Erdoğan takıntılılar için bayram seyran yoktur
- GİRİŞ07.10.2014 09:48
- GÜNCELLEME07.10.2014 09:48
Eskiden olsaydı "Derin devlet birilerini kullanıp yine darbe hazırlığına başladı" diye düşünürdük. Ama devletin derin olanı da sığ olanı da, bu tabloda pek yok. Devlet askeri ve sivili ile iç ve dış barışın arkasında duruyor...
Acaba sadece "Erdoğan takıntısı" mı bu barış düşmanlarının arkasındaki itici güç? Kandil'in sözcüleri bu takıntılıların iğvasına kapılıp, kaç defa "Barış Süreci bitti" içerikli açıklamalar yaptılar, saymak mümkün değil. Öcalan'ı etkisiz kılmak için, Öcalan'a alternatif üretmek için ellerinden geleni de yapmadılar mı bunlar?
IŞİD'e dayalı çeşitlemeler ise sınır tanımıyor... Sanki PKK'lılar sınırı içeri ve dışarı doğru delip geçerlerken geçmişte devletten onay almışlar gibi, şimdi de "Devlet bizim IŞİD'le savaşmamız için sınırı geçmemizi engelliyor" diye dert yanmıyorlar mı?
Hep yanılmadılar mı?
Kısacası terör örgütlerini anlamak kolay da, bunlarla aynı dalga üzerinden yayın yapmayı "Demokratik siyasete sivil katılım" biçiminde sunanları anlamak ise mümkün değil.
Üstelik bu "Erdoğan takıntılılar" şimdiye kadar ne dedilerse hepsi yanlış çıktı... Sonunda Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olması ile de, bunların hezeyanları siyasi bir fiyaskoya dayanmadı mı?
Oysa demokratik siyasetin varlık sebebi, ülkeyi ayıran değil birleştiren özellikleri ön plana çıkartabilmesidir.
Devlet ise sadece "Devletliler"den oluşmaz. Kuvvetler ayrılığına dayalı erklerin dışında, devletin halkı, iç ve dış kamuoyu, baskı grupları, coğrafi ve ekonomik zenginlikleri kadar zayıflıkları, iç ve dış dostlarının yanında düşmanları da vardır. Devletin statükodan kaynaklanan durağanlığı kadar, iç ve dış konjonktürdeki sürekli değişimden kaynaklanan dinamik yapısı da vardır.
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol