Cumhuriyetçiler demokratlaşıyor mu?
- GİRİŞ18.05.2009 06:32
- GÜNCELLEME18.05.2009 06:32
Nereden mi çıkarıyorum?
‘Üniformaları çıkarıp mitinge katılın’ talimatı olmayınca cılızlaşıveren...
Ankara’daki dünkü mitingdeki kimi sinyallerden...
Cumhuriyetçi ile demokrat farkı nereden doğuyor?
Cumhuriyetçi, halkın oyuna girmesi halinde ‘laiklik’ elden gidecek diye korkuyor ve Anıtkabir nezdinde askeriyeye sığınıyor... Ve sadece ‘laik cumhuriyetten’ söz ediyor... Demokrasiden ve halk yığınlarından hoşlanmıyor hatta şüpheleniyor... Askeri vesayetten ve darbelerden memnun ve taraf duruyor...
Ancak belki hepsini de ayna kaba koymamak lazım... Belediye işletmelerindeki temel hak ve özgürlüklerle çelişen yasaklardan, insanlığın onuru olan sanat eserleriyle uğraşmaya ve liyakatten ziyade ‘benzerlerle’ işbirliği yapan kapalı anlayışa kadar, özellikle orta sınıf kent kadınlarını ürküten uygulamalar nedeniyle siyasal iktidara karşı çaresizce karşı çıkanlar var... Onlar çok haklı olarak ‘din devleti’ istemiyorlar ama çareyi demokraside aramak ve demokratik bir güç oluşturmak yerine, Anıtkabir’den ya da askeriyeden medet umuyorlar...
Ama bir de ‘fanatik cumhuriyetçiler’ var... Bizim halkımızı beğenmeyip, demokrasiden de nefret edenler... Onlar 1930’lu yılların ‘laik cumhuriyet’ anlayışından milim öteye gitmeyi istemiyorlar ve ordu korumasında halka karşı bir iç sömürge mantığıyla egemenliklerini sürdürme peşinde koşuyorlar... Fanatik takım, kendini ‘modern, çağdaş, Batılı’ filan sanmasına rağmen ‘dünyalaşmaya’ da, AB’ye de sonuna kadar düşman... Yeter ki demokrasi olmasın,1930’lar devam etsin... Yoksa birinin hem ‘laik’ hem de bunun güvencesi olan ‘AB’ye karşı’ olmasının izahı yok...
Demokratlar ise, temel hak ve özgürlükleri temel alan ve onu geliştirmeyi amaçlayan bir ‘demokratik cumhuriyetten’, halk iradesinden ve Türkiye halkından yana tavır alıyorlar... Halka güveniyorlar, Müslümanlığın ille de demokrasiyle çelişmediğine, Türkiye’nin Müslüman kimliğiyle çağdaş demokratik ölçülere saygılı bir devlet ve toplum olacağına inanıyorlar... Askeri vesayete ve darbelere de sonuna kadar karşı çıkıyorlar.
* * *
Dün...
Mitingde konuşan kimi fanatikler sadece ve sadece ‘laik cumhuriyet’ deyip, oyuna halkın girmesini esas kabul eden ‘demokrasiden’ cüzzam görmüş gibi kaçsa da, hem katılan insanlarda, hem de Ankara’daki afişlerde ‘demokrasiye’ vurgunun çoğaldığını, yaygınlaştığını ve cumhuriyetle birlikte anıldığına şahit oldum...
12 Eylül Darbe Anayasası bile Cumhuriyet’in birbirleriyle eş düzeydeki niteliklerini belirtirken ‘demokratik’ kimliğini de ihmal etmiyor...
Fanatik Cumhuriyetçiler, Cumhuriyet’in ‘demokratik, sosyal ve hukuka dayalı’ kimliğini pas geçip, sadece ‘laik’ kısmı üzerinde kımıldamadan duruyorlar...
* * *
Dün, ‘din devletine’ karşı olan ve samimi endişelerini dile getirenlerle...
Demokrasiye ve halka düşman olanlar arasında bir ayrışma sezinledim.
Samimi olanlar, ‘demokrasiyi’ keşfettikçe... Eğer gerçekten ‘din devletine dönüşme’ gibi bir tehlike söz konusuysa, buna karşı ‘çare’ demokrasi mi, askeriye ve darbe mi, bunun ayrımına vardıkça... ‘Fanatiklerden’ ayrışıp uzaklaşacak gibi görünüyorlar.
* * *
Samimi ve endişeli cumhuriyetçilere bir sorum var.
‘Laikliği’ ne sağlamlaştırır?
Hiç tartışmasız toplumsal zenginlik... Mezradaki çaresiz bir insanın ‘şeriat ya da laiklik’ umurunda mıdır?
Toplumsal zenginleşmeyi, ekonomik kalkınmayı, bu süreçteki AB’nin çok önemli rolünü tartışmadan ‘laik’ olmak, bizde ‘darbeye yazılmakla’ özdeş...
Laiklik elden gidecek diye ürküyorsunuz, ‘Atatürk devrimlerinin’ oturmadığını düşünüyorsunuz, o halde ‘neden oturmadı’ diye de ciddiyetle sorgulamak gerekmez mi?
* * *
Dünkü mitingden umutlandım...
Çünkü ‘üniformaları çıkarıp mitinge katılın’ talimatı ortadan kalkmıştı...
Hem de ‘siyasal iktidarın’ gereksiz tasarruflarından ürkenler ‘demokrasiye’ saygılı yolların da varlığının farkına varır gibiydiler...
Ne yapacaksınız, tek parti rejiminden gelip, onun zihniyet ve ruhundan sıyrılamamış bir ülkede ‘demokrasi kültürü’ kolay değil...
Nerdeyse her kesimde bu kültürün eksikliğini görüyorsunuz. Bu nedenle Türkiye’de ‘demokrat’ olmak çok zor zanaat...
Mehmet Altan - Star
mehmetaltan@stargazete.com
Yorumlar9
-
M.Borahan Bilen
16 yıl önce
Şikayet Et
Peki Sn.Altay siz nereye?. Sn.Altay halk sağ veya sol bazan meydanlara iner ve tepkisini gösterir.Bunun askeriyeyle ilgisi ne olabilir.Herkesi oraya indiren sebepler farklıdır bu demokratik bir istek ve haktır.Siz kendinizden pay biçin, şimdi çatıştığınız Cumhuriyet Gazetesinde muhabirdiniz eskiden.Marksist birisiydiniz.Ama şu an İktidara yakın ve İslamcı bir bültende yorumlar yapıyorsunuz.Cumhuriyetçilikten Demokratlığa geçiş kolaydır ama sizin gibi Marksistlikten İktidar kalemliğine geçişi galiba Türkiyede bir siz becerebildiniz..
Beğen
Cevapla
-
Ahmet sarıkaya
16 yıl önce
Şikayet Et
YA DA (!). Sahi nedir bu Laiklik? Biri anlatacak da anlayamayacak kadar da mı anlayışsızız? Çok mu zor yani ne olduğunu ya da olmadığını bilmek? Çok net bir soru: İslam düşmanlığı değilse, nedir bu Laiklik? DİN'e göre değil de "akla" göre yaşamaksa, hiçbir zaman uygulanamaz. Çünkü "dünya varolduğundan bu yana, insanlar her zaman bir şeylere inanmak zorunda kalmıştır. Din yoktur desek de "insanların hayatın da kalın çizgilerle varolduğu bir gerçektir.
Beğen
Cevapla
-
Ahmet sarıkaya
16 yıl önce
Şikayet Et
Bir de (!). Bir de LAİKLİK ile ilgili şunu duymuştum; "dini olan bir devlet, her din ve inanca eşit olamayacağından, eşitsizliğe yol açar." O zaman bir marşı, bir bayrağı ve bir resmi dili olan da herkese eşit olmamış olur. Bunları da mı kaldırmak lazım (!). Ya da Laiklik "din ve vicdan özgürlüğüdür" denilir. Tarihteki hangi devletimiz tek dinliydi ki? her çeşit dini de barındırmışlar. Bütün din ve inançlara eşit durmaksa LAiklik, O zaman % 99'u aynı dini benimseyenlere haksızlık değilmidir bu eşitlik?
Beğen
Cevapla
-
Ahmet sarıkaya
16 yıl önce
Şikayet Et
(!). Bir müslüman olarak (elhamdulillah), "kimsenin inancına karşı değilim, isteyenin istediği gibi inanma hakkına sahip olduğunu düşünüyorum, Hidayeti verenin Cenabı Allah olduğuna inanıyorum. İnandığım Rabbimin, herşeye gücünün yettiğine de inanıyorum ve dileseydi herkesin, inanıyor olacağına da inanırım. Tarihte hiçbir Türk-İslam Devletinin de,"tek dinli" olmadığını da biliyorum". Ama neden Laiklik denildiğinde tiksiniyorum. İşte bunu çözemiyorum.Laiklik, DİNSİZLİK GALİBA. DEĞİLSE iSLAMLA-MÜSLÜMANLA SORUNU NE
Beğen
Cevapla
-
ali
16 yıl önce
Şikayet Et
bedelli askerlik. Halk Bedelli askerlik istiyor ,halkın isteklerini görmezden gelmeyelim
Beğen
Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle