Sahadaki restleşme yerini masada müzakereye bırakıyor

  • GİRİŞ16.09.2020 10:52
  • GÜNCELLEME16.09.2020 11:19

Doğu Akdeniz krizinde bir süredir sahada restleşme olarak kendini gösteren gelişmeler, öyle anlaşılıyor ki yerini diplomasiye, bir başka deyişle masaya bırakıyor.

 

 

Oruç Reis’in Akdeniz açıklarındaki görevini bitirip Antalya kıyılarına dönmesi, ikmal, personel değişimi, rutin bakım gibi gerekçelere sahip olsa da, aynı zamanda diplomasiye bir şans verilmesi anlamına geliyor.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın paylaşımlarına bakalım:

 

 

“Yunanistan ve AB ülkeleri diplomasiye tanınan şansı heba etmemeli, mütekabil adımlar atmalıdır. Doğu Akdeniz’de sorunların barışçıl yollardan çözümü mümkündür. Hakkaniyet esasına dayalı, kapsayıcı ve rasyonel yaklaşımlar yapıcı katkı sunacaktır. Türkiye’nin kimsenin toprağında gözü yoktur. Ama hiç kimseye de hakkını ve hukukunu yedirtmeme kararlılığındadır”

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun NTV yayınında yaptığı açıklamalarda önemliydi.

Yunanistan’a çağrı niteliği taşıyan şu ifadeler, Doğu Akdeniz krizi deyince ne anlamamız gerektiğinin bir özeti aynı zamanda:

“Yunanistan, Sevilla haritasından vazgeçmediği sürece ve Türkiye kıta sahanlığına saygı göstermedikçe bu gerginlik bitmez.”

Ankara’dan yapılan bu çağrıların arkasından Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in masaya oturmaya yeşil ışık yakan açıklamaları geldi.

Dün bu konuda bir açıklama yapan Yunan Başbakan, “Türkiye ile tek görüşmemiz gereken konu olan Ege ve Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanlarının sınırlandırılması konusunda görüşmelere başlamaya hazırız.” dedi.

Gelinen nokta itibarıyla, savaş senaryolarının havada uçuştuğu dönemin yerini masada nasıl bir sonuç çıkacağına dair sorular alacak gibi duruyor.

Bir başka deyişle fiili çatışma riskinin yerini yine gerilimli bir atmosferde geçmesi beklenen müzakere süreci alacak.

Chp yine bildiğiniz gibi…

“Oruç Reis’i gönderirsin “Türkiye yalnız kaldı” derler, Diplomasiyi yoğunlaştırırsın “Taviz verdiniz…”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Doğu Akdeniz’deki son gelişmeler üzerine parti yönetimini olağanüstü toplantıya çağırması ve toplantıdan sonra yapılan açıklamada Oruç Reis Sismik Araştırma Gemisi’nin son görev yerinden dönerek Antalya açıklarında demirlemesinin ‘taviz’ olarak nitelendirilmesi üzerine böyle bir mesaj aldım.
Doğu Akdeniz dosyası için mesai harcayan mekanizmalarda görevi olan mesaj sahibi, mesajın sonuna “Böyle bir tutum karşısında ne yapabiliriz ki” anlamına gelen bir ‘emoji’ eklemeyi de ihmal etmemişti.
CHP adına yapılan açıklamaya bakalım önce.
Açıklamada özetle şöyle deniyordu:
“Cumhuriyet Halk Partisi Merkez Yönetim Kurulu, Dış Politika ve özellikle de Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmeleri dikkatle takip etmektedir. Bu kapsamda Oruç Reis Sismik Araştırma Gemisinin Antalya açıklarına demirlemesi bir “taviz” olarak değerlendirilmektedir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak Hükümeti, haklı davalarımızda taviz vermemeye çağırıyoruz.”
Böyle bir durumla ilk defa karşılaşmadığımız için hüküm vermekte zorlanmıyoruz.
Daha önce başka birçok örnekte gördüğümüz gibi CHP yönetimi, dış politika ve güvenlikle ilgili gelişmelerde pozisyon belirlerken, o gelişmenin ülke için ne anlama geldiğinden ziyade, iktidar için ne anlama geldiğini hesaba katarak pozisyon belirliyor.
Suriye dosyasında bunu defalarca tecrübe ettik.
Türkiye’nin güney sınırlarında bir PKK devleti kurulmak istendiği herkes tarafından fark edildiği zaman bile Kılıçdaroğlu, ‘YPG mi bize saldıracak” diye soruyordu.
Bu tehlikeye karşı operasyonlar başladığında Kılıçdaroğlu yine rahatsız oldu.
Kamuoyu baskısıyla kerhen destek verir gibi yaptı ama bunu yaparken bile durumdan ne kadar rahatsız olduğunu gizleyemedi.
Doğu Akdeniz dosyasında da benzer bir durum söz konusu.
Her durumda ters istikamette pozisyon almanın bir yolunu buluyorlar.
Oruç Reis görev başındayken “Yalnız kaldık” diye dövünmeler, geri döndüğünde ‘taviz verdik’ diyen yakarışlar…
İnsan merak ediyor:
Hiç mi sürprizi olmayacak bu işin diye.

Mehmet Acet / Yeni Şafak Gazetesi

Yorumlar11

  • Anadolu 3 yıl önce Şikayet Et
    Chp kendi suyunu kendisi ısıtıyor şu an son çırpınışları
    Cevapla Toplam 9 beğeni
  • Hamza doğan 3 yıl önce Şikayet Et
    Aslında CHP’yi hiç muhatap bile almamak lazım çünkü konuşmalarına politikalarına felsefi düşüncelerini PKK’ya yaklaşımına bakıyoruz aslında Kemal Kılıçdaroğlu tam bir HDP Li ama maalesef CHP’nin başında
    Cevapla Toplam 14 beğeni
  • Muhammed Kerem 3 yıl önce Şikayet Et
    Fitneci
    Cevapla Toplam 6 beğeni
  • nurullah yılmaz 3 yıl önce Şikayet Et
    akdenizi milletin menfaatini düşündüklerinden değil siyaseten konuşuyorlar boş verin bunları reis ne yapacağını bilir
    Cevapla Toplam 13 beğeni
  • Eytli. 3 yıl önce Şikayet Et
    Zaten chpye kalsak halimiz duman
    Cevapla Toplam 14 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat