AK Parti iktidarı Koç'a pastadan pay mı veriyor?
- GİRİŞ25.07.2008 06:43
- GÜNCELLEME25.07.2008 06:43
Buna göre her siyasi iktidar, kendi zenginlerini yaratmaktadır.
Buna göre demokratik siyaset aslında bir pasta paylaşımıdır.
Eğer bu düşünce tarzını daha da ileri götürürseniz, şu tarz bir söylemi de her dönemde seslendirebilirsiniz:
- İktidara yakın olanlar dışında bütün toplum kesimleri aç ve yoksul. Onlar küplerini doldururken, halk kitleleri sürünüyor. Kamu ihaleleri, devlet bankalarının kredileri, teşvikler, tahsisler hep onlara gider.
Dün yayınlanan İstanbul Sanayi Odası'nın "Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2007 Yılı Raporu"na bakarak, son dönemdeki AK Parti iktidarının yarattığı zenginleri görmeye çalıştım.
Karşıma çıkan gerçek beni şaşırttı.
Örneğin Türkiye'nin 500 büyük sanayi kuruluşu sıralamasında bu yıl Koç Topluluğu, 13 şirketle yer almış...Koç Grubu Tüpraş, Ford, Arçelik, Tofaş ve Aygaz ile listenin tepesindeki ilk 10'un da yarısını oluşturmuş. Koç Topluluğu şirketleri, 500 büyük kuruluşun toplam cirosunun yüzde 19'unu, özel sektörün yüzde 20'sini temsil ederlerken Koç Grubu şirketleri 2007 yılında 11.2 milyar dolarlık dış satımlarıyla da özel sektör ihracatının yüzde 21'ini yapmışlar.
Koç sürekli büyüyor
Koç Topluluğu şirketlerinin toplam kârı ise 2.6 milyar YTL olmuş.
AK Parti iktidarı döneminde Koç Grubu'nun sağladığı büyüme, Koç'a katılan Yapı Kredi ve Tüpraş gibi şirketler, herhalde bu şirketlerin sermaye sahibi olan Koç ailesinin AK Partili olduğunu ve iktidar pastasından büyük pay aldıklarını kanıtlamaz.
Aynı şekilde Sabancılar, Şahenkler, Doğanlar, Yazıcılar, Çolaklar, Cinerler ve nice isime ait şirketler de büyüdü son dönemde.
Türkiye "2001 Krizi"ni atlatmakla kalmadı, sürdürülebilir bir "Büyüme Dönemi"ne de girdi. Ulusal gelir de, kişilere düşen ulusal gelir payı da arttı.
Bu arada siyasi eğilimleri çok farklı olan girişimcilerin iş hacimleri de, servetleri de arttı.
Yine "Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2007 Yılı Raporu"na dönelim.
2007 yılında Türkiye'nin 500 büyük sanayi kuruluşunda yer alan 450 kuruluş kâr bildirmiş. 450 kuruluşun dönem kârı 19.2 milyar YTL olmuş.
2006'da 420 kuruluşun dönem kârı olan 15.6 milyar YTL göz önüne alındığında, geçen yıl dönem karında yüzde 23.1'lik artış yaşanmış.
Geçtiğimiz yıl kâr eden kuruluşların 14'ü kamu kuruluşu ve 436'sı özel şirketlermiş. 2007 yılında İSO 500 kâr ve zarar toplamında cari fiyatlarla yüzde 35.1'lik artışa karşılık, milli gelir anlamında kârda yüzde 16.5'lik bir artış olmuş..
Biracılar da büyüyor
"İSO 500"de en çok kâr eden ilk 10 kuruluş sırasıyla TÜPRAŞ, ERDEMİR, Ford Otomotiv, Philsa, Petrol Ofisi, Shell&Turcas Petrol A.Ş., Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı, isminin açıklanmasını istemeyen bir kuruluş ile Anadolu Efes Biracılık ve Unilever Sanayi ve Ticaret Türk A.Ş. olmuşlar.
Acaba bunların hangilerini AK Parti'ye yakınlıkları bu kadar büyüttü?
Veya iktidar biracıları mı büyüttü?
Yazının başında söylediklerimize dönersek.
İktidarların kendi yandaşlarına avantajlar sağladıkları gerçektir.
Bu yanlıştır. Haksız rekabettir. Yozlaşmadır.
Ancak bunlar ekonominin gereklerine uymazlar ve yönetim tarzlarını dünyaya uyumlu kılamazlarsa, iktidarlarla birlikte yok olurlar.
Birinci mesele bu.
İkincisi ve en önemlisi de ülke topyekûn gelişir ve büyürse, bundan sadece partililer değil, o partiye karşı olanlar da yararlanır.
Bunun örneklerini şimdiki "Büyükler" listelerinde de görmüyor muyuz?
Tayyip Erdoğan, Rahmi Koç'a ekonomik destek mi veriyor bu listelere göre yani?
Yorumlar20
-
Oktay Koçak
17 yıl önce
Şikayet Et
İyi okumak Lazım. Yorumlara şöyle bir baktım bazı arkadaşlar Barlas ı yanlış anlamış adamın demek istediği şu;diyorki Koç ve o na yakın gruplar devasa büyürken ses yok ama bir kısım gruplar büyürken hükümete yakın diye bas bas bağırıyorlar oysa kimin büyüdüğü ortada koçun ve ona yakın grupların mecburi ilişkiden başka ne işi var hükümetle köstek olumaktan başka iş yapmıyorlar ama bunu yaparkende 70 milyondan en fazla onlar kazanıyor.Son olarakAdaletsiz gelir dağılımı giderilmelidir.Vergi adaleti acilen sağlanmalıdır.
Beğen
Cevapla
-
emre genc
17 yıl önce
Şikayet Et
Muhammed'e katılıyorum. atı alan üsküdarı geçti, hükümetle bu holdingler arasında zorunlu ilişkiler ağı kurulduğunu düşünebiliriz... çünkü zaten bu holdinglerin davaları, haklarındaki belgeler hep zaman aşımına uğramıştır. 'uzanlar' belki alaşağı edildi lakin ya diğerleri? diğerleri kendi pisliklerini temizleyecek zamanı buldular. devleti soydukları ihaleler vb. çıkar ilişkileri zaman aşımına uğradı. ben böyle inanıyorum. saygılar.
Beğen
Cevapla
-
oku yorum
17 yıl önce
Şikayet Et
hiç bir hükümetin tertemiz olduğu söylenemez buna yüzde yüz katılırım. elbette bir takım kayırmalar olmuştur olacaktır siyasetin mayasında bu tür şeyler hep vardı ve olacak çünkü zerrece haksızlıktan korkan insanlar politikadan uzak duruyorlar. siyasiler ilk başlarda herzaman iyi niyetle kendilerini yakarak birşeyleri düzeltmeye soyunanlardır ama siyesetin grişi gelişme ve sonuç bölümü gibi temiz olamıyor.bugün burda ahlak dersi veren bizler o mevkilerde böyle kalabileceğimizi garanti edebilirmiyiz?fertler olarak yapmamız gereken en fazla doğru yapana sahip çıkmak olmalıdır!..
Beğen
Cevapla
-
yavuz kurtkaya
17 yıl önce
Şikayet Et
hadi ordan. kör bakanlar karanlığa istediği rengi atfedebilirler. biz 22 temmuz seçimlerinden bir hafta önce doğan grubunun silinen vergi borçlarınıda gördük. çalıklar balıklar akp yöneticisi madenciler doğal taşçılar kaldırım imalatçıları bu dönemde yükünü tuttu beyler.
Beğen
Cevapla
-
sami gül
17 yıl önce
Şikayet Et
Biraz da.... Yazı yazdığın ATV -SABAH grubu
ÇALIK grubuna nasıl satıldı?
Hangi kredilerle verildi yazar mısın?
Beğen
Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle