Suriye'de yeni Cemel Vakası yaşanmasın

  • GİRİŞ11.04.2012 09:00
  • GÜNCELLEME11.04.2012 09:00

Türkiye kritik bir süreçten geçiyor…

Suriye’de yaşanmakta olan acının vebali bizim boynumuza yüklenmek isteniyor. ‘Orada zulüm var ve ancak sen müdahale edebilirsen bu göz aşı dinecek’ diyorlar.

İlla da Suriye’ye savaş açmamızı istiyorlar.

Bu da bana ‘Irakta kimyasal silahlar var’ demeye benziyor.

Evet, orada bir acı var. Evet, orada bir yangın var. Evet, orada dindirilmesi gereken feryatlar var. Ama hadiseler, önceki oyunlarla o kadar aynı ve tekrar ki, insan, defalarca aynı tuzağa düşme iğrençliğini ve öfkesini hissediyor.

Türkiye, maalesef, Suriye konusunda yamaçta duran ve içindekilerle beraber uçuruma doğru kayan bir aracı andırıyor. Bizi hariçten bir el, Suriye ile savaşa sürüklüyor. Aynı el, Suriye’yi de kontrol altında tutuyor. İşte bakın, hiçbir akıllı Suriyeli yönetici, Türkiye sınırında o harekete müsaade etmez. Demek ki Suriye’de de inisiyatif yöneticilerin elinden çıkmış bulunuyor.

Müslümanlar hızla yeni bir Cemel vakasına doğru sürükleniyor. Sonunda her iki taraf da oyuna geldiğini anlayacak ama aramıza asırlarca devam edecek fitne ekilmiş olacak. Ve sonunda da belki sadece Kuzey Suriye’de yeni bir Kürt bölgesi yaratılmış olacak!

Bunun, Türkiye için ne tür fayda veya zararı olacak bilemiyorum.

 *  *  * 

Evet, ben, 1991 Körfez Savaşı’nda Türkiye’nin bölgeye müdahil olmasını istemiştim. Böylece olabilecek gelişmelere müdahil oluruz diye düşünmüştüm. Ama İsrail lobisinin bilinçli müdahalesi ile Türkiye bölgeye girmekten alıkondu. Belik de kader buna müsaade etmedi. Irak dağıldı, Afganistan cehenneme döndü… Şimdi sıra Suriye’de… Boz öküz, sarı okuz ve derken sıra kırmızı öküze Türkiye’ye gelecek. Onun dizayn edecekler.

Dolayısıyla Türkiye asla savaşa girmemeli. Sahada topu çevirmeye devam etmeli. Sınır tahriklerine aldanmamalı. Zira o tahrikleri yapanlar Suriyeli değiller. Olamazlar. Çünkü yaşananlar Irak’ta yaşananlarla aynı. Bizi Suriye’ye müdahale etmeye teşvik edenlerin eli, Suriye’yi de kontrol ediyordur eminim. 

Suriye’deki insani dram müdahale etmeyi gerektiriyor evet. Bu konuda sayısız yazılar yazdım. Buna rağmen diyorum ki birileri Suriye’ye girecekse bile bu Türkiye olmamalı.

Başbakan meseleyi Meclise havale etmeli. Demokratik ülkelerde savaşa meclis karar verir. Meclis karar versin veya red etsin! Bu kısa vadede sıkıntılara sebep olsa da uzun vadede hayrımıza olur diye düşünüyorum.

  *  *  *

Şuna emin olabilirsiniz. Arap dünyasında yaşanan hareketlilik, (isyan hareketleri) önünde sonunda hakiki mecrasına girecek, bölgedeki tüm despotların alaşağı edilmesine vesile olacaktır Ve hem de olmalı.

Artık bu toprakların da (Müslümanların da) insanca yaşamaya hakkı vardır. Ama bu uzaktan gelenlerin uzattığı bir cetvel ile olmaz. Belki muharrik güç olabilirler ama onların cetveli ile sınırları çizmek eski acıları başka türlü yaşamamıza neden olur diye düşünüyorum.

Evet, zulmü hak ediyoruz. Zira birilerinin içimize elini uzatmasına biz zemin hazırlıyoruz. Çünkü İslam dünyası hala Saddamlarına, Esatlarına kendisi çeki düzen veremiyor. Kendi zalimini durduramayanların başkalarının zulmüne uğraması müstahaktır!

Bunun bir hikmet olduğunu biliyorum. Zaman zaman da bu tür söylemleri tekrarlıyorum. Amerika’nın veya İsrail’in bizi parmağında oynatmasına sebep, bizleriz. Suriye yönetimi de de bir müdahale ile tedip edilmeyi hak ediyor. Biliyorum ama yine de diyorum ki Türkiye, bütün haklılığına rağmen Suriye’ye müdahil olmamalı…

Dişini sıkmalı. Bütün dünya şu zulme neden seyirci kalıyor, neden BM veya NATO, bir şey yapamıyor, yapmıyor?

Bu durum, Türkiye’yi öfkeye değil, teenni ile meseleye bakmaya sevk etmeli!

Çin bahane, Rusya bahane! ABD,  bugüne kadar neyi istedi ki Rusya’ya kabul ettiremedi. Ettiremiyorsa bu demektir ki işin içinde çok büyük oyunlar var. Dünyayı bölüşme konusunda henüz bir neticeye varamamışlar!  Türkiye temkinli davranmalı. Haklı da görünse bu çatışmada taraf olmamalı.

Yazık ki bu konuda iktidara akıl verebilecek, fikrine itimat edilebilecek bir muhalefet de yok!

Evet, Suriye bu gidişattan alıkonmalıdır. Ama bunu dünya yapmalı, Türkiye değil!

 Bu tavrımla muhalefet safındaymış gibi konuştuğumun farkındayım ama değil. Hissiyatım gidişat konusunda beni korkutuyor. Âcizane düşüncem budur. 

‘Ne yapmalı peki öyleyse’ diye sorsanız, ‘inanın bilmiyorum’ ama içim diyor ki Türkiye bu savaşa girmesin! Çünkü bu savaş, önümüzdeki dönemlerin Cemel Vakası olacaktır.

Mevcut ve normal gibi görünen sürecin dışında bir yol ve yöntem bulmalı Türkiye. İktidar, kendisini, bir oldu bittiye sürükleyen şu durumdan çıkaracak bir hamle yapmalı! Öngörülemeyen bir hamle! Büyük devlet olmak öyle olur! Birilerinin çizdiği palan üzerinde yürümek ülkeleri büyütmez, uydu yapar!

Veya Türkiye, Suriye’ye müdahale etmedeki milli menfaatimizin ne olduğunu halka net anlatmalı!  

Şükür ki bu noktalarda mahir bir Dışişleri Bakanımız var artık.

Geleceğin oyun kurucularından olacağı şimdiden belli olan Davutoğlu’nun doğal çevresinde o refleksi gösterecek bir ekibi mevcuttur. İsterlerse 6 asırlık Osmanlı devlet geleneği içinde doğru bir örnek mutlaka bulacaklardır!

Biliyorum Suriye ‘Birlik’e katılacak ilk ilk İslam arazisidir. Nitekim fetih açısından da ilk orası fethedilmişti…

İnanıyorum ki miladi 1453 yılı nasıl fetih yılı olmuşsa Hicri 1453 yılı da sayısız maddi manevi fetihleri beraberinde getirecektir.

Bırakalım hayatın fıtri akışı buna karar versin!

M. Ali Bulut - Haber 7
mabulut@gmail.com

Yorumlar12

  • Meftun 13 yıl önce Şikayet Et
    Eğer Ak Parti Esadla köprüleri atmasaydı,. muhalihleri desteklemeseydi daha akıllıca bir politika olurdu. İnanılır gibi değil tam bir şark kurnazlığı ama hikmetten yoksun bir politika. Eğer Türkiye ,Suudiler ve Katar muhalifleri silahlandırmasaydı muhalihler esada saldırmicak ve esadda bu büyük kıyımı başlatmicakdı. Malesef bu suriye dramında Türkiyeninde vebali var. Keşke Esadla olan samimi bağ koparılmayıp onunla diyalog içinde bir siyaset geliştirseydik.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Meftun 13 yıl önce Şikayet Et
    Ortadoğu bataklığına girmek büyük hata olur !. Vakit Türkiye için savaş vakti değil süratle ekonomisini güçlendirip kendi teknolojisiyle büyük güç olma vaktidir. Yoksa sıra suriye ve irandan sonra Türkiyeye gelicek !
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • cicekabbas 13 yıl önce Şikayet Et
    aynı kadeh aynı mey. imdi kalabalık olması dışında ordunun taarruz gücü vaa mı.bilmeyoz.ihtilal darbe felan yapacak çeviklik va gibi.halep şam aşağı doğru sarksak hiç mukavemet olmazsa şaşırırmıyız.kıbrısta daha pirinçin taşını ayıklayamadık.fos kuvvetlere karşı ne şanlı bir zaferdir.karada tanklar adım atamaz.150lik fırtına mırtına var yeni uzaktan uzağa belki işe yarar.israil gibi üç beş altı günde iki mars bi ters edebilirmiyiz.uçakların tatbikat dışında katır sürüleride dahil askeri hedef furduğunu daha tarihte duymuşluğumuz yok.bir gemi varıdı adı neyidi.bilen varsa hele bi anlata.zevkli olu.savaş ehline ilahi bir lütuftur.ortadoğum için aklı başına gelene kadar haram fitne mecburi istikamet.öyle mezhepdi cemelde kafayı fazla karıştırma.yolunda olduğumuz batı arasında habire vuruşur.aynı din farklı mezhep farklı dil ırk sonra aklın ışığında birleşir.bu diyarda vahiy bir yanıp bir söner.faydası bulunamadı.hem talut malut işleri ne alemde.bir gelişme var mı.suya kandılar mı.davut taş ayıklıyor.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Nurbaki BEYDOĞAN 13 yıl önce Şikayet Et
    ne yapmalı. çok zor bir dönemdeyiz. her tarafta fitne kazanları kaynıyor. pusular kuruluyor, hain planlar yapılıyor. Fakat! ortada bir zulüm var, bu zulüm karşısında beklemek bizi de mesul duruma düşürmez mi? zulme rıza zulüm, zalim karşısında susan dilsiz şeytandır. zira muhalefet aynen bu konumda, hatta destek bile veriyorlar. fakat bizimde kenarda bekleşmemiz neye çare? o kadar yılın birikimi dış politika, arap ülkelerinde yıllardır biriktirdiğimiz prestij şu ortamda berbat oluyor. iranın, israilin fitneleri aynı kazanda kaynıyor. zira medya açısından iranda türkiye aleyhine yazılanlarla israilde yazılanlar arasından bir fark kalmamış gibi. bu zulme müdahale etmeyip esadın çok uzun süreç sonunda düşmesini sağlasak bile, suriye halkı yaşadığı büyük kıyımdan sonra türkiye ye tekrar nasıl kucak açacak? İşin maddi tarafından baksak hem suriyeyle, hemde suriyenin ortadoğuya açılan kapımız olduğu düşünülürse diğer arap ülkeleriyle yapılan milyarlarca dolarlık ticaret büyük ölçüde aksamakta.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • mfatihim 13 yıl önce Şikayet Et
    Müslümanın ahir zamanda mezhep çatışması lüksü yoktur.... İsrail ve Amerika hızla armageddon savaşına hazırlanmaktadır ve hedef tüm müslümanlıktır.Bu Suriye'deki zalim ve müslüman düşmanı rejimin desteklenmesi anlamına gelmez.Ancak adımlarımız atarken bilelim ki islam düşmanları yolumuza bin bir türlü tuzaklar kurmaktadır.Libya'yı,Mısır'ı,Tunus'u yemeni bu şekilde özgürleştirdiler!.Irak'ın başına gelenleri anlatmaya bile gerek yoktur.Bu nedenle bu zalim rejimi devirmelidir,ancak atılan her adım dikkatle atılmalıdır.Müslüman aynı delikten kendisini iki kez sokturmayandır.Bizi ise sokanın haddi hesabı yoktur...
    Cevapla Toplam 4 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat