Rus işgalinde on ikinci gün raporu: Ukrayna için savaş, Rusya için yaptırım şartları ağırlaşıyor

  • GİRİŞ07.03.2022 08:17
  • GÜNCELLEME08.03.2022 08:56

Rusya’nın 24 Şubat’ta başlayan Ukrayna işgali on ikinci gününe girdi.

On ikinci günü tanımlamak için başlıkta kullandığımız ifadeyi tekrar edelim:

Ukrayna için savaş şartları, Ruslar için yaptırım şartları giderek ağırlaşıyor.

Daha önce taraflar arasında iki kere müzakere yapıldı.

Ancak, bu görüşmelerde herhangi bir ilerleme sağlanamadı.

Belli ki Rusya tarafı, Ukrayna heyetini, askeri yöntemlerle dayattığı ‘teslim ol’ çağrısını sözlü olarak da iletmek için muhatap alıyor.

Savaş uzadıkça, Ukrayna açısından hem insani trajediler artıyor, hem de, yerleşim yerlerinden, şehirlerden daha fazla yıkım görüntüleri geliyor.

Ruslar içinse durum şöyle:

Ukraynalılar gibi ölüm korkusu yaşıyor olmasalar da, onlar da giderek ağırlaşan ekonomik yaptırımların sancısını daha fazla hissetmeye başladılar.

Dün, daha önce ilan edilen yaptırım listelerine kredi kartı işlemlerinin durdurulması gibi bir karar da eklendi.

Bütün bunlar, savaş ve işgal uzadıkça Rusya’nın önemli bir tecritle karşı karşıya kalacağının işaretleri anlamına geliyor.

Peki, bütün bu baskılar, Putin’e geri adım attırır mı?

Şu ana kadarki tutumuna bakılacak olursa, bu sorunun net bir ‘hayır’ cevabı var.

Aksine, dün Rusya Savunma Bakanlığı adına yapılan açıklama Ukrayna dışındaki ülkelere dönük gözdağı niteliğindeydi.

ROMANYA SANA SÖYLÜYORUM, POLONYA SEN ANLA

O açıklamada şöyle denildi:

“Birliklerimize saldıran savaş uçakları Romanya’ya iniyor. Diğer ülkelerin havaalanlarının kullanılması, bu ülkelerin çatışmaya etkin katılımı olarak kabul edilecek.”

Bu sözlere Romanya sana diyorum, Polonya sen anla gözüyle de bakmak mümkün.

Şundan dolayı:

ABD önderliğinde Batı bloku, Ukrayna’daki savaşı uzatmak ve Rusya ordusunu Ukrayna’da bir bataklığa sürüklemek için Polonya topraklarını kullanmayı hedefliyor.

ABD basınında bu planlara dair detaylı haberler çıkıyor.

Dillendirilen bu planlardan birine göre, Zelensky Ukrayna’dan ayrıldıktan sonra Polonya’da ‘Sürgündeki Ukrayna Hükümeti Devlet Başkanı’ sıfatıyla, Ukrayna içindeki direnişi yönetmeye devam edecek.

Polonya’ya sağlanan ağır silahlar, (Buna savaş uçakları da dahil) Ukrayna’ya sokulacak ve savaş o şekilde uzatılacak.

Plan bu.

Ancak buradaki temel bir problem, Polonya’daki yönetimin korkusu.

Bu planın uygulanması halinde topraklarının Rusya’nın hedefi haline gelmesinden korkan Polonyalılar, ABD’nin güvenceleri ile Rusların tehditleri arasında bir karar vermek zorunda kalacaklar.

Tabi, bu planın devamı, Ukrayna’daki savaşın Avrupa’ya doğru yayılım göstermesi gibi bir başka tehlikeyi de beraberinde getirebilir.

KREMLİN AÇIKLAMASINDAKİ ÖZEL BÖLÜM

Bu ortamda, Türkiye’nin çok az ülkenin sahip olduğu özel pozisyonu daha fazla üzerinde durmayı hak eder hale geliyor.

Rusya ile ikili ilişkilerden, NATO ve Ukrayna ile stratejik ilişkilerinden vazgeçmek istemeyen Ankara, dengeli bir duruş sergiliyor.

Bu ‘özel pozisyon’ taraflarla yürütülen diplomatik girişimleri de pozitif yönde etkiliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, savaşın başlamasından sonra Ukrayna lideri Zelensky ile birkaç defa görüştü.

İlginçtir Zelensky, ülkesi Rusya tarafından işgal altına alınmasına rağmen, yeterince yardımda bulunmayan Batı ülkelerine her konuşmasında serzenişte bulunmasına rağmen, Erdoğan’ı ayrı bir yerde tutuyor.

Türkiye’ye dönük herhangi bir olumsuz açıklama yapmadığı gibi, Erdoğan’ın ‘güçlü liderlik’ misyonuna vurgular yapıyor.

Zaten, Türkiye’nin arabuluculuk girişimine Zelensky başından beri sıcak bakıyor.

Ama önemli olan, benzer bir yaklaşımın Putin tarafından da sergilenmesi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Rusya lideri Putin’le bir saat süren bir görüşme yaptı.

Bu görüşmeden sonra Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Ukraynalı mevkidaşlarıyla görüşmeler yaptı.

Türkiye için ateşkes dışında başka bir takım öncelikli meseleler de var.

Ukrayna’daki Türk vatandaşlarının tahliyesi ve Ukrayna’da savaş başlayınca mahsur kalan Türkiye’ye ait iki nakliye uçağının kurtarılması gibi.

Dün, Erdoğan-Putin görüşmesinden sonra Kremlin adına yapılan açıklamada ilginç bir cümle vardı.

Kremlin açıklamasında “Erdoğan’ın Batı’nın Rus kültürü ve şahsiyetlerine yönelik ‘çılgınca’ bir şekilde yürüttüğü mücadeleyi kınadığını kaydetti” şeklindeki ifade dikkat çekiciydi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın savaşın ilk günlerinde Rus kültürü ve şahsiyetlerine yönelik saldırganlığı eleştiren bir paylaşım yaptığını biliyorduk.

Demek ki, bu ifadeleri Erdoğan, Putin’e de iletmiş.

Bu ifadeler Putin tarafından memnuniyetler karşılanmış olmalı ki, Kremlin açıklamasında bu yaklaşıma özel olarak vurgu yapılmış oldu.

Yorumlar4

  • mizan 3 yıl önce Şikayet Et
    Bu karambolden olarak biz (Türkiye) de Rusya'yı fethedelim, alalım oraları. Şaka bir tarafa, iki gavur harbediyor tabi ki masum halk zarar görüyor. Aslında harbeden iki gavurdan daha fazlası: Rus gavuru ile garb cephesindeki çok milletli ehl-i salip. Bizim uzak durmamız doğru bir hareket gibi görünüyor ..
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Hakkı An 3 yıl önce Şikayet Et
    Ve Rusya nın fişi o zaman çekilir. Çünkü Donbas Rus sanayinin kalbi ve Ruslar by pass edemiyor. Ne kırımda ne Donbas ta ot bitmez. Barış görüşmelerinde hep dediğimiz gibi "Toprak işgali bu devirde kalmadı; ekonomik olarak işgal ettiğiniz bölgeleri entegre etmek önemli _Rusya bu zaman kadar yapamadı- Gelin Kırım ı Donbas ı ÖZEL ENDÜSTİRİ serbest bölgesi yapalım" kardeş kardeş yaşayın. Yeni bir Dünya kuruluyor, bu yeni dünyada simbiyotik bir sinerji üretebileceğimiz bir yerde çatışma üretmenin hiç kimseye faydası olmaz.
    Cevapla
  • Hakkı An 3 yıl önce Şikayet Et
    Gelelim ikinci kısmına; savaşın seyri. BİR AY. Basına yansıyan görüntüler (BİLGİ HARBİ) RUS ve UKRAYNA lıların SAVAŞMA AZMİNİN olmadığını; Ukrayna nın silah teçhizat ve insan kaynağı olarak büyük eksiği olduğu; Rusların ise Harekatın lojistiği ve Komuta kontrolü konusunda zaaf seviyesinde eksiklikleri olduğunu gösteriyor. Bir ay ukrayna direnirse; Grozni; Halep örneklerindeki gibi Ukrayna şehirleri dümdüz olur ve Rus ve Ukraynalılar ila nihaye DÜŞMAN olur.
    Cevapla
  • Hakkı An 3 yıl önce Şikayet Et
    Elinize sağlık. BİR KONUYU vurgulamakta nedense basınımız ve köşe yazarlarımız çekinik... Türkiye RUSYA ile savaş halinde olan TEK NATO ülkesidir; Libya, Suriye ve Karabağ (silah ve sistemleri ile) örnektir. Nato bu savaşlarda ne 5 nci maddeyi çalıştırdı nede silah sistemini uzun süre tuttu (patriotlar) Hala da NATO Rusya ile DÜŞMAN dahi.... Türkiye NATO üyesi olabilir ama Büyük bir bölgesel güçtür ve KENDİ STRATEJİSİNİ izler. izliyorda örneği s-400 kararı....
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat