Bırakın dindar nesli, tablet nesli geliyor...

  • GİRİŞ09.02.2012 06:33
  • GÜNCELLEME09.02.2012 06:33

Yeterince konuşulmadı. Okullarda başlatılan “Tablet” ve “Akıllı tahta” uygulamasının ne anlama geleceğini topluma doğru dürüst anlatılmadı. Sanki çok basit bir işmiş gibi algılandı. Oysa, dünya teknoloji çağında hızla ilerlerken, Türkiye ilk defa bu çağın eteğine yapışıyor. Heyecanlanmamaya imkan yok ...

Dindar nesil yetiştirme tartışmasına takıldık kaldık. Hepimizi heyecanlandırması gereken Fatih Projesi’ne gereken ilgiyi gösteremedik. Üstelik sağolsun, Milli Eğitim Bakanlığı da toplumu yeterince ayaklandırmadı. Doğru dürüst anlatamadı.

Oysa, inanılmaz bir adım atılıyor.

Nedenini anlatayım...

Dünya artık tümüyle teknoloji ve bilişim çağına giriyor.

Hangi toplum teknoloji ürtebilirse, hangi ülke bilişimde yarışa girebilirse, öne çıkacak. Artık zenginlik, petrol-doğalgaz sahibi olanlarla ağır sanayi sahiplerinin elinde olmayacak. Onlar ikinci sıraya düşecekler. Artık fazla askeri olan değil, teknolojisi en güçlü orduya sahip olan ülkelerin sözü dinlenecek. Teknolojiyi kullanmak da ancak onu kullanmasını bilen askerler gerektirir. Bugünkü er kadromuz 20 yıl sonra, ellerine verilecek ileri teknoloji gerektiren tüfeği dahi kullanamayacak.

Özetle, teknolojiyi bilen ve üretebilenler birinci ligde oynayabilecekler. Geri kalanlar ise sürünecekler...Bu kadar basit.

Dünya böylesine bir noktada.

Türkiye, önümüzdeki kuşaklarını ya hizmet sektörü, geleneksel tarım- hayvancılık, otomobil ve beyaz eşya üretimi ile oyalanacak nesiller olarak yetiştirmeye devam edecek; bizim dönemimizdeki gibi kara tahta, yurttaşlık bilgisi, tarih- coğrafya kısır döngüsünde bırakacak ya da çağ atlamayı deneyecekti.

İkincisini seçti...

Türkiye bugünkü köhne eğitim sistemi ve araçlarla çağ atlayamayacaktı. Gelecek nesiller hizmetkarlığın ötesine geçemeyecekti. Kavruk, içine kapanık, dünyadan kopuk bir ülke olacaktık.

Fatih Projesi işte bu açıdan beni heyecanlandırıyor.

Düşünebiliyor musunuz, Anadolu'nun en ücra köşesinde yaşayan, kendini unutulmuş gören, dünya ile hiç ilgisi olmayan gencecik nesiller ilk defa bilgisayar ile “Tablet” ile tanışacaklar. İnterneti kullanmayı öğrenecekler. Dünyaya açılacaklar. İstediklerini öğrenebilecekler. ENTER tuşunun ne olduğunu bilmeyen milyonlar gidecek, yerine teknolojiyle oynamayı bilen milyonlar gelecek.

4 yıl sonra, 17 milyon öğrenci teknolojiye kavuşacak.

Tabi bir de bu eğitimin içini doldurmak kalıyor ki atılacak ikinci adım da bu olmalı... İster “Çağdaş dindar” olalım, ister “Çağdaş dinsiz”. Çağı yakalayalım yeter. Aksi halde eriyip gideriz. İşte bunun için Fatih Projesi’ni alkışlıyorum.

Bu sizi heyecanlandırmıyorsa, acaba ne heyecandırır?

Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz


Mehmet Ali Birand / Posta (hurriyet.com.tr)

Yorumlar1

  • kemal tebrizli 13 yıl önce Şikayet Et
    Önce Öğretmen. ne tablet ne şu nede bu, öğretmenler olmadıkça gerisi hikaye. saati 7 tl ye 30 öğrenciye ders vermek zorunda olan öğretmenin hakkı verilmedikçe bana hikaye anlatmayın. normal şartlarda her bir öğrenciye 40-50-90-100 tl ye ders veriliyor özelde. ama resmiyette otuz öğrenciye 7 tl. yani öğrenci başına 20 kuruş. varmı böle bedeva hizmet. keza öğretmen maaşları belediye işçisinin yarısı kadar. bana hikaye anlatmayın karnım tok
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat