde "değişime" dair umudun izleri vardı. Sokaktaki insanlar o despotik yapı içinde bile umutla Esad'ın babasından aldığı diktatörlüğü reformlarla dönüştüreceğine inanıyorlardı. Türkiye de benzer bir beklenti içindeydi.
Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz
Mahmut Övür / Sabah
Yorumlar2