Cumhurbaşkanı Erdoğan Afrika ülkelerine neden sık sık gidiyor?

  • GİRİŞ20.10.2021 09:17
  • GÜNCELLEME21.10.2021 08:37

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dünyanın geri kalan ülkelerinin liderleri arasında Afrika’ya en fazla önem veren isim olarak öne çıkıyor.

Pazar günü çıktığı Angola, Togo ve Nijerya gezileri bittiğinde Afrika’da bulunan 30 ülkenin tamamına gitmiş olacak.

Tabi bu ülkelerin birçoğunu da birden fazla kere ziyaret ettiğini hatırlatalım.

Bu son gezinin öncesinde de tanık olduğumuz gibi, Afrika gezilerini lüzumsuz yere masraf yapmak olarak gören bir anlayış da var ülkemizde.

Afrika’yı yamyamların yaşadığı, timsah yiyen insanların bulunduğu bir coğrafya olarak tasavvur edenler için söylenebilecek bir şey yok.

Onların algılarını biraz daha zorlasanız, Afrika’ya gittiğinde Erdoğan’ın uçağının normal bir piste değil de, çöl ortasındaki kumların üzerine, ya da aslanların şaşkın bakışları arasında doğal bir safari parkına indiğini düşünüyor bile olabilirler.

Ama işin gerçeği tabi ki çok farklı.

Bazı rakamlar verelim:

Türkiye’nin Afrika’ya olan ilgisi sayesinde karşılıklı ticaret hacmi 20 yıl içerisinde 4 milyar dolardan 25 milyar dolara kadar yükseldi.

Bu süre zarfında Türkiye’nin Afrika’daki büyükelçilik sayısı 9’dan 43’e, Türk Hava Yolları’nın Afrika destinasyonu 60’a çıktı.

TÜRKİYE’NİN SAVUNMA SANAYİİNE AFRİKA İLGİSİ

Ağustos ayında İstanbul’da yapılan İDEF 2021 Savunma Fuarı’na en büyük ilgi Afrika ülkelerinden gelmişti.

O günlerde fuar alanında konuştuğumuz üst düzey bir Türk yetkili, “Bir görseniz nasıl da mutlu oluyorlar Türkiye’nin bu alandaki başarısını gördükçe” ifadesini kullanmıştı.

Fuar programı sırasında ikili görüşmelerin çoğu Afrika ülkelerinden gelen devlet/hükümet başkanları, ya da bakanlar ile yapılmıştı.

Yukarıda aktardığım ifadeler de o görüşmelerden yansıyan ifadelerdi.

Yenilerde bir başka bilgi daha aldım.

Türkiye’ye gelen Afrika ülkelerinin liderleri, Ankara’daki Savunma Sanayii Başkanlığı’nı da ziyaret programlarına eklemişler.

Bu yakın ilginin sonucunu önümüzdeki süreç içerisinde, SİHA’lar başta olmak üzere pek çok savunma sanayii ürününün ihracı olarak görebileceğiz.

Ama ben Erdoğan’ın Afrika ilgisinin öznesinde sadece bu türden ticari konuların olduğunu düşünmüyorum.

ERDOĞAN’IN KURULU DÜZENE OLAN İTİRAZLARI AFRİKA’DA DESTEK BULUYOR

Bana kalırsa cumhurbaşkanı, insani ve siyasi duruşuna en fazla cevap aldığı coğrafyalardan biri olduğu için Afrika ile yakından ilgileniyor, bu seyahatleri yapıyor.

Erdoğan’ın önceki gün Angola Parlamentosu’nda yaptığı konuşmadan bir alıntı yapalım:

"Türkiye olarak, Afrika kıtasına yönelik Batı merkezli oryantalist yaklaşımları reddediyoruz. Afrika kıtasındaki halkları, ayrım yapmadan bağrımıza basıyoruz.”

Öncesinde Angola Devlet Başkanı ile basının karşısına çıktığında da şöyle bir açıklama yaptı Erdoğan:

"Adil bir dünya için de el ele vermemiz lazım. Korkmamak gerekiyor. Korktukça bu zulüm Afrika'yı kuşatacaktır. Ayağa kalkmak gerekiyor, haklarımıza sahip çıkmamız gerekiyor."

Afrika gezisi sırasında Angola ve Togo caddelerinden Erdoğan’ın “Daha adil bir dünya mümkün” adını taşıyan kitabının afişlerini gösteren fotoğraflar yansıdı.

Kitabın başında Erdoğan, 5 ülkenin oyuncağı haline gelen Birleşmiş Milletler’in ciddi bir reforma tabi tutulmasını öneriyor.

Afrika gezisinde de bu bahse önemli bir yer ayırmış olması, kurulu düzene itiraz anlamında bu sesin Afrika’da karşılık bulduğu anlamına geliyor.

Bazı Avrupa ülkelerinin, özellikle de uyguladığı sömürü ve asimilasyon politikalarıyla Afrika’nın üzerinden buldozer gibi geçen Fransa’nın Türkiye’nin Afrika yöneliminden duyduğu rahatsızlık çok aleni hale gelmiş durumda.

Afrika’yı yakından izleyen uzmanlar, bu ülkelerin çoğunda, bu sömürge tarihine dair ciddi bir farkındalığın oluşmaya başladığını dile getiriyorlar.

Fransa’nın Türkiye’nin Afrika ilgisinden duyduğu rahatsızlığın bir ayağında da, bu ‘bilinçlenmeye’ yaptığımız katkı olabilir mi?

Yorumlar2

  • süleyman 2 yıl önce Şikayet Et
    cumhurbaşkanımızdan Allah razı olsun ..
    Cevapla Toplam 6 beğeni
  • okur 2 yıl önce Şikayet Et
    Kendi "İstiklal Marş" larını okumalarını sağlayabilmek ortak yürümenin en güzel başlangıcıdır.
    Cevapla Toplam 5 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat