Enerjide stratejik değeri yüksek, kritik bir adım daha
- GİRİŞ13.02.2025 10:47
- GÜNCELLEME15.02.2025 09:25
Cumhuriyet Halk Partisi’ndeki adaylık çekişmesi ve bu eksende devam eden tartışmalar nedeniyle, kamuoyunun haberdar olması gereken çok önemli başka konular gündemde yeterince yer almayabiliyor.
Yazımın bugünkü konusu o değil ama sonraki yazılarda değerlendirmeye almak üzere bir örnek vermek istiyorum:
Dün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ziyaret ettiği Endonezya’dan yansıyan, “Endonezya Türkiye’den balistik füze sistemi satın alıyor” şeklinde bir haberden kaç kişi haberdar ve kaç kişi böyle bir gelişmenin nasıl bir anlama sahip olduğunu biliyor acaba?
Şimdi bu yazının konusu olacak şekilde, benzer nitelikte öneme sahip bir başka konu üzerinden ilerleyelim…
DOĞALGAZDA KRİTİK GELİŞME: TÜRKMEN GAZI TÜRKİYE’YE GELİYOR
Ankara, enerjide güçlü kararlar üzerine bina edilmiş kritik adımlar atıyor.
Doğalgazda da bir süredir çok yönlü hedefleri olan bir strateji ilerliyor.
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın önceki gün duyurduğu, dün de Endonezya’dan Anadolu
Ajansı muhabirine verdiği bilgilerle detaylarını anlattığı yeni bilgiyi de bu çerçevede değerlendirmek gerekiyor.
Nedir o bilgi?
Türkiye’nin 1 Mart’tan itibaren yılsonunu kadar Türkmenistan’dan 1,3 milyar metreküp doğalgaz alacağı bilgisi.
Bu konu üzerinde ilerlemeye devam etmeden önce Ankara’nın enerjideki takip ettiği strateji üzerinde biraz duralım.
Enerjide önem sıralaması bakımından birinci ve en önemli strateji, hiç kuşkusuz kendi gazına sahip olma yönünde atılan adımlar.
Karadeniz’de Sakarya Gaz sahasında keşfedilen yerli gazımız, 2023’ten beri sistemi girmeye başladı ve miktar olarak giderek bu gazın akışı artmaya devam ediyor.
Geçenlerde burada aktarmıştım.
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, bu konudaki soruma cevap verirken, Karadeniz’de üretilen günlük doğalgaz Nisan ayında 7 milyon, 2026’da ise 20 milyon metreküpe kadar yükselecek.
Bunun dışında Türkiye’ye ait arama gemileri harıl harıl yeni keşifler yapma telaşı içinde.
Türkiye’nin 2022 yılında, sadece bir yıl içerisinde 96 milyar dolar enerji ithal etmek zorunda kaldığı bilgisi ile bu anlattıklarımızı yan yana koyduğunuzda, enerjide dışa bağımlılığın azaltılmasının ne kadar kıymet arz ettiği kendiliğinden anlaşılacaktır.
Enerjide ikinci bir strateji, ki Türkmen gazı mevzuu da bu alana giriyor, enerji çeşitliliğini artırma prensibi üzerine kurulu.
Bakan Bayraktar, Türkiye ile Türkmenistan arasında yapılan doğalgaz anlaşmasını anlatırken şunları dile getiriyor:
“Türkiye'nin gaz tedarikini farklılaştırmak, çeşitlendirmek istiyoruz. Farklı ülkelerden gazımızı tedarik etmek istiyoruz. Dolayısıyla bu, planın bir parçası. Bu anlamda biz uzun zamandır aslında gerek gazlaştırma tesisleriyle LNG şeklinde farklı ülkelerden gaz alabilmeyi sağladık. Böyle bir tedarik yoluna gittik ama onun dışında 20 yıldan fazla bir zaman sonra ilk kez boru gazıyla Türkiye, kendi sınırları olmayan bir ülkeden gaz tedariki yapmış olacak. Bu bir ilk bizim için.”
TÜRKMEN GAZI İRAN GAZINDAN DAHA UCUZ OLACAK
Türkmen gazı Türkiye’ye, aynı zamanda Türkiye ile İran arasında yapılan bir anlaşma doğrultusunda ‘takas’ yöntemiyle gelecek.
Yine Bakan Bayraktar’ın verdiği bilgiye göre, Türkiye’nin alacağı doğalgazı Türkmenistan İran’a teslim edecek, İran üzerinden bu gaz swap (takas) yoluyla İran/Türkiye bağlantısı noktasında Gürbulak’tan teslim alınacak.
Ankara açısından doğalgazda kaynak çeşitliliğini gözetmenin de çok farklı gerekçeleri var.
Hem güvenlik bakımından hem de, ticari yönden.
Çeşitliliğin sağlanması, rekabetin artacağı anlamına geleceği için uygun fiyata gaz alma imkanını güçlendirecektir.
Nitekim Türkiye, bu stratejiler sayesinde Avrupa’ya göre çok daha ucuz fiyatlara gaz alıp kullanıyor.
Doğalgazın hangi ülkeden kaç paraya alındığı bilgisi, hem ticari, hem enerji güvenliğine dayalı dengeler nedeniyle açıklanmıyor.
Ancak dün bu yazıya başlamadan önce aradığım kaynaklardan aldığım izlenim, Türkmen gazının İran gazından daha ucuz olacağı yönünde.
ASIL AMAÇ, GAZ SIKINTISI ÇEKEN AVRUPA’YA ERİŞİMİ TÜRKİYE ÜZERİNDEN SAĞLAMAK
Ukrayna savaşı sonrası ucuz Rus gazından mahrum kalan ve yıllık en az 500 milyar metreküp doğalgaza ihtiyacı bulunan Avrupa’nın gaz sorunu uzun vadeli ve mümkünse kalıcı olarak nasıl çözülecek?
Türkiye’nin Türkmen gazına erişim stratejisinin uzun vadeli hedefini kavramak için bu soruyu birkaç kere sorup, cevabı üzerinde düşünmek fayda sağlayabilir.
Sanayisi ucuz gazdan mahrum kalan, bu nedenle ekonomisi eksi yazmaya başlayan Almanya dahil, Avrupa ülkelerinin çıkış aradığı bir dönemde bu gelişmelerin olmasına dikkat çekelim.
Yılbaşında Ukrayna üzerinden geçen Rus gazının kesilmesi nedeniyle büyük panik yaşayan Slovakya’nın Başbakanı Fico’nun geçtiğimiz günlerde Türkiye’ye yaptığı ziyareti de bu bağlamda hatırlatmış olalım.
Nihayetinde Türkiye, ithal ettiği gazı ihraç etmek gibi, zeki tüccarlara mahsus yeni parlak fikirler de geliştirdi bu süreç içerisinde ve kazan/kazan stratejisiyle bunu uygulamaya koyuyor. (Slovakya ile de böyle bir anlaşma yapıldı)
Dolayısıyla Türkmen gazının Türkiye’ye erişiminden söz ederken uzun vadede asıl büyük hedefin, Türkmenistan gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaşmasına dair bir strateji olduğunu dillendirmiş olalım.
Bakan Bayraktar’da zaten “Burada nihai hedef, varmak istediğimiz nokta esas itibarıyla budur.” Sözleriyle bu stratejiyi teyit etmiş oldu.
Yorumlar24