DEM Parti’de ikinci Demirtaş krizi mi?

  • GİRİŞ23.01.2024 08:57
  • GÜNCELLEME25.01.2024 09:24

14/28 Mayıs seçimleri sonrası muhalefet partilerinde patlak veren krizler, 31 Mart yerel seçimlerine doğru koşar adım ilerlediğimiz şu günlerde yeni artçı sarsıntılarla sürüyor.

Bendeniz, CHP’deki krizi çok aktörlü/çok faktörlü bir kriz olarak nitelendiriyorum.

Bir ayağında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Genel Başkan Özgür Özel arasında adaylık anlaşmazlığı nedeniyle ortaya çıkan gerilim;

Diğer ayağında, bir önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile 4/5 Kasım’da yapılan kurultayda aldığı rol nedeniyle Ekrem İmamoğlu arasında yaşanan gerilim…

Parti içi sürtüşmeleri/kavgaları çok aktörlü/çok faktörlü bir niteliğe sokan bir başka gelişme de, geçen hafta Kılıçdaroğlu taraftarı milletvekilleri ile Özel taraftarı vekiller arasında yaşanan Meclis İdare Amirliği seçimi oldu.

“Kimse yalnızlığımdan cesaret almasın” diyerek büyük bir aforizme patlatan Kılıçdaroğlu’nun aslında hiç de yalnız olmadığı bu seçimle anlaşılmış oldu.

BAŞAK DEMİRTAŞ’IN SÜRPRİZ ÇIKIŞI, DEM PARTİ İÇİNDEKİ KRİZİN DIŞA YANSIMASI OLABİLİR

CHP’de olup bitenler daha fazla göz önünde yaşandığı için, daha fazla dikkat çekiyor ama siyasi ortağı DEM Parti’de de gerilimli bir süreçten geçiliyor.

Dün, DEM Parti’nin İstanbul’da alacağı kararla alakalı, kişisel olarak televizyon ekranlarında da sıkça dillendirdiğim bir iddiamı gözden geçirmem gerektiğini düşündürtecek sürpriz bir gelişme karşımıza çıktı.

HDP'nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın eşi Başak Demirtaş'ın açıklamasını kast ediyorum.

Başak Demirtaşı’ın gündem belirleyen açıklaması şöyle:

"İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı için henüz partimiz DEM Parti'den bize bir öneri gelmedi, ama halk ister, partimiz de uygun görürse, demokrasi ve toplumsal barışın önünü açacağına inanırsak, düşünebiliriz"

DEM Parti’de, İstanbul dahil her yerde aday çıkarılmasını isteyen bir damarın olduğunu ve görüşü parti yönetimine kabul ettirmeye çalıştıklarını biliyorum.

Bilmeme rağmen, DEM Parti’nin kazanma şanslarının olmadığı yerlerde, AK Parti ve Cumhur İttifakı’na kaybettirmeyi birinci öncelik olarak belirlediğini düşünüyorum.

Mayıs seçimlerine gidilirken, HDP’nin Cumhurbaşkanı adayı çıkarıyor ‘muş’ gibi yaptığı dönemde de, böyle bir şeyin söz konusu olmadığını söylemiş, söylediklerimde de haklı çıkmıştım.

Bunun çok basit bir gerekçesi vardı:

Mevcut iktidarın işbaşında kaldığı her gün, dün HDP’nin, bugün DEM Parti’nin siyasi hedeflerine ulaşmaktan biraz daha uzaklaşması anlamına geliyor.

DEM Parti ile alakalı görüşümde tereddüt göstermemin asıl gerekçesi, yukarıda aktardığım Başak Demirtaş’ın çıkış oldu.

BAŞAK DEMİRTAŞ’I MÜSTAKİL ADAY ÇIKARILMASINI İSTEYENLERLE SELAHATTİN DEMİRTAŞ MI ADAYLIĞA ZORLUYOR?

Bu çıkışın arkasında iki parti içi ‘akıl’ olduğu düşünülebilir.

Biri, parti içinde müstakil hareket edilmesini isteyenlerin zorlaması;

Diğeri, Selahattin Demirtaş’ın kendi sözünü yeniden tartışa çıkartıp partiye dönük bir ‘yoklama çekme’ girişimi.

Cezaevinde olduğu her gün, parti üzerindeki nüfuzu biraz daha azalmakta olduğu anlaşılan Selahattin Demirtaş, kendi sözünün partide ne kadar dikkate alındığını Mayıs seçimleri öncesi acı bir şekilde tecrübe etmişti.

DEMİRTAŞ MAYIS SEÇİMLERİ SONRASI, ADAYLIK TALABİM GEREKÇESİZ REDDEDİLDİ DEMİŞTİ

Seçimlerin hemen ardından yaptığı açıklama, çok netti kendisinin:

“HDP’ye Cumhurbaşkanı adayı olmaya hazır olduğumu söyledim ama gerekçesiz olarak reddedildi.”

Parti yönetimine dönük bu serzenizin ardından Demirtaş, aktif siyaseti ‘şu aşamada’ kaydıyla bıraktı.

Başak Demirtaş’ın çıkışı, Selahattin Demirtaş’ın parti üzerinde ne kadar etkisi kaldığını ölçmek adına gündeme getirdiği yeni bir adım olabilir.

Acaba DEM Parti, bu defa onun sözünü dinler mi?

Bu, şimdilik, İstanbul kararı verilene kadar böyle bir soru olarak burada asılı olarak kalsın.

Şunu da eklemeliyim.

DEM Parti’de müstakil aday çıkarma yanlısı olanlar, bu savunuyu Cumhur İttifakı’na bir iyilik yapma güdüsüyle değil, Mayıs seçimlerindeki yenilginin 31 Mart’ta da tekrarıyla karşılaşmamak adına bu öneriyi gündeme getiriyorlar.

14-28 Mayıs seçimlerinin hemen ardından seçim yenilgisi nedeniyle HDP yönetimi değişmiş, Eş Başkanlar Pervin Buldan ve Mithat Sancar bu görevlerinden istifa etmişlerdi.

Dün, DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, İBB için aday olma isteğini dillendiren Başak Demirtaş hakkında konuştu, “Kararın kendisi için sürpriz olduğunu” belirterek adaylıkla ilgili değerlendirmenin parti komisyonları ve MYK tarafından yapılacağını söyledi.

Muhtemel senaryo, Başak Demirtaş’ın adaylık arzusunun reddi yönünde olacaktır.

Ama yine de bu gelişme ile birlikte kafamın biraz karıştığını ifade etmeliyim.

Yorumlar19

  • bülent 3 ay önce Şikayet Et
    ne olacak bu chp nin hali freni patlamış kamyon gibi nereye gittiği belirsiz bir duruş belirleyemedi chp mi olim hdp mi işi çok zor
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Turgut Reis 3 ay önce Şikayet Et
    Duruşu belli, kendileri ve diger amerikan köpekleri ile beraber onlarin emri ile memleketi ele geçirip yine onlara verip istediginiz gibi evire cervire sömürün demek. Duruş bu.
  • Dağlar 3 ay önce Şikayet Et
    CHP den istediklerini almak için blöf yapıyorlar
    Cevapla Toplam 6 beğeni
  • Vatandaş 3 ay önce Şikayet Et
    Benim düşüncem Demirtaş hamlesi pazarlığı kızıştırmak diye düşünüyorum chp den daha fazla taviz verilmesi istemek için olabilir
    Cevapla Toplam 6 beğeni
  • Hamit Turcan'a 3 ay önce Şikayet Et
    Kardeşim doğru söylüyorsun, fakat içimizde hain çok cumhur ittifakının 400 milletvekili olsaydı eğer bak o zaman teröristlerin 1 tanesi bile mecliste olamazdı. Hepsini meclisten atarlardı. Bunları meclise ilk sokan maalesef Erdal İnönü oldu. O günden bu yana teröristlerle iş birliği yapan siyasiler hep oldu. İnşaallah halkımız uyanır da bu teröristlerle iş birliği yapanlara artık oy vermez.
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • Orhan Kaptan 3 ay önce Şikayet Et
    Ya ne Krizi istedikleri ilçeler için açık açık Blöf CHP Mecbur her seye
    Cevapla Toplam 5 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat