Bu akılsızlıklara defalarca tanık olmak da varmış
- GİRİŞ17.08.2015 10:27
- GÜNCELLEME17.08.2015 10:27
Verilen oylarla siyasi temsilin sağlanmasından mutluluk duyanların kentlerinin kan ve ateşe, yollarının güvensizliğe dönüşmesi, demek bu coğrafyada demokrasinin doğal bir yansımasıymış.
Terörkolikler
Demek Irak'ta, Suriye'de, Mısır'da, Libya'da yaşanan trajedilere bakıp "Türkiye bu coğrafyada bir istikrar ve barış vahasıdır" diyenlere karşı, Türkiye'yi bu ülkelere benzetmeyi planlayanları sayıları da hiç az değilmiş.
Bu kesime ve terör eylemlerine karşı dut yemiş bülbüle dönüşenler ve teröre "Terör" diyemeyenler, meğer bunu özgürlük adına yaptıklarını bile söyleyebilirlermiş.
Darbekolikler
Geçmiş dönemlerde seçilmişlere karşı askerin darbe yapmasına bel bağlayanların, bugün teröristlerin kurşunları ve bombaları ile askerlerin şehit olmalarından siyasi çıkar hesabı yapmaları da, meğer bu coğrafyada yadırganmaması gereken normal düşünce değişimleriymiş.
Türkiye'yi Doğu ile Batı arasındaki bir köprüye benzetenler, zaman zaman Doğu'daki ayağın Batı'daki ayağı yıkmaya çalıştığını herhâlde defalarca görmüşlerdir. İşin garip olan yanı, Batılılığı, modernleşmeyi temsil ettikleri sanılan ve kentsoylular olarak bakılan toplum kesiminden bazılarının siyasete girince inanılmaz derecede Ortadoğulu olduklarının fark edilmesi değil midir?
Dedeleri de böyleydi
Aslında bunların İttihatçı dedelerinin de ne tür marifetlere imzalarını attıklarını görmedik mi? Bunların kişilere dönük takıntılarının ülkeyi sürüklediği ortamın sonunda Osmanlı'nın milliyetler arası barışı sona ermedi mi?
Bunların dedelerinin işlediği "Tehcir Suçu"nu, bir insanlık ayıbı olarak hâlâ sırtımızda taşımıyor muyuz?
Ve bunların elinde Osmanlı Devleti çöküp yok olmadı mı?
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol