Uğur Mumcu’yu kim öldürdü?

  • GİRİŞ18.01.2009 07:58
  • GÜNCELLEME18.01.2009 07:58

Gelecek Cumartesi günü Uğur Mumcu’nun 16. ölüm yıldönümü. Aradan onca zaman geçmesine rağmen karanlıkta kalan Uğur Mumcu cinayeti yeniden gündemde...

Aradan onca zaman geçmesine rağmen karanlıkta kalan Uğur Mumcu cinayeti yeniden gündemde...

Tuncay Güney’le birlikte 2001’de gözaltına alınan Ergenekon davasının tutuklu sanığı yazar Ümit Oğuztan’ın da sorgu kaseti ortalıkta dolaşmaya başladı...

Oğuztan sorgusunda, gazeteci Uğur Mumcu’nun Celal Talabani’ye gönderilen seri numaraları silinmiş silahlar nedeniyle öldürüldüğünü ileri sürüyor...

* * *

Biz bu iddiayı, Veli Küçük’ün evinde ele geçen ‘Şirketler ve Köstebekler’ adlı belgeye dayalı olarak daha önce de duyduk ve bu Ergenekon İddianamesinde de yer aldı...

Ergenekon iddianamesinin ‘deliller’ kısmında yer alan raporda, Mumcu’nun, devlet tarafından Celal Talabani’ye gönderildiği iddia edilen 100 bin silahı araştırdığı için öldürüldüğü öne sürülüyor.

Belgenin ‘Susurluk Raporu Silahlar ve Cinayetler’ başlıklı bölümünde yer alan iddialar şöyle:

‘1991’in Ocak ayında Makine Kimya Enstitüsü’ne (MKE) ilginç bir mesaj geldi ve ‘çok gizli’ yürütülecek bir işlemle 100 bin silahın seri numaralarının silinmesi istendi.

Dört gece süren işlemden sonra silahları üst rütbeli bir subay ‘ben JİTEM komutanıyım’ diyerek aldı.

Silahlar, Irak sınırına getirilmeden bir gün önce, 15 Ocak 1991’de, Jandarma Albay Durmuş Coşkun Kıvrak komutasındaki kuvvetler, 700 kadar PKK’lıyı kıskaca aldı.

Ancak bu anda Ankara’dan gelen emirle geri çekilmesi istendi.

Bu emrin nedeni, sınırda çıkabilecek bir çatışmanın dikkati silah sevkiyatına çekmesi olasılığıydı.

MKE yetkililerine de giden yazılı emir dosyasını, Albay Kıvrak ve birkaç asker inceleyince şok oldu.
İlerleyen dönemde askerlerden biri dosyanın fotokopisini çekip gazeteci Mumcu’ya gönderdi.’

Mumcu’nun kendine gelen belgeyi onaylatmak için bazı yerlere açtığı telefonlar nedeniyle öldürüldüğü söyleniyor...

Hatta sorgu kasetinde Ümit Oğuztan’ın belirttiği gibi, ölümünden bir gün önce, 23 Ocak 1993 günü Albay Durmuş Coşkun Kıvrak’ın, ısrarla Uğur Mumcu’yu aradığı ama bir türlü ulaşamadığı sıkça tekrarlanmakta...

JİTEM Albayı Durmuş Çoşkun Kıvrak ise bunu yalanlamakta...

* * *

Ergenekon’un ne olup, olmadığı gittikçe daha somut bir şekilde belirginleşiyor...

Güneydoğu’daki ölüm kuyularından Karargáh Evleri’ne; tutuklanan emekli ve muvazzaf askerlere kadar...

İş ciddiyetle takip edilebilirse yakın geçmişin tüm korkutucu dehşeti ortaya çıkacak gibi...

O yakın geçmişteki faili meçhullerden biri de Uğur Mumcu cinayeti...

Askere, istihbarata çok yakın, hatta onlarla girift ilişkilere sahip olan Uğur Mumcu’nun katli için Ankara DGM Savcısı Ülkü Coşkun da, ‘olayı devlet yapmıştır. Siyasal iktidar isterse çözülür’ demişti...

* * *

Son zamanlarda seslendirilen ve dün yeniden gündeme gelen iddiaların, 1997 yılında ‘TBMM Uğur Mumcu Suikastını Araştırma Komisyonu’nda da ifade edildiğini gördüm...

Örneğin, emekli Yüzbaşı Muharrem Tunç’un 6 Mart 1997 tarihli ifadesi Komisyon Raporu’na şöyle geçmiş:

‘1993 yılında Sıhhiye Orduevi’nde otururken adının Albay Durmuş Coşkun Kıvrak olduğunu öğrendiği bir kişinin ‘JİTEM temsilcisi olduğunu, birtakım belgeleri dosyaladığını, Talabani güneyden, Türk kuvvetleri kuzeyden olmak üzere PKK imha planı için Özal ile anlaştıklarını, bu meyanda Talabani’nin silah istediğini, bu silahların verilmesi ile ilgili JİTEM ve Genelkurmay olumsuz görüş vermesine rağmen, silahların sonunda PKK’nın eline geçeceği kaygısının dile getirilmesine rağmen silahların numaraları silinerek Talabani Kuvvetlerine verildiğini, bu konuları belgelediğini, emekli olunca kendisine vereceğini’ söylediğini; 15-20 gün sonra bu albayın kendisini aradığını, bir suret dosyayı Uğur Mumcu’ya gönderdiğini, kendisine de gelerek bir dosya vereceğini söylediğini ancak, gelmediğini, bir müddet önce bir kısım gazetecilerin bu albay ile ilişkiyi kendisine sorduklarını, İlçe Jandarma Komutanı aracılığı ile gazeteci Ertuğrul Akçay’ın albay ile evinde görüştüklerini, ancak bunların sır olduğunu, söylenemeyeceğini, sonradan caymasına rağmen bu olayı kendisine 3-4 saat anlattığını, 80-100 bin civarında silahın teslim edildiğini söylediğini, numaraların nasıl silindiği konusunda bilgisi olmadığını, ancak silahların kalaşnikof olduğunun kendisine söylendiğini, bu konunun Albay Durmuş Kıvrak tarafından aydınlatılacağını, bu kişinin Mumcu, Eşref Bitlis’in ölümünden sonra Akçakoca’nın bir dağ köyünde yerleşmesinin bu konuda çekincesi olduğunu akla getirdiğini, Mumcu’ya evrakları gönderdiğini söylediğini, ifade etmiştir.’

* * *

TBMM Komisyonu’na verilen bu ifadeler üzerinden 12 yıl geçmiş...

Bugüne kadar bu iddialarla ilgili hiçbir şey yapılmamış...

Öyle ki adı yeniden gündeme gelen ve iddiaları yalanlayan emekli JİTEM albayının ifadesine bile başvurulmamış...

* * *

Gelecek cumartesi günü...

Uğur Mumcu’nun katledilişinin 16. yıldönümü...

Ergenekon’da taşlar yerine otururken, bu faili meçhul cinayet konusunda, üzerinde nedense hiç durulmayan iddiaları, bir kez de TBMM Komisyon Raporu üzerinden anımsatayım dedim...

Mehmet Altan / Star
mehmetaltan@stargazete.com

Yorumlar13

  • Ali Haydar 16 yıl önce Şikayet Et
    Karanlıklar Dönemi. İç karışıklıklar kolaylıkla ses getirecek suikastler veye infial yaratacak saotajlarla oluyor. Eğer darbe özlemi çekerseniz bu pislikleri irtikap edeceksiniz.İllegal,kanunsuz haydutluğun bugunkü tercümesi,Türkçesi budur.Yakınları şartlandıkları için ikna olmaları zor görünüyor.Hala daha irticacı öcülerle örümcelenmiş bir karanlığı yaşıyorlar.Adım başı Uğur Mumcu isimli adresler cümle aleme ibret olmaya devam edecektir.
    Cevapla
  • tekin126 16 yıl önce Şikayet Et
    öldurenler bellıde. guldal mumcu acaba bılıyormuydu soru işaretı bu şuphemde baykal o çetenın avukatıyım dıyor mademkı eşini ölduren çetenın avukatı baykal guldal mumcuda eşıne saygısı sevgısı bırazcık haysıyet varsa o partıden ıstıfa emesı gerekmezmı
    Cevapla
  • Coşkun Türkeli 16 yıl önce Şikayet Et
    Kimmi?..... Bu günlerde Bizim ülkede böyle yazılar yazılmaz böyle sorular sorulmaz!,Sol yorumcuların kafaları Karışıyor İyiyi,Kötüyü karıştırmış durumdalar,boşverin bu konuları mumcuyu veya diğer faili meçhulleri Uzaydan gelen bilinmeyen canlılar yani ufo'lar öldürdü ergenekonda bir masal ve hayaldir bulunan o bombalar silahlar patlayıcılar zaten normal birşeydir,her evde her yerde bulunması gereken temel gıda ürünleri gibi zaruri bir ihtiyaçtır,bulunmayan evlerde, mekanlarda ya kriz vardır yada açlık vardır.??????
    Cevapla
  • osman erden 16 yıl önce Şikayet Et
    Yazık!. 'Yürürken ayağı kaymış,düşmüş şüpelenmiş bunuda ergenekon yapmışmış' diye olayı sulandıran ve tiye almaya çalışan zatı muhterem!Burada Mumcu'nun katline ilişkin 1997 yılında TBMM araştırma raporundan bahsediliyor.Sen ve senin gibilere hani olacak iş değil ama,olayın arka planını,bombanın konuşu ve arabanın havaya uçması gibi eş zamanlı o anda ki görüntüler olsa siz bunlarıda inkar edersiniz!
    Cevapla
  • Mehmet Emin Doğan 16 yıl önce Şikayet Et
    Saptırmayın. Bilip bilmeden yazıyorsunuz ya da bilerek ?Daha öncede aponon devlet için çalıştığı ,mumcu da bunu mahkeme tutanaklarından ispatladığını yazıdan bir gün önce öldürüldüğü söleniyordu (bu yazıdan nasıl haberleri oldu acaba )sakın gazata sahıbı olmasın ? şimdide bunu çıkardınız delilsiz yorum yapmayın emin olun bu şekilde düşüneceğinizde hesaplamışlardır azıcık tersini düşünün bazen doğrular bölyle çıkar gazatacı abi.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat