Numan Bey niçin ‘yemin ederim ki’ dedi?
- GİRİŞ08.11.2025 09:12
- GÜNCELLEME08.11.2025 09:20
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’la bu aralar bir araya gelmek, yapılan sohbetten fayda elde etme dışında gazetecilik faaliyeti bakımından da bir hayli kıymet arz ediyor.
Niçin bunu söylüyorum?
Çünkü kendisi, şu aralar Terörsüz Türkiye projesinde son derece kritik bir misyon yürütüyor.
Ve bu misyonu gayet maharetli bir şekilde yürütüyor.
5 Ağustos’tan beri 16 kere toplanan Meclis Komisyonunda kavgalı, gürültülü bir ortamın ortaya çıkmaması biraz da Numan beyin uzlaştırıcı üslubunun katkısıyla mümkün oldu.
Kurtulmuş’un anlattıklarından öğreniyoruz ki, önümüzdeki hafta Perşembe günü İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın komisyonda bir kere daha ağırlanacak.
Bu toplantıda ilk toplantıdan bu yana kaydedilen ilerlemeler dinlenecek.
Perşembe günü gerçekleşecek olan bu program bir bakıma komisyon çalışmalarında finale doğru gidildiğinin, Terörsüz Türkiye projesinde çok önemli ve yeni bir aşamaya geçileceğinin bir işaret fişeği olarak görülebilir.
“SİLAH BIRAKMA TESCİL VE TESPİTİ…”
Komisyonun ana amacı, PKK’nın silah bırakmasından sonra örgüt mensuplarının geri dönüşüyle alakalı yapılabilecek yasal düzenlemeler için teklifler oluşturmak.
Bunun için örgütün Meclis Başkanı’nın ifadesiyle silah bıraktığının ‘Tespit ve tescili’ bekleniyor.
Bugünlerde işte buna dönük, yani PKK’nın silah bıraktığına dönük “tespit ve tescil” anlamına gelecek haberlerin gündeme gelmesi ve Meclis komisyonunun bu zeminde önerilerini gündeme getirmesi söz konusu olacak.
Kasım sonuna kadar bu olabilir.
Numan Bey, Terörsüz Türkiye projesi için “Bu bir Türkiye modelidir” ifadesini kullanıyor.
Çatışma çözüm modelleri denilen alanda, bir başka deyişle terörü yaşamış başka ülkelerde bu işlerde nasıl çözüme ulaşıldığı bahsinde kendisi dedi ki:
“Türkiye’nin şu bir yılda geldiği noktaya, başka yerlerde 7 senede, 8 senede, 9 senede gelinebilmiş.”
Bu, sürecin aslında hedeflendiği gibi hızlı ilerlediğini gösteren bir örnek.
“EMPERYAL PROJELERE KARŞI HAYAT MEMAT MESELESİDİR BU”
Numan bey, Türkiye’nin on yıllar boyu başını ağrıtan terör meselesinin arka planında, ta Körfez savaşıyla başlayan ve bölgemizde uygulama halinde olan emperyalist bir projenin olduğunu söylüyor.
Ana amaç, etnik ve mezhebi farklılıkları kaşıyarak bölgeyi sürekli bir biçimde sorunlu halde tutmak.
Meclis Başkanı tam da burada “Yemin ediyorum ki” diye sesin yükseltince, ne diyeceğin merak edip daha bir dikkat kesildim sözlerine:
“Yemin ederim ki” dedikten sonra şu sözler döküldü Kurtulmuş’un ağzından:
“Bu adamlar Türk’ü seviyor da Kürt’ü sevmiyor değiller; Arap’ı seviyorlar da Acem'i sevmiyor değiller. Sünni’yi seviyorlar da Şii’yi, Alevi’yi sevmiyor değiller. İnanın ki bölge halklarının tamamından nefret ediyorlar. Bunu da sadece fikir olarak, zihin olarak değil, bu kadar uzun yıllar boyunca uygulamalarıyla ortaya koyuyorlar.”
Başlığa çektiğim için soruyorum:
Yeterince çarpıcı ifadeler değil mi bunlar şimdi.
MECLİS KOMİSYONUNDAN BİR HEYET İMRALI’YA GİDECEK Mİ… KURTULMUŞ: BÖYLE BİR ADIM ATILABİLİR…
Kurtulmuş’a İmralı’ya Meclis komisyonundan bir heyet oluşturulup gönderilmesiyle alakalı konuyu sordum.
Bu konuda sizin beklentiniz nedir, fikriniz nedir? Böyle bir adıma nasıl bakıyorsunuz biçiminde bir soruydu bu.
Kendisinin verdiği cevabı araya girmeden aktarıyorum:
“Daha evvel de birkaç sefer bu konu komisyonda da bir şekilde gündeme geldi. Ama sürecin geldiği bu hassas noktada, “Silahları bırakıyorum” diyen ve örgütü yıllardır yönlendiren kişinin ne düşündüğüyle ilgili, zaten DEM heyeti üzerinden bu bilgiler ortaya konuluyor. Ama bu sürecin tamamlanması bakımından böyle bir adım atılabilir. Ama bu kararı verecek olan Meclis’teki komisyonumuzdur. Benim şahsi görüşüm burada önemli değildir. Çeşitli siyasi partiler bu konuda olumlu kanaatlerini ifade ettiler, ediyorlar. Kamuoyu önünde de ediyorlar. Eğer komisyon da böyle bir karar alırsa ona göre hareket edilir.”
Son olarak…
Dünkü buluşmamızda Meclis Başkanı Kurtulmuş’u sonuca hızla ulaşma anlamında bir hayli motive ve yürütülen çalışmaya odaklanmış halde buldum.
Bir yer de “Bu sefer mutlaka kazanacağız, başaracağız” dedi.
Sonra “Ya biz kazanacağız, ya emperyalizm kazanacak” şeklinde ikinci bir cümle daha kurdu.
Ümit edelim, temenni edelim Numan Bey’in ilk dediği gibi olsun.
Terörsüz Türkiye projesinin “Olmasa da olur” diyebileceğimiz bir çalışma olmadığını dün Meclis Başkanı’nı dinleyince bir kere daha fark ettim.
Yorumlar3