Soru: PKK’nın silah bırakmasına karşılık YPG’ye göz mü yumulacak? Cevap: Hayır, böyle bir şey söz konusu değil

  • GİRİŞ19.05.2025 08:56
  • GÜNCELLEME19.05.2025 09:45

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan önceki gün katıldığı AK Parti Teşkilat Akademisi Liderlik Okulu programında konuştu, Terörsüz Türkiye projesi için “En büyük eserimizi inşa ediyoruz” dedi:

“Bölgemizde terörün kullanım süresi bitmiştir. Yabancı aktörlere bel bağlanma dönemi kapanmıştır. Terörsüz Türkiye ile inşallah en büyük eserimizi inşa ediyoruz. Terör meselesini tamamen bıraktıktan sonra inşallah Türkiye bambaşka bir Türkiye olacak.”

Şu son 5,6 ay içerisinde neler oldu neler…

“PKK terörü bırakmaz, silahlara veda etmez” umutsuzluğu, yahut beklentisi içinde olanlara “Peki, Suriye’de 52 yıllık BAAS rejiminin 10 gün içerisinde çözülüp dağılmasını bekler miydiniz? ABD’nin 10 milyon dolar ödül koyduğu Ahmet Şara’nın Başkan Trump ile tokalaşmasını bekler miydiniz” diye sorsak…

PKK’nın Öcalan’ın çağrısıyla fesih kararı alması, silah bırakma kararı alması çok beklenen bir şey miydi ya da?

Hala ciddi riskler, tehditler söz konusu olsa da, hala “Buz üstünde” yürünüyor olsa da, Terörsüz Türkiye, Terörsüz Bölge vizyonunun çok kritik aşamalardan geçerek, ezber bozucu hamlelerle bugüne getirildiği ortada.

MİT ve başındaki isim olarak İbrahim Kalın, emek emek işlenerek bugünlere getirilen süreçte, şimdi çok kritik bir başka misyonu üstlenmiş durumda.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da açıkladığı gibi, fesih ve silah bırakma kararı alan PKK’nın bu kararı nasıl uyguladığının gözetimi istihbarat teşkilatı tarafından yürütülecek.

TÜRKİYE’Yİ SÜPER LİGE TAŞIYACAK BİR PROJE…

Erdoğan, Terörsüz Türkiye/Terörsüz Bölge vizyonu için boşuna “En büyük eserimiz” ifadesini kullanmıyor.
 
Önümüzdeki dönemde binlerce PKK’lı silah bırakacak. Bölge Kürtleri, yüzlerini Türkiye’ye dönecek. Türkiye Kürtlerin hamisi olacak. Hami derken patron anlamında, efendi anlamında değil tabi. Başları derde girince yönelecekleri bir adres olarak.
Mağaralar boşaltılacak, mayınlar temizlenecek, Dağdakiler şehirlere inecek.

“IRAK’TA PKK’NIN SİLAH BIRAKMASI KARŞILIĞI SURİYE’DE YPG’YE SES ÇIKARILMAYACAK” İDDİASI GERÇEKLERİ YANSITMIYOR

PKK’NIN fesih süreci başladı.

Mekanizmalar oluşturuldu.

Silahları toplama yerleri belirlendi.

Süleymaniye, Erbil vs.

Şöyle bir bilgi verelim:

Irak’taki süreç ile Suriye’deki aynı şekilde işlemeyecek.
Şu bakımdan:

Irak’ta olduğu gibi Suriye’deki YPG yapılanması, dağlarda, mağaralarda oluşan bir yapılanma değil.

O nedenle ayrı ayrı süreçler işleyecek.
Suriye’de bir nevi düzenli ordu gibi geliştirildi YPG projesi.

Ama bu durum, YPG yapılanması bu haliyle kabul edilecek biçiminde düşünülmemeli.

Biraz da yeterince bilgiye dayanmadığı için, memlekette maalesef sıkça başvurulan “Olsa olsa böyle olmuştur” mantığına dayalı şöyle bir tez var:

“Türkiye, Irak’ta PKK’nın silah bırakması karşılığında Suriye’deki YPG/SDG oluşumuna göz yumacak” biçiminde özetleyebileceğimiz.

Bu, doğru ve dayanağı olan bir tez değil.

Ankara’nın duruşunun özeti şu:

SDG’ye “Silah bırakın, özerklikten vazgeçin, siyasal sürece katılın” (Demokratik haklar, eşit vatandaşlık gibi hakları elde etme, yönetime birleşik Suriye fikri üzerinden katılma anlamında M.A) deniliyor.

Bu, bu kadar açık ve net bir pozisyon.

ABD YPG PROJESİNDEN VAZGEÇMİŞ GÖRÜNÜYOR. CENTCOM BİLE YILSONUNA KADAR TÜRKİYE İLE ŞAM İLE ANLAŞIN DİYOR

“Peki, bu nasıl olacak” sorusunun ipuçları da ufukta belirmeye başladı.
 
YPG’nin Suriye iç savaşından yararlanarak, ABD ve Batılı koalisyonun desteğiyle Kuzeydoğu Suriye’de bir fiili durum ortaya çıkardığını biliyoruz.
Ancak gelinen nokta itibarıyla ABD, önceki pozisyonunu değiştirmiş durumda.
Perde arkasından gelen şöyle bir bilgi var:

Düne kadar YPG projesinin en sadık ve kararlı taraftarı olan ABD Merkezi Kuvvetler Komutanlığı CENTCOM, gelinen nokta itibarıyla SDG’ye “Biz artık çekiliyoruz. Siz de yılsonuna kadar Türkiye ile Şam yönetimi ile bir şekilde anlaşın” şeklinde mesajlar veriyor.

TRUMP’IN YAPTIRIMLARI KALDIRMA KARARI VE ŞARA İLE YÜZYÜZE GÖRÜŞMESİ SDG’Yİ TACA ÇIKARDI

Geride kalan hafta içerisinde Ankara’nın elini güçlendiren çok önemli bir gelişme oldu.
ABD Başkanı Donald Trump, Körfez turunun ilk ayağı olan Suudi Arabistan’da, Suriye’ye yönelik ABD yaptırımlarını kaldırma kararı aldığını duyurdu.

Trump bununla da yetinmedi, Suriye’de yeni yönetimin başındaki isim olarak Ahmet Şara ile bir araya geldi.

Trump’ın yaptırımları kaldırma kararı SDG açısından tam bir hayal kırıklığı oldu. Onlar, ABD arkamda duracak, fiili özerk yapıyı koruyacak diyorlardı. Oysa Trump, hem yaptırımları kaldırdı hem de Şara ile yüz yüze görüştü. Hakkında, üç ay sonra gider mi sorusu sorulan Şara ve yeni yönetim bu şekilde legalize oldu.

Riyad’da telekonferansla yapılan 4’lü zirvenin 4’üncü katılımcısı olarak Türkiye’den Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın olması, Trump’ın Suriye’nin geleceğinde Türkiye’ye biçtiği rolün de bir yansıması olarak okunmalı.

SİLAH BIRAKMAYA YANAŞMAYAN PKK UNSURLARINA OPERASYON HAKKI DA SAKLI TUTULUYOR

Mevcut süreçle alakalı, “Her olumlu adım bir sonraki adımın zemini olacak.” Değerlendirmesi yapılıyor.

Ama direnenler de var.

Mesela bu bağlamda Bahoz Erdal’ın ismi zikredilebilir.

Böyle bir durumda silah bırakmaya yanaşmayan, yahut süreci bozmaya çalışan PKK unsurlarına karşı operasyon hakkı da saklı tutuluyor.

DİYARBAKIR ANNELERİ BAYRAM ÖNCESİ ÇOCUKLARINA KAVUŞABİLİR

Ankara süreci en kolay yerden, Meyvenin en olgununu daldan kopararak başlatıp öyle ilerletmek istiyor.

Hasta ve yaşlıların tahliyesi gibi.

Bir de Diyarbakır annelerinin evlatlarına kavuşması, ‘kalpleri yumuşatıcı’ etkisi bakımından çok kıymetli olacak.

Bayramdan önce bunun sağlanması için bir çaba harcanıyor.

Mümkün olursa sürecin devamına dönük psikolojiyi pozitif yönde etkileyecek ve güven duygusunu pekiştirecek bir adım olacak bu.

Hala “Buz üstünde” yürünüldüğünden söz etmiştim yukarıda.

Süreçte önemli aşamalar aşılmış olsa da, hala hassasiyet sürüyor.

Sabotajlara, kırılganlıklara, baltalama girişimlerine karşı.

O nedenle süreç, kararlı ama dikkat elden bırakılmadan ve kötü senaryolara da hazırlıklı bir ortamda sürdürülüyor.

Mehmet Acet / Haber7

Yorumlar31

  • Mehmet 12 saat önce Şikayet Et
    Ya boş verin pyd yi ypg yi onlar Türkiye yi aşar fetöçü hainleri yakalayın idam edin
    Cevapla
  • Zaza 14 saat önce Şikayet Et
    CHP Anadolu insanını öteleştirdikçe terör bitmez. Bu milletin dinine kültürüne tarihine düşman CHP zihniyeti var oldukça çatışma bitmez
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • HIDIR BUDUR 14 saat önce Şikayet Et
    ÖZELEŞTİRİ ? : Körfez krizinde Irak kuzeyinde "ikinci İsrail" diye adlandırılan BARZANİSTAN kuruldu ? İsraile düşman olmayacak şekilde Irak 3, Suriye de parçalara ayrılması planlıydı. Suriye krizi sonrası PYD ? Davut koridoru ? İsrail ile /PYD/Barzanistan arasındaki bölge birleştirilmesi amaçlandı?
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • ERDO61 14 saat önce Şikayet Et
    Biz planlarımızı abd veya rusya ya göre değil, kendi çıkarlarımız doğrultusunda yapıyoruz. Ülkemiz dünya nın en zor coğrafyasında yer almakta, hal böyle olunca siyasi çalkantılara ve zayıf iktidarlara asla yer olmamalı. Aksi durumda bize karşı her türlü operasyon yapılabilir. Düşünün chp nin iktidar olduğunu, halimiz perişan, vatan elden gitmiş olur. Neden mi, ? Çünkü Milli değiller.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • MaKuS 14 saat önce Şikayet Et
    YPG bizim muhafazakar geçinenlerimizden çok daha CESUR
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat