Bu defa MİT kazandı, ancak dikkat...

  • GİRİŞ21.02.2012 07:34
  • GÜNCELLEME21.02.2012 07:34

Başbakan sonunda kavgayı noktaladı. Ağırlığını MİT'ten yana koydu. Hakan Fidan, bu ülkenin son yıllarda gördüğü en şanslı MİT müsteşarı sayılır. Ancak “Teşkilat” da, bugün geldiği noktayı da fazla abartmamalı ve içindeki çürük elmaları da iyi bir elemeden geçirmeli.

Nihayet bitti.

Neden başladığını, kimlerin başlattığını, perde arkasında nelerin döndüğünü bir türlü anlayamadığımız kavgaya Başbakan el koydu.

MİT'in arkasında durdu.

Savcılar isteklerini geri çektiler.

Şimdilik herşey yatışmış ve “Teşkilat” daha da ön plana çıkmış gibi görünüyor. Bundan böyle, Türkiye'nin istihbaratının tek patronu ve gizli devlet operasyonlarının tek sorumlu kuruluşu MİT olacak.

Hakan Fidan, son 20-25 yılın en şanslı ve en güçlü MİT müsteşarı konumunda. Sivillere geçtiğinden bu yana, şimdiye kadar hiçbir müsteşar böylesine bir destek görmemiştir. Asker dönemi dışında, MİT müsteşarları sürekli şekilde, iktidarlar arasında sıkışarak görev yapmak zorunda kalmışlardır. Hiçbiri Hakan Fidan kadar iktidar desteğini arkasında hissetmemiştir.

Bu durum, hem önemli avantajları hem de sorunları beraberinde getirecektir.

Avantaj sağlayacak, zira MİT görevlileri artık arkalarını kollamadan, sırtlarını iktidara dayayarak çalışacaklardır. Daha güven duyacaklar ve satılmaktan korkmayacaklardır. Bu durum, tüm devlet memurları için de geçerlidir.

Ancak, madalyonun bir de öbür yüzü var.

Kimseler aksini ispatlamaya çalışmasın, dün de vardı bugün de. Her kurumda olduğu gibi MİT'in içinde de çürük elmalar çıkacaktır. Verilen görevleri kötüye kullanan, fırsatları değerlendiren, denetimden kaçıp, kendi başlarına buyruk hareket edenler de var.

Eğer “Teşkilat” kendi içinde sıkı bir eleme yapmaz ve iktidarın verdiği desteğin sarhoşluğuna kapılırsa, yarın veya öbür gün başka polislerin ağına düşer. O zaman da savcıları kimseler durduramaz.

İşte Hakan Fidan'ı bekleyen en ağır sorumluluk budur. MİT'i canlandırmış, istihbaratın tek elde toplanmasını sağlamış, Oslo görüşmeleriyle kamuoyunun desteğini almış bir müsteşar olarak, bundan böyle teşkilatını daha da bir gözetime alması gerekir.

Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kulanabilirsiniz

Mehmet Ali Birand / Posta (www.hurriyet.com.tr)

Yorumlar2

  • zeki çelik 13 yıl önce Şikayet Et
    HEPSİ HİKAYE. ne cemaat, ne 2014,asıl hedef gizlensin diye bunlar konuşuluyor.214 le ilgili de cemaatla ilgili hesaplarda diğer konularda olabilir ama onların hiç birisi son olayın çapına uygun düşmüyor.
    Cevapla
  • yaşar Gürakan 13 yıl önce Şikayet Et
    hangi destek. oslo görüşmeleri halktan destek aldı demek külliyen yalandır. oslo görüşmelerinin yayınlanmasını yasaklayarak türk halkının osloda hangi konuşmaların ne tür pazarlıkların yapıldığını öğrenmesini engellediler.eğer türk halkı oslodaki görüşmelerin içeriğini öğrense idi nasıl tepki koyardı görürdünüz şimdi halk destekledi diye yutturmaya çalışıyorsunuz.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat