Erdoğan reform dedi, AK Parti’yi heyecan sardı
- GİRİŞ30.01.2021 11:03
- GÜNCELLEME30.01.2021 11:15
AK Parti’nin 18 yılda 15 seçimden zaferle çıkmasının arka planındaki gerekçelerden biri, ihtiyaçlar kapıya dayandığında refleks gösterip, ‘reform gündemine’ dönebilmeyi başarması.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, çarşamba günkü Meclis Grup konuşmasında ‘yargı reformuna’ dair paketi kısa süre içinde Meclis’e getireceklerini dile getirip, “Bu tekliflerin ülkemizi 2023’e ve daha sonrasına taşıyacak önemli düzenlemeler içerdiği görülecektir. Bu reform sürecine hep birlikte sahip çıkacağız” demişti.
128 kanunda değişiklik öngören paketin içinde bireysel özgürlükleri öne çıkartan, ifade, örgütlenme ve dini özgürlüklerin korunması ve geliştirilmesi anlamında önemli düzenlemeler bulunuyor.
ERDOĞAN’DAN MYK ÜYELERİNE: DEVLETİ MİLLETİN DEVLETİ HALİNE GETİRDİK
AK Parti’nin en üst karar mekanizması olan Merkez Yürütme Kurulu’nun (MYK) hafta içinde yapılan son toplantısında gündem yargı paketiydi.
Paketi hazırlayan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün sunumu yaklaşık bir saat kadar sürdü.
Edindiğim izlenimlere göre Erdoğan, yargı reformu paketiyle ilgili kurul üyelerine bilgi verirken, muhalefetten gelen “19 yıl sonra yeni mi aklınız başınıza geldi” türü eleştirilere atıfla, “Partimizin adının Adalet ve Kalkınma Partisi olması hasebiyle, biz adaletle ilgili her zaman reform yaptık, yine yaparız, reformculuk bizim karakterimiz. Ara da vermiş değiliz” dedi.
Erdoğan bu sözlerinin ardından “AK Parti devletçi oldu” eleştirilerine atıfla, “Devleti milletin devleti haline biz getirdik” dedi.
Bu, önemli bir cümle.
AK Parti’nin 19 yıllık serencamını doğru yerine oturtmak için ‘devlete bakış’ meselesinin dünü ve bugününün doğru biçimde konumlandırılması hayati bir önem arz ediyor.
Birazdan aktaracağımız verileri de bu gözle okumakta fayda var.
“SİYASETTE MUHAFAZAKÂR DEĞİL DEVRİMCİ BİR PARTİYİZ”
MYK toplantısında Adalet Bakanı Gül’ün sunumunun ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, kurul üyelerine söz verdi, açıklanan paketle ilgili değerlendirmeleri dinledi.
Söz alıp konuşanlar ‘reform gündemine’ atıfla, şu türden görüşleri dillendirdi:
-Devlet, eskiden bir grubun mülkü gibiydi. Oligarşik bir yapının amaçlarına hizmet ediyordu.
-AK Parti olarak bizim muhafazakârlığımız kültürel, dini anlamda bir muhafazakârlık. Siyasette ise muhafazakâr değil, devrimci bir partiyiz.
-Devleti kuran CHP, günümüzde devleti yıkmaya çalışan herkesle işbirliği yapan bir parti haline geldi.
-AK Parti’nin ne kadar devletçi olduğu tartışmaları yapıldı. Hâlbuki artık devletçilik, halkçılık, milletçilik arasında çok bir fark kalmadı. Halk, 15 Temmuz’da kendi devletine sahip çıkmış oldu.
İşin dikkat çekici olan kısmı, bu sözler MYK üyeleri tarafından dillendirilirken, Erdoğan’ın bu denilenleri onaylaması oldu.
AK Parti’ye dönük, “Devlete itiraz ederken devletçi oldular”, “Tek parti dönemine döndüler” suçlamaları, yeni bir şey değil.
Erdoğan’ın halktan aldığı oylara yaslanarak güçlenmesini, vesayet düzeninin değişmesini en olmayacak yerden okumaya kalktığınız zaman işin varacağı yer burasıdır.
Statükodaki değişimi görmeden ‘statükocu’ suçlamasında bulunmak, statükoculuğun en âlâsı değil midir?
STATÜKO DEĞİŞTİ, STATÜKOCULAR DEĞİŞMEDİ
“Yıllar boyu statükoya karşı geldikten sonra, gidip statükonun kendisi oldular” suçlamalarını da benzer bir yerden baktığınız takdirde, doğru yerine oturtabilirsiniz.
Yakın zamana kadar vesayet düzeninin baş aktörü olan kurumalar, (örneğin TSK) kendi görev sahalarına yönelip, elde ettikleri başarılarla milletin gözbebeği haline gelmişse, bu anlamdaki ‘devletçiliği’ eski anlamıyla anlamlandıramazsınız.
Yukarıdaki alıntılara da yansıdığı gibi, reformist çizgiye uygun düşen adımlar, AK Parti içinde heyecanla karşılanıyor.
AK Parti gibi merkezde yer alan partiler için ‘pozitif gündem’ her zaman önemli bir avantaj sayılır.
Siyasette, hele hele mevcut sistemde, oy verenlerin sayısı kadar oy verebilirim diyenlerin sayısı da büyük önem taşıyor.
Yani oy alabilme potansiyeli, kapasitesi.
AK Parti, aşırılıklardan uzak, ifrat ve tefrit arasındaki orta çizgide hareket edip, makul siyaset ve reform gündemiyle ilerlediği sürece, ‘oy potansiyelini’ genişletme imkânı bakımından partiler arasında birinci sırada yer alıyor.
18 yılda 15 seçim zaferinin bir başka gerekçesi de bu.
Mehmet Acet / Yeni Şafak Gazetesi
Yorumlar9
-
cem
4 yıl önce
Şikayet Et
ekonomi çok önemli dışardan bol dolar getirilmeli almanyadan destek alına bilir
Beğen
Cevapla
-
Doğrucu Davud
4 yıl önce
Şikayet Et
sormayın heyecandan yerimde duramıyorum içim kıpır kıpır ! bu neyin nesi İNŞAALLAH yine fıtrata ters olarak kadın'ın beyanı gibi vs esastır gibi erkeğe hem hakaret eden hem yok sayan maddeler kısaca istanbul sözleşmesi gibi ahlaksızlık ürünleri lgbt vs iptal edilir kapatılır topluma bundan büyük kötülük olamaz biz sömürge değiliz bu kompleks nedir aciz değiliz haçlı yahudi uyum yasaları yani gavur kanunları kaldırılır Müslüman topluma uygun örf anane geleneklerimize uygun düzenlemeler yapılır yoksa havanda su dövmektir bir kuruca emektir.
Beğen
Cevapla
Toplam 3 beğeni
-
Doğrucu Davud
4 yıl önce
Şikayet Et
yüzlerce üniversitemiz var sosyologlar psikologlar psikiyatrlar prof doç dr binlerce akademisyen var danışmanlar var kadına uygulanan şiddetin sebeplerini araştıran yok mu bunları gidermeğe çalışırsınız ortada ne var erkek canavar kadın melek hadi oradan !..
Beğen
Toplam 1 beğeni
-
Nazım KARAMEHMET
4 yıl önce
Şikayet Et
Kocası şiddet uygulamışsa, kadın şikayet etmişse, peki evden şahiti nerden isteyeceksin.
Beğen
Toplam 1 beğeni
-
1453
4 yıl önce
Şikayet Et
kaç tane reform oldu feminizm kadın'ın beyanı esastır erkeğin adı yok rezilliği kadem istanbul sözleşmesi feminizm kadem kadın'ın beyanı esastır rezilliği lgbt rezilliği kim izin verdi bu lanetlere ahlaksızlık diz boyu hukuk mu guguk mu adalet yok hukuk yerlerde sürünüyor vatandaş zaten pahalılıktan eziliyor kerhen destek var ehveni şer var yoksa ALLAHÜ TEALA bunun hepsinin hesabını sorar LUT kavmi değiliz !..
Beğen
Cevapla
Toplam 7 beğeni
-
Yerli ve Milli
4 yıl önce
Şikayet Et
ELHAMDÜLİLLAH Müslümanız bu ne biçim kanundur uygulamadır İslam ile feminizm birbirine uymaz zıttır fıtrat'ın tersini yapıyorsunuz erkek canavar değildir kadın da melek değildir erkeğe hakarettir yok saymaktır soykırımcı sömürgeci haçlı yahudinin şeytani kanunlarıyla buraya kadar Müslümanlara zarar veriyorsunuz toplumdaki bozulma hatta çürümeyi o kadar uzmanınınız danışmanınız sosyolog prof.lar var onlara sorun ama yaptığınız yanlışların da bunda payı var maalesef !..
Beğen
Toplam 1 beğeni
-
misafir
4 yıl önce
Şikayet Et
Yaaa, çok heycanladık sormayın. Bilmem kaçıncı eğitim reformundan sonra, şimdi de bilmem kaçıncı hukuk reformu. Atama yetkisini artırmak dışında ne kazanım elde ettik?
Beğen
Cevapla
Toplam 3 beğeni
-
Dinarlı Fahri
4 yıl önce
Şikayet Et
söz verilip yerine getirilmeyen 3600 ek göstergeden çok sitem eden var bunun çok etkisi olacağı kesin emeklisi olduğum emniyet teşkilatının emekli sitelerinde sosyal medya guruplarında takip ettiğim kadarıyla çok serzeniş var
Beğen
Cevapla
Toplam 10 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle