CHP nasıl ulusalcı oldu?

  • GİRİŞ13.07.2008 07:55
  • GÜNCELLEME13.07.2008 07:55

Özellikle genç okurlarımdan "Hangi kitapları mutlaka okumalıyım" içerikli mektupları sık sık alırım.
Hemen hepsine defalarca önerdiğim kitapların başında, Almanların Fransa'ya karşı kazandığı 1871 Zaferi'nin mimarı Mareşal Helmuth Von Moltke'nin, genç bir subay olarak Osmanlı İmparatorluğu'nda bulunduğu dönemde (1835-1839) yazdığı "Türkiye Mektupları" gelir. (İş Bankası Yayınları)
Bu mektuplarda, 19'uncu yüzyıl Türk toplumu ile içinde bulunduğumuz dönem toplumunun değişmeyen özelliklerini de bulursunuz. Örneğin aynı tesisin (Elmalı Bendi) birkaç kez açılış töreninin yapılması gibi. Yenilgimizle biten Nizip Savaşı'nda komutanın (Hafız Osman Paşa) harekata başlamak için falcılara danışması olayı da, bugünün askerlerine tarihimizin kötü örnekleri arasında...
Ama Von Moltke'nin en çarpıcı gözlemi, iktidara (veya Padişaha) yakın olmak ve olmamak durumlarına göre, aynı kişilerin en temel davranış ve düşüncelerindeki değişimdir.
Örneğin 2'nci Mahmut döneminde valilik ve seraskerlik yapan, 1'inci Abdülmecit döneminde Sadrazam da olan Hüsrev Paşa portresi, bugünün siyasetine de ışık tutar.

Hep o şarkı
Hüsrev Paşa 2'nci Mahmut Reformları'nda önemli roller almış, Yeniçeri'nin yerine modern ordunun (Asakir-i Mansure-i Muhammediyye) kurulmasında öncülük etmiş, bir TunusCezayir gezisinde gördüğü "fes"i, sarığın yerine geçmesi için İstanbul'a getirmiştir.
Yani Atatürk'ün "Şapka Devrimi"ni, ondan 100 yıl önce "Fes Devrimi" olarak 2'nci Mahmut'a benimsetmiştir.
İşte bu Hüsrev Paşa iktidar sahibiyken ve Padişah'a yakınken, reformcudur, redingot ve fes giyer. Ama gözden düştüğü dönemlerde Boğaz'daki yalısına çekilir, sarık sarar, entarisi ile bir köşedeki şiltesine oturup, nargilesinden nefesler çeker.
Bu tabloyu bugüne aktardığımızda, Türk siyasetçilerinin de idarecilerinin de iktidarda olmak ve olmamak arasındaki tutum ve görünüm farklarında, hiç değişiklik olmadığını kolayca görürüz.
Örneğin AK Parti eğer AB'ye üyelik hedefine sahip çıkmasaydı, Batı ile ilişkileri geliştirmeye çalışmak yerine "İslam Ortak Pazarı" benzeri projelere sarılıp, İrancılık veya Suudicilik yapsaydı, bugün CHP, AB'nin bayrağını taşıyor olurdu. İlkel bir 3'üncü Dünyacı söylem sahibi olmak yerine, CHP sözcüleri Batı ile entegrasyonun bayraktarlığını yapardı.

Raydan çıkmak
Açıkçası AK Parti, Erbakan'ın Milli Görüş çizgisinin dışına çıkarak ve değişmeye çalışarak, CHP'yi rayından çıkardı. Türkiye'yi Amerikan İttifakı'na, daha sonra da Avrupa Konseyi'ne sokan, AB ile Ankara Antlaşması'nı imzalayan, Gümrük Birliği'nin altında imzası olan kadroların bugünkü devamları, sadece AK Parti'ye karşı olmak için, Ulusalcı bir çizgideler ve dünyalı olmaya karşı MHP ile yarış halindeler.
Sırf şimdi AK Parti iktidarda ve Batıcı olduğu için, CHP ayıp olmasa "Bunlar Batı Kulübü üyesidir" diyebilir.
1995'te Gümrük Birliği'ni Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı olarak imzalayıp, "Avrupa'nın kapısı artık açıldı" diye demeç veren Baykal ve sözcüleri, şimdi AB karşıtı cephenin önde gelen aktörleri değil mi?

Kimin avukatı?
İşte bu tablo Türk siyasetinde eksik olan "vizyon" ve "misyon" öğelerinin, Hüsrev Paşa'dan 150 yıl sonra da, hala var olmadığını gösteriyor.
Bu tabloda siyasi partilerin ve siyasetçilerin hangi eğilimden olursa olsunlar temel farkları "iktidarda" veya "muhalefette" olmalarına göre belirleniyor.
Bugün kamuoyunda "Ergenekon" olarak bilinen ve darbe girişimlerini içerdiği iddia edilen dosyayı, eğer CHP iktidarda olsaydı engeller miydi? Deniz Baykal başbakan olsaydı "Ben Ergenekon'un avukatıyım" der miydi?
Veya bugün AK Parti muhalefette olsaydı, iç ve dış politikada, ekonomide bugün kendi yaptığı icraatı, günün iktidarı yapsaydı, bunlara destek mi verirdi?
Kısacası AK Parti, aslında CHP'nin olması gereken role sahip çıktı ve CHP'yi Milli Görüş çizgisine itti.
Oysa iktidarlar geçicidir.
Siyasette önemli olan vizyon ve misyon sahibi olmaktır.
Mezarların vazgeçilmez insanlarla dolu olduğunu unutmamak ve kubbede bir hoş seda bırakmaya çalışmak işin temelinde bulunmalıdır.
Toplumlar geçmişlerini kavgalar ve gerginliklerle değil, önlerinde açılan ufuklarla ve yapılan hizmetlerle hatırlamak istiyor.
Bu nedenle Atatürk ve Turgut Özal, toplumun belleğinde çok farklı yerlere sahipler.

Yorumlar11

  • buket akalın 17 yıl önce Şikayet Et
    Bunlar Kim Hoşseda Ne gezsin. Sn.Hemşerim.Seni çok severim.Ailen ve siz gerçek bir demokratsınız.Aynı zamanda inançlı.CHP yi siz çok iyi bilirsiniz.Atatürkden sonrası CHP,CHP din düşmanı.Neden mi?Çünkü Kuran kursları basılarak kapatılıp hocalar tutuklanmadı mı?İnsanlar Allahü Ekber diyenler tutuklanmadımı.Camiler ahır yapılmadımı.Kuranı kerim ve dini kitaplar meydanlara toplattırılıp yakılmadı.Ezan arapça aslından türkçeye çevril medi mi?Dediğiniz gibi Baykal IRKÇI MİLLİYETÇİ KOMİNİST ULUSALCI.ONLAR İÇİN HOŞ SEDA millete zulüm kend.ise.
    Cevapla
  • serdar taş 17 yıl önce Şikayet Et
    demokrasi düşmanlığı. chp anayasa mahkemesine türbanı götürmese demokrat ve halkçı olacaktı.götürdüğünde demokrasi düşmanı oldu.demokrasi dostu olmak için 1 mayısta işçileri dövdürmek,halkına ait kitleri yabancıya satmak, borsasını %80 yabancıya teslim etmek,borcu 500 milyar dolara çıkarmak,kömürle şekerle halkı doyurararak oy almak gerekir.bide çocuklarına milyon dolarlık evler gemiler tatil köyleri fabrika almak gerekir.çiftçiye esnafa rahmet de okutmalı ki demokrat ve halkçı olunsun.sahte demokratlar yol bitti.trende devrildi
    Cevapla
  • mikail ışıksoy 17 yıl önce Şikayet Et
    chp +baykal=0. evet baykal ne yapmak isdiyor bilinmez daralınca mustafa kemalin partisi diyor miras yiyor ama oo mirasda bitti artık bak adam avkatlık işi buldu bunak ne yapacak şimdi kendini kim savunacak orasıda meçul tabi
    Cevapla
  • Abdullah KILIÇ 17 yıl önce Şikayet Et
    CHP kapalı toplum peşinde:. Yaşım 35 CHP nin resmi idiolojinin dışına çıktığını hiç hatırlamam, bazen Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde halkı kandırmaya yönelik söylevleri hariç. CHP iktidarda olsa da ( bu kafayla iktidar olmaları imkansız)zihniyeti değişmedikçe ülkeye bir faydasının olacağını sanmıyorum. Ben CHP 2002 den bu yana asıl çizgisini açığa çıkardı. Anlayacağınız CHP nin aslı günümüzdeki politalarıdır.
    Cevapla
  • mimiga mimiga 17 yıl önce Şikayet Et
    CHP, AB'yi istemez. Çünkü AB demek insan hakları demek, demokrasi demek.. Eğer isteseydi 1950'den beri iktidar olamayıp muktedir olanlar bu süreç için bir şeyler yapmış olurdu. 1963'den beri gelen geçen her hükümetin başvurusu postallardan kurtulamadığımız için o ülkeler tarafından kabul edilmedi. Bunu açıkça ifade etmek yerine "başvuru hakkı bulunduğu" halde üyelik görüşmeleri henüz başlatılamaz şeklinde açıklıyorlardı.AB, CHP'ye rağmen 2004 yılında süreci başlattı. Bunu AKP'nin başarmış olması da rahatsızlık sebebidir (Alttakine Not:TSK'ne demezsen farkedilmezsin)
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat