Karadeniz üzerinden Türkiye’yi cepheye sürme arayışları mı var?
- GİRİŞ01.12.2025 08:30
- GÜNCELLEME01.12.2025 08:30
Birkaç gün önce haber/yazı arşivime bakınırken iki buçuk sene önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yaptığı bir açıklama karşıma çıktı.
2 Nisan 2023 tarihli bir haber.
Türkiye’nin kritik bir seçimlere doğru ilerlediği bir dönemde, Rusya/Ukrayna savaşının ikinci senesine girdiği bir ortamda Erdoğan, katıldığı bir televizyon yayınında Türkiye’yi ‘cepheye çekme arayışları’ anlamına gelen şöyle bir beyanda bulunmuştu:
“Bizim son iki yıllık çabamız olmamış olsaydı, Batı kulübü Türkiye’yi Rusya’ya karşı savaş ortamına çekerdi. Biz burada olduğumuz müddetçe buna müsaade etmeyeceğiz.”
O dönemde Ankara’nın reel bir tehdit algısına dönük kitabın ortasından bir beyanat olmuştu bu.
Türkiye ile Rusya’yı karşı karşıya getirme senaryoları nereden nasıl olabilir sorusuna “A şıkkı Karadeniz” cevabı pekala verilebilir.
Zaten 24 Şubat 2022’de Rus ordusunun bir yıldırım harekatıyla Kiev’in gardını düşürme hedefiyle başlattığı ancak bunu başaramadığı için uzadıkça uzayan bu savaşın ilk anlarından itibaren Ankara’da yüksek bir Karadeniz hassasiyeti kendini belli etti.
Karadeniz’in bir savaş alanına dönmemesi temel bir strateji olarak belirlendi.
Montrö Anlaşması’ndan gelen haklar titiz bir şekilde kullanıldı.
Boğazlar’dan savaş gemilerinin geçişi yasaklandı.
Karadeniz’e savaş gemilerinin girmemesi adına diplomasi ve istihbaratın bütün yetenekleri kullanıldı.
Rusya ile ikili ilişkilerde diyalog kapılarının ardına kadar açık olması bu kritik kararın hedefine ulaşmasını kolaylaştırdı.
Daha ilk dönemlerde Moskova’nın Montrö anlaşmasını Ankara’nın istediği biçimde yorumlaması iletişim kanallarının ‘şifahi’ olarak kullanılmasıyla başarıldı, Moskova kendi savaş gemilerini Boğazlardan geçirmeme konusunda ikna edildi.
KARADENİZ’İ CEHENNEME ÇEVİRME ARAYIŞLARI…
RUSLARDAN ÇOK BATI’YA DİKKAT ETMELİ…
Şunun altını çizelim:
Ankara Karadeniz’de, hırçın dalgaları dışında bir gürültü, bir patırtı, silah sesi, bomba sesi duymak istemiyor.
Orada çıkacak bir savaş, Türkiye’nin güvenliğini net bir şekilde tehdit edecektir, o bakımdan net bir duruş söz konusu bu bağlamda.
Nitekim Bundan iki yıl önce Deniz Kuvvetler Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, muhatap olarak NATO’yu ve ABD’yi alarak çok güçlü mesajlar vermişti.
Tatlıoğlu’nun iki sene önceki beyanatından şu bölümü aktarayım ki, ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılsın:
“Amacımız Montrö’ye uyulsun… Karadeniz’de biz bütün güvenliği sağladık. Biz Türkiye olarak Karadeniz’de bütün güvenliği sağlarız. Karadeniz’i bir Ortadoğu’ya çevirmesinler. Dolayısıyla Karadeniz’e herhangi bir ülkenin veya NATO’nun girmesini istemiyoruz.”
İki sene önce söylenmiş olsa da, bugün söylense de sırıtmayacak olan böyle bir mesajın ne anlama geldiği gayet açık değil mi?
RUSYA’NIN BATI’YA DÖNÜK TEHDİT ALGISINI GÜNEYE TÜRKİYE’YE DOĞRU YÖNELTME ARAYIŞLARI
Oramiral Tatlıoğlu’nun iki sene önceki açıklamalarına yansıyan tehdit algısının ne olduğu da gayet açık aslında.
Lafın tamamı çocuğa anlatılır denirmiş ya…
Bu da öyle…
Rusya Ukrayna savaşını Karadeniz’e taşımanın, Rusları Karadeniz’e çekmenin, Boğazları savaş gemilerinin geçiş güzergahı haline getirmenin, Türkiye için ne tür bir tehlikeyi beraberinde getireceği gayet açık.
Rusya’nın özellikle 2’inci Dünya Savaşı sonrası stratejik tehdit algısı, güneye yani Türkiye’ye doğru değil, Batı’ya yani Doğu Avrupa’ya ve kıta Avrupa’sına dönük olmuştur.
Zaten Putin’in Ukrayna savaşını başlatmadan önce 2021 yılı Temmuz ayında yayınladığı 45 sayfalık doktrini, bütünüyle Batı’dan gelen tehditler, kuşatmalar üzerine kurulu.
Ukrayna savaşının başlamasından sonra, Avrupa’daki Rusya korkusunun nasıl depreştiğini izleyenler bunu rahatlıkla fark edebilir.
Bu durumda, Rusya’nın tehdit algısını kendi Batısından, (Rusya’nın Batısı) kendi güneyine (Rusya’nın Güneyi) doğru kanalize etme fikri Avrupa için iştah kabartıcı bir hedef olarak tebarüz ediyor.
Avrupa aklı için, şimdi ya da ileriki tarihlerde Doğu Avrupa üzerinden bütün kıtaya yönelebilecek bir Rus tehdidinin, bunun yerine Türkiye’ye doğru kanalize edilmesinden daha değerli bir stratejik hedef olabilir mi?
Bu soru, bu ülkenin iyiliği için kafa yoran herkesin zihninde mıh gibi çakılı kalmalı.
Şimdi ve her zaman…
Bu yazıyı yazarken, üç gün önce Kocaeli’ne bağlı Kefken açıklarında (28 Deni mili), Karadeniz’in Türkiye’ye yakın sularında iki Rus petrol gemisinin saldırıya uğraması haberinin buna vesile olduğunu tahmin etmiş olmalısınız.
Ukrayna’nın üstlendiği bu saldırının bizi alakadar eden kısmı, bir üst cümlede zikrettiğimiz boyutu.
Yani Karadeniz’in güneyinde Türkiye’ye yakın bir yerde gerçekleşmiş olması.
Bir nevi Ruslara ‘Gel gel’ çekilen yeni bir bölge olması hasebiyle önem taşıyor bu saldırıların stratejisi.
Ukrayna diyoruz ama Ukrayna’yı yönlendiren akla bakarak bu son saldırıların amacını analiz etme ihtiyacı daha önemli.
Türkiye’nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın batı ittifakı içinde kalarak ama aynı zamanda Batı’nın her dediğine ‘başım üstüne’ demeden Rusya ile ikili ilişkileri güçlü tutma politikasının sayılamayacak artılarından birini de bu bağlam içerisinde değerlendirebiliriz.
Tam da bu noktada Erdoğan’ın yukarıda aktardığım 2,5 sene önceki açıklaması daha bir önemli hale gelmiş oluyor.
“Bizim son iki yıllık çabamız olmamış olsaydı, Batı kulübü Türkiye’yi Rusya’ya karşı savaş ortamına çekerdi. Biz burada olduğumuz müddetçe buna müsaade etmeyeceğiz” açıklaması.
Bir de…
Başından beri Rusya/Ukrayna savaşına dönük Ankara’nın ustaca yönetilen politikası başka türlü olsaydı/gelişseydi, Batı’nın Rusya politikasına tam teslim bir politika yürütülseydi ne olurdu diye sorup yazıyı bitiriyorum.
Yorumlar7
-
Vatandas
16 dakika önce
Şikayet Et
Bizim için rusya ukraynadan çok daha önemlidir biz ne diye yunanin desteklediği yerde olacaz ruslara yaklaşmak her zaman menfaatimize olur abd yi de dengeler biz rusya ile dost olmazsak abd istediği gibi yanibasimizda at koşturur ... ruslar bize s400 vermeseydi kimbilir neler olurdu .. adamlara 1 adım attık uçak bile vereceklerdi biz almadık rusya bizim için stratejik açıdan önemli
Beğen
Cevapla
-
Das
24 dakika önce
Şikayet Et
Yurt ta sulh cihanda sulh anlayisi ile rusya avrupa savasinda tarafsiz kalinmali montrö anlasmasinin bozulmasina izin verilmemeli gerekirse rusya türkiye ortak bogazlari karadenizi korumali bati savas istiyor sa kendisi savassin Ukraine alet etmeleri kabul edilemez Ukraine nato ülkesi deyil
Beğen
Cevapla
-
Mustafa
50 dakika önce
Şikayet Et
Çok doğru bir tespit. 100 yıl önce yaptıkları gibi ama çok şükürler bu oyuna ikinci defa gelmeyiz inşallah reisin basiretli görüşleri sayesinde bu günlere geldik bu satrancı geçmişlerden ders çıkararak oynamalıyız
Beğen
Cevapla
Toplam 10 beğeni
-
Adil
53 dakika önce
Şikayet Et
Türkiye ukraynaya asker gödermemeli. Ukraynayı AB veABD savaşa sürükledi onlar düşünsün
Beğen
Cevapla
Toplam 10 beğeni
-
Turgay
1 saat önce
Şikayet Et
Hiç güven yok rusyayla her an savaşa girebiliriz 2 yıl hatta Bir yıl önce söylediklerinin tam tersini yapan bir yönetim var
Beğen
Cevapla
Toplam 2 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle