Başka birileri de çıkar Özgür Özel bakanlara “sahtekâr” dedi, “kazma” dedi o yüzden böyle oldu derse ne olacak?
- GİRİŞ06.05.2025 08:48
- GÜNCELLEME06.05.2025 08:48
Türk Dil Kurum Sözlüğüne göre ‘Telef’ sözcüğünün ikinci bir anlamı daha bulunuyor:
“Boş yere harcama, yıpratma.”
Türkçeye iyi kötü hakim olanların bu tabirin böyle bir anlamının da olduğunu bilmemesi düşünülemez.
Böyle olduğunu bildiği halde, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın AK Parti grubunda dillendirdiği “Bakalım cumhurbaşkanlığı hevesi yolunda daha kaç CHP’li telef olup gidecek” şeklindeki sözlerini bu anlamıyla değil de, ‘Yok etme’, ‘öldürme’ anlamıyla kullandığını iddia etmek, ancak kötü niyetle yahut siyasi fırsatçılık tabiriyle izah edilebilir.
Pazar günü CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yönelik fiili saldırı sonrası CHP çevrelerinden bu saldırıdan Erdoğan’ın o sözlerini sorumlu tutan sorumsuzca açıklamalar geldi.
En başta Ekrem İmamoğlu…
Saldırıdan kısa süre sonra yaptığı paylaşımda İmamoğlu şöyle dedi:
“Ülkeyi idare edenlerin şuursuz bir biçimde, “Telef etmeyi” konuştuğu yerde, böyle kendini bilmez alçaklara, provokatörlere gün doğar”
Tam manasıyla siyasi bir fırsatçılık eseri olarak o menfur hadiseyi, Erdoğan’ın üzerine yıkma, bir başka deyişle bu olaydan siyaseten yararlanma çabası…
Diğer yanda ise, saldırının bizzat mağduru durumunda olmasına rağmen CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yumruklu saldırının siyaset kurumuna yönelik bir saldırı olduğunu ifade eden, sivil siyaseti savunma mesajlarının da içinde yer aldığı sağduyulu açıklamaları:
“Bu saldırıyı, siyaset kurumuna yapılmış bir saldırı olarak görüyorum. Bundan sonra öyle “Efendim şu partinin mensubuymuş, bu partinin mensubuymuş” ne çıkarsa çıksın arkasından, sivil siyaseti savunmak, şiddeti dışlamak, konuşmak ve birlikte çalışmak mecburiyetindeyiz.”
Üstelik Özel bu sağduyu mesajlarını, bir muhabirin İmamoğlu’nun içinde ‘telef’ geçen açıklamaları üzerine kamuoyu ile paylaştı.
Yani bu meselede İmamoğlu ile aynı yerde durmadığını net olarak belli edecek şekilde.
TAM DA SALDIRIYI ORGANİZE EDENLERİN ARZU ETTİĞİ ŞEKİLDE…
İmamoğlu’nun Özel’e saldırıdan siyaseten yararlanma çabası, kimi CHP’lilerin aynı yerden tutarak bu meseleyi araçsallaştırması…
Eğer tekil bir motivasyonla değil de, organize bir eylem biçimi olarak (buna dair çok fazla şüphe var) bu saldırı yapılmışsa, Özgür Özel’in dediği gibi böyle bir saldırının hedeflerinden biri de ‘siyaset kurumuna’ saldırı amacı taşıyor olmalı.
Siyaset kurumu böyle bir saldırı üzerinden ayrışacak, herkes birbirini suçlayacak, herkes birbirine girecek, bu arada başka türlü hesaplar içinde olanlar, o karambolde kendi hesaplarını görüp kenara çekilecekler.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un, AK Parti kurmaylarının, ilgili bakanların hızlı bir şekilde saldırıyı kınayan mesajlar vermesi, Erdoğan’ın doğrudan Özel’i arayarak geçmiş olsun dileklerini iletmesi…
O menfur hedefi tek yönlü olarak boşa çıkardı.
Eğer Özel’de İmamoğlu’nun tuttuğu yoldan ilerlemiş olsaydı, saldırının siyaset üzerinden hedefine doğru bir kapı aralanmış olacaktı.
19 Mart’ta İBB ve İmamoğlu ekseninde yürüyen yolsuzluk soruşturması sonrası Özgür Özel’in dilindeki sertleşme herkesin gözü önünde cereyan ediyor.
İki tane hatırlatma…
Özel Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek için Halk tv de katıldığı programda “Mehmet Şimşek sahtekar çıktı. Utanmaz adam, çıldırıyorum!” dedi.
Bir başka konuşmasında ise, “Protestolara baltalarla katılanlar gözaltına alındı” diyen Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin için "Milli Eğitim Bakanlığının başında bir kazma var" diye hakaret etti.
İki bakana dönük bu hakaret cümleleri, CHP’nin kutuplaştırıcı söyleminin iki örneği olarak kayıtlarda yer aldı.
Bu hatırlatmayı şunun için yaptım.
Bir tarafta, Erdoğan’ın telef söylemi yüzünden bunlar oldu diyenler olurken, öbür taraftan başka birileri de “Özel Bakanlara hakaret etti, o yüzden böyle oldu” diye bir dil tutturursa ne olacak o zaman?
Mehmet Acet / Haber7
Yorumlar30