'Başbakan'ın adamları ne yapıyor?
- GİRİŞ16.09.2008 10:15
- GÜNCELLEME16.09.2008 10:15
Ya da gerçekten bir şeyler söyleyecekti
Doğrusu başbakanımızın elinde ‘yeri yerinden oynatacak’ bilgiler ve belgeler olduğunu sanmıştım. Muhatap Aydın Doğan olduğu için.
Çünkü Aydın Doğan’ın Milliyet’i alması, Türk neoconlarının 11 Eylülü’dür. ‘Belgesi ve bilgisi olanlar’ açısından Aydın Doğan ile ilgili birçok şey, gerçekten de ‘yeri yerinden oynatabilecek’ değere sahiptir.
Her ne ise, benim saflığıma geldi de Başbakan’ın Doğan’la ilgili büyük sırları faş edebileceğine inandım! Cidden bir takım bilgelere ulaştı da onları açıklayacak sandım. Ve çok sevindim. Demek bizde de ‘belgelerle konuşma devri başlıyor’ diye düşündüm.
Çünkü biz Türklerin belge biriktirme ve arşivleyip zamanı geldiğinde vesika ile konuşma geleneği yoktur. Bir takım ‘kulaktan dolma’, yahut ‘mahrem’ diye aktarılan rivayetleri belge zannederiz.
Ermeni meselesi, Kürt sorunu, Kıbrıs kavgası
Bütün bu meselelerde Türk tarafı, kesin haklı olmasına rağmen, dünya platformlarında, tarihi malzemeyi saklayıp günü geldiğinde kullanabilme yeteneği olmadığı için hep haksız ithamlara maruz kalmıştır ve kalmaya devam edecektir.
Değil normal insanlarımızda, Dışişleri Bakanlığımızda bile böyle bir gelenek olmadığı halde, başbakanın bir takım belgeleri konuşturabileceğini ummam, evet benim saflığım.
Gördünüz, sayın Başbakanımızın torbasından çıka çıka yine Hilton arazisi için yapılan rica çıktı.
Halbuki Doğan Gurubu’nun o kadar çok dayatmasına ‘evet’ denildi ve bu dönemde o kadarn çok işleri çözüldü ki
Neden Hilton meselesinde dananın kuyruğu koptu anlamadım!
Mecidiyeköy’deki otopark alanı ile ilgili problemin çözülmesi ve sonra tam da Doğan’ın istediği gibi bir imar planı değişikliği ile oraya muazzam bir iş merkezi kurulması az bir şey mi? Yıllardır İBB ile devam eden o çekişme de bu iktidar döneminde halledilmedi mi?
Bu işlerin böyle yürütüldüğü zaten öteden beri bilinmiyor mu?
Öyleyse bu kapışmanın gerçek sebebi ne?
Eğer Türk milletini canından bezdirmiş tiranlıkların üzerine gitme zamanı geldi diye bu kavgaya girişilmişse, başbakan şunu bilmeli ki, ekibi onu yalnız bırakmıştır!
Mademki, başbakanımızın elinde yeni bir bilgi ve belge yoktu, insanları ‘cumartesi, dananın kuyruğu kopacak’ beklentisine sokmamalıydı.
Bir ülkenin başbakanını, ülkenin en önde gelen -kayırmalar, göz yummalar, desise ve entrikalarla baş edilmeyecek kadar azmanlaştırılmış- ‘medya baronu’nun üzerine süren ekip, başbakanın elini güçlendirmeliydi.
Bence başbakan şu mücadeleye güçlü, başladı ama zayıf düştü. Bunun de nedeni, onu bilgi ve belge ile beslemeleri icap eden kurmaylarının zaafıdır!
Gerçekten Aydın Doğan’ın bütün günahı, bir Hilton arazisinin yeniden planlanmasından ibaret idiyse, adama haksızlık yapılmıştır.
Yok, eğer, sistemin kirli oyunlarını, sistemin manevi temsilcisi rolündeki ‘Doğan Medya’ üzerinden ortaya döküp, bir dönem ve zihniyet ile hesaplaşma olacak idiyse, ekibi Başbakanı desteklememiş ve hatta yolda bırakmıştır.
Bu kadar tantana hiçbir işe yaramamıştır. Başbakan, kendisine şantaj yapıldığını açıklamak gibi bir ilke imza atmış oldu, o kadar.
Çünkü kavga tamamen Aydın Doğan’ın şahsına yönelmiştir adeta. Oysa Aydın Doğan, Hasan Celal Güzel’in de belirttiği gibi ‘uyanık’ bir ‘Anadolu Esnafı’dır. Servetinin kaynağını tam izah edemese de ticarette uzun bir geçmişi olduğu kesin.
O açıdan, Türkiye’nin Aydın Doğanla bir derdi olmaz. Ama millet, onun çatısı altında kümelenmiş ve ekseriyeti Marksist - Leninist olan İslam ve gelenek düşmanlarının maddi ve manevi tahribatlarından rahatsızdır ve şikâyetçidir. Nitekim bakın Hürriyet kimi desteklemişse millet onu batırmıştır!
Doğan Medya, Atatürk dâhil her şeyi kullanarak, milli ve manevi değeri karalamak, her kutsalı çiğnemik ve her zeminde dine ve İslam’a zarar vermeyi bir şiar edinmiştir.
Çıkar, ikinci planda kalır.
Elbette Aydın Doğan servetinin artmasına bakar. Ama kurmaylarının maksadı farklıdır. Taha Akyol, Hasan Celal Güzel gibi hak ve hakikat yanlısı üç beş yazarın sistemin içinde yer alması da ‘nazarlık’ kabilindendir. Geçmişte Milliyet bir ekonomi müdürünü Türk sanat musikisi dinliyor diye uzaklaştırmıştı-
Onlar, Selanik Komitacılığından tevarüs ettikleri misyon ile Türk milletinin manevi değerlerini ve dinini tahrip etmeyi amaç edinmiş ‘gizli zındıka komitesi’nin hizmetinde çalışırlar. Sevr’e karşı çıkarken bile Sevr’in hegemonyasını sürdürmeyi amaçlarlar, bilerek bilmeyerek
Batıcıdırlar. ‘Biz’den çok ‘onlara’ yakındırlar. Çünkü tek amaçları milletin mukaddesatını tezyif ve tahriptir! Tabi yine bu milletin imkanları ile
Evet tüm amaçları TAHRİP’tir!
O yüzden bütün dertleri şaraptır, cıbıldaklıktır, transparanlıktır, dejeneredir. ‘Bozmak’ varken hiç ‘yapma’ya yöneldiklerine şahit oldunuz mu?
Meslekleri tahriptir çünkü: İzanı tahrip, imanı tahrip, ahlakı ve iffeti tahrip! Hiçbir şey bulamasalar, masum milletin iffetini ve ırzını bir takım serserilere ‘ibahe’ ettirirler, peşkeş çekerler.
Böyle yüksek bir ‘desise’ misyonunu üstlenmiş bir medya grubuna karşı bir mücadeleye girişilecekse, elde ciddi belgeler ve deliller olmalı. Yoksa kendinize zarar verirsiniz.
O yüzden, eğer başbakan kendisi hazırlık yapmadan bu işe girişmişse hatadır! Çevresindeki danışmanları onu hazırlıksız bu savaşa sürmüşse yine hatadır.
Ve başbakan her şeye rağmen şu mücadeleye girişmişse -ki ortalama her yüz Türk insanının 75’i Aydın Doğan’a devletin gücünü hissettirme zamanının geldiğine katılacaktır- onu belge ve bilgi açısından beslemeyen ekibini gözden geçirmelidir.
Şu kavga Aydın Doğan’ı büyültmüştür. Nitekim hiç beis görmeden, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanını, televizyonda canlı tartışmaya çağırabiliyor. -Nasıl da itiraf ediyor asıl tiranlığın kendisi olduğunu. Yoksa hangi edebe sığar başbakanları pijama ile karşılamak, böyle pervasız meydan okumak-
Haaa! ‘Türkiye demokratik bir ülkedir, bir sivilin başbakanı pijama ile karşılamasından niye gocunuyorsunuz’ gibi bir martavalla gelirseniz. Külahımı koyarım ortaya, ona anlatırsınız!
Başbakan, Türkiye’deki ‘tiranlık’ları alaşağı etmek için doğru yerden başladı ama strateji hatası yaptı maalesef!
Ben bu kanaatteyim. Ve inşallah yanılıyorum.
MEHMET ALİ BULUT - GASTECİ
Yorumlar6
-
EKREM YILDIRIMOĞLU
17 yıl önce
Şikayet Et
Bekara karı boşamak kolaydır.. Sırtında yumurta küfesi taşıyanlar öyle hoplayıp, zıplayamazlar. Geminin kaptanı gemisini iyi tanıdığı gibi geçtiği suları da iyi tanır. Ne yanlış yükleme yapacak alabora olacak, ne karaya oturacak ne de dipteki kayalara çarpacak. Ergenekon davasında kulağının üstüne yatanlar ne oldu da kulakları diktiler sormak lazım.
Bunca ayakoyunlarına rağmen
yıkılmadı ise ihlasından. Brutüs çok.
Beğen
Cevapla
-
Abdullah Musaoğlu
17 yıl önce
Şikayet Et
Mehmet Ali Bey, bence bazı kareleri eksik bıraktınız.. Ben Doğan'ın çok yanlış işler yaptığını ve bunun belgesinin de Başbakanda olduğunu düşünüyorum. Bence Başbakan ona şunu demeye getirdi: "Sayın Doğan, eski iktidarlar dönemlerinde bir hayli palazlandı. Çok yanlışlar yaptın. Ancak senin kapında ekmek yiyen binlerce insan var, onların hatırına sana çok fazla yüklenmiyorum ama artık kendine çekidüzen ver, eskiden olduğu gibi şantajla işlerini yürütemezsin yoksa senin için iyi olmaz. dedi. Bence Doğan mesajı aldı. Aksidurumda dananın kuyruğu kopacak. Uzan gibi
Beğen
Cevapla
-
umut beydağı
17 yıl önce
Şikayet Et
Hasan Celal tamam da Taha Akyol ne alaka Sayın Bulut?. Taha Akyol'un masonik bağlantılarını artık ilkokul çocukları bile biliyor, nasıl takiyyeci olduğunu da. Bu sefer beni hayal kırıklığına uğrattınız Sayın Bulut., bu ekibi iyi tanımak gerek, siz dememişmiydiniz geçen yazınızda Başbakan için, galiba sizin de etrafınıza iyi bakmanız gerekiyor.
Beğen
Cevapla
-
necdet kızılırmak
17 yıl önce
Şikayet Et
yeri yerinden oynatabilecek'. Maksat yeri yerinden oynatmak değil,cambaza bak diyerek Yusuf kardeşimizin dediği gibi gündem değiştirip yolsuzlukları unutturmak.
Beğen
Cevapla
-
Yusuf Kenan
17 yıl önce
Şikayet Et
gündem değiştirmek. başbakanın derdi doğan grubuyla çatışmk değildi partilileri ile ilgili kamuoyuna bomba gibi düşen şaban dişli ve gaziantep belediyesiyle ilgili yolsuzukların gündemini değiştirmekti bundada başarılı oldu milletimiz balık hafızalı olduğu için başbakan çok uyanık bunuda ölçmüş oldu tek kelimeyle helal olsun demek lazım yolsuzlukta olsa kendi partilisi ise sonuna kadar destekliyor
Beğen
Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle