Telefon eden kimdi?

  • GİRİŞ04.02.2009 06:01
  • GÜNCELLEME04.02.2009 06:01

Ergenekon Operasyonu’nda gözaltına alınan ‘Arnavut Sami’ lakaplı Sami Hoştan’ın daha ziyade uyuşturucu bağlantılı epeyce kabarık bir suç dosyası var...

Sami Hoştan, Ergenekon Davası’nda savunmasını daha önce yapmış ve çapraz sorgudan da geçmişti... Savunması ve çapraz sorgusunda Susurluk Kazası’nın olduğu geceyi anlatmış ancak Çatlı’nın kayıp çantasından hiç bahsetmemişti.

Önceki gün birden açılıverdi...

* * *

Ergenekon Davası’nın Pazartesi günkü oturumunda Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Serhan Bolluk savunmasını yaparken:

‘Susurluk’u biz ortaya çıkardık. Çatlı’nın çantasındaki belgeler de bizim yazdıklarımızla örtüşüyordu’ iddiası üzerine çapraz sorgu sırasında söz alan tutuklu sanık Sami Hoştan...

Susurluk’ta kaybolan Abdullah Çatlı’ya ait çantanın kendisinde olduğunu ve içinden hiçbir belgenin çıkmadığını öne sürdü. Hoştan, çantayı Ergenekon Davası’nda karar çıktığı gün mahkemeye teslim edeceğini söyledi.

Çantanın içinde sadece Çatlı’nın kızı Sevcan’ın kolyesi ile 26 bin mark olduğunu anlatan Hoştan: ‘İçindekileri ailesine teslim ettim. ‘Çanta bende kalabilir mi?’ diye izin istedim. Şu an çanta bende.

‘Susurluk’u biz yazmıştık’ diyor Serhan Bolluk. Ancak olay yerine ilk giden benim.

Arkadaki araç içerisinde bulunan eşyaları alıp Melahat Hanım’a (Meral Çatlı) da veren benim’ deyiverdi...

* * *

Sami Hoştan’ın iddialarını Çatlı ailesi anında yalanladı.

Çatlı’nın eşi Meral Çatlı açıklama yapmazken; aile bireyleri, Sami Hoştan’ın bahsettiği çantayı hiç görmediklerini, ancak çantanın kendisinde olduğunu bildiklerini ifade ettiler.

Belli ki, Sami Hoştan Star’ın ima ettiği gibi mesaj veriyordu...

Ama kime?

* * *

Dün sabah, bu sorunun cevabını bulmak için Susurluk Komisyon Raporu’nda uzunca bir süre dolaştım...

Sami Hoştan adını Ömer Lütfü Topal cinayetinin yanında buldum...

Hikayeyi size de anlatayım...

25.8.1996 günü İstanbul Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliğine Ömer Lütfi Topal cinayeti ile ilgili bir ihbar gelir...

Bu cinayeti Özel Harekát Şube Müdürlüğünde görevli polis memurları Ayhan ÇARKIN, Ercan ERSOY, Oğuz YORULMAZ, Ataköy Galeria’da Natural ayakkabı mağazası sahibi Sami HOŞTAN, Sheraton Oteli gazinosu sahibi Ali Fevzi BİR adlı şahısların gerçekleştirdiğini bildiren isimsiz bir telefon ihbarıdır bu...

Adı geçenler İstanbul Emniyet Müdürlüğünce 27.8.1996 tarihinde gözlem altına alınırlar...

Ve bir gün sonra da...

Emniyet Genel Müdürlüğünden gelen ‘ekibe’ saat 23.00’da teslim edilirler.

Ne var ki adı geçen bu zanlılar öldürme olayının meydana geldiği tarihte, bulundukları yerleri mekán tanıkları ile delillendirme yoluna giderek...

Ve kendilerinin de beyanları alındıktan sonra Cumhuriyet Başsavcılıklarına intikal ettirilmeden salıverilirler...

* * *

Gene...

Susurluk Komisyon Raporu, Tarık Ümit’in kaçırılma olayı da dáhil, Sami Hoştan’ın Abdullah Çatlı’nın birçok eyleminde onun yanında yer aldığını vurgulamakta...

Geçmişin bu bilgileri gözden geçirildiğinde, anlaşılan o ki, Hoştan, Abdullah Çatlı’yı himaye edenlere mesaj yollamakta...

Ama unutulmaması gereken şey ise aynı zamanda Ömer Lütfi Topal cinayetini şahıslandırarak emniyete bildiren meçhul telefon sahibi gibi kişilerin de varlığı...

* * *

Zaten Ergenekon süreci de Abdullah Çatlı’yı himaye edenlerle cinayetlerin peşini bırakmayanlar arasında seyrediyor.

Cinayetlerin peşini bırakmayanların devlet içindeki ağırlığı artmasa, Ergenekon Davası da olamazdı.

Bu nedenle...

Eski alışkanlıklarla ‘iyi saatte olsunlar’a mesaj yollamak yerine...

Olup bitenin gerçek içyüzünü anlatmak çok daha evla gözüküyor...

Çünkü Türkiye’de bile papaz her zaman pilav yemiyor...

MEHMET ALTAN - STAR
mehmetaltan@stargazete.com

Yorumlar7

  • eren istem 16 yıl önce Şikayet Et
    içi boş yalan. Çantada kolye ile 26 bin mark varmış ve bunları Çatlı'nın ailesine teslim etmiş. Ailesinden de (boş) çanta bende kalabilir mi, diye izin istemiş. Boş çantanın kendinde kalmasını ne diye istemiş ki. Bence onun söylediği yalan boş. Ya çanta onda değil ya da çantanın içi boş değil. Olay "Kara kedi nerede? Ağaca çıktı Ağaç nerede? Balta kesti. Balta nerede? Suya düştü. Su nerede? İnek içti. İnek nerede? Dağa kaçtı. Dağ nerde? yandı bitti kül oldu" misali olacak
    Cevapla
  • selim bahadır 16 yıl önce Şikayet Et
    ELBETTE İYİ SAATTE OLSUNLAR. Şu anda bile içerideki herkes bu davanın "geleneksel türkiye kurallarınca" sulanacağını bekliyor. Hoştanların "hoş (t) çıkışı, boşuna değil elbet. Ancak meselelere göründüğü gibi yaklamşak akıllıca olmayacaktır. Elbette iyi saatte olsunlar...
    Cevapla
  • sait saray 16 yıl önce Şikayet Et
    bunlar her gun yedırmısler pılavı. bunlar bırbırını cok ıyı tanıyorlar turkıyede alısık olmadıgımız ısler donuyor hayırlısı devlet yetkılılerı bunları gormemek ıcın basını yere sokmustu bunlar yer altındada rahat durmadı muhumat koydular ne olduysa ondan sonra oldu hayırlısı
    Cevapla
  • selim gülnar 16 yıl önce Şikayet Et
    pilavmı?. Birisi Pilavdan bahsetmiş yeri gelmişken söyleyelim PİLAVDAN DÖNENİN KAŞIĞI KIRILSIN anlayan anlar tabikii...
    Cevapla
  • hakan er 16 yıl önce Şikayet Et
    çanta. Arnavut sami boş çantayı tepe tepe kullan bize dolusu lazım içindeki kanunsuz yapılan katledilen mahsum insanları açığa çıkaracak belgeler lazım merak etme onlarda bulunacak devletten hiç biriniz kaçamıyacaksınız yılmazların demirellerin çillerlerin ağarların döneminde deyilsiniz aslında bu saydıklarımda yargılanmalı tarihe geçmeli kürt halkı için kurulan örgütler
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat