Ezan'ın doğru ve güzel okunması, camilerdeki ses düzeninin özenli kullanılması konulu beklentilerin toplumda ne kadar yaygın olduğunu, sayın okurlarımın yağdırdığı mesajlardan anlamak mümkün.
Bu arada Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Sayın Şevki Aydın, bu konunun Başkanlık tarafından dikkate alındığını ve gereken çalışmaların yapıldığını söyledi.
Bazı okur mektuplarını özetleyerek aktarmayı sürdürüyorum:
- Mersin'de merkezi sistemde ezan okuyan bir müezzin musiki ve makam derslerine devam etmektedir. Her ezanı okuduktan sonra da hocasına kaç not aldığını sormaktadır. İsmail Taşpınar
Devlet Konservatuarında 4 yıl öğretim görmüş ve icra heyetinde görev alan biri olarak işin daha tehlikeli boyutunu size açıklamak isterim. Önemli olan bir kültürü diğer kuşaklara eksiksiz, doğru bir şekilde aktarmaktır. Sadece ezan mı yanlış olan? Bayram sabahı Itri'nin Tekbir'i bile akasız okunmakta. Koray Işıldar
Küçük bir öneri de benden: Madem her şeyi Peygamber'in sünnetine göre yapmaya meraklıyız (tesettür vs gibi) o halde ezanı da Peygamber dönemindeki gibi mikrofon ve hoparlör kullanmadan okuyalım. Hasan Özdemir

Sabah ezanı
- Özellikle yazın kapı pencere açık uyuduğumuz için, sabah ezanı uykudan uyandırıyor. Üstelik bir de bebeğimiz var. Rahatsız olanlarla ilgili sorunu çözmeden ve insanları dinsizlikle suçlamadan, ki dinsiz de olunabilir, ne yapılabilir? Sanırım en uygunu hoparlör uygulamasını kaldırmak. Ahmet Kavaklı
- İstanbul'da uzun yıllar yaşadım. Ve ezanın hem vaktinin ayarlanamaması hem de berbat okunan birçok küçük caminin olmasından çok rahatsız oldum. Ben Kayseriliyim ve Kayseri'de merkezi ezan hem zamanında hem de makamında çok güzel okunuyor. İnsan dinlemekten cidden inşirah duyuyor. İbrahim Kasap
- Ben 24 senedir Almanya'da Berlin'de yaşamaktayım. Evimin balkonundan üç tane kilise görülmekte ve bunların en uzağı 700 metre kadar mesafede. Her gün birkaç sefer ve pazar sabahları da çan çalmakta. Bir gün olsun şikayet etmek veya dalga geçmek aklımızdan geçmedi. Yunus Çelik
- Ben Tarabya'da otururum. Aynı vadi üzerinde karşılıklı cami minarelerinden ezan sesleri birbirine karışırdı. Genel olarak makam bilgisiz ve kötü bir sesle okunuyordu. 1999'da Diyanet bir bölgede merkezi ezan uygulaması yaptı. Şimdi Sarıyer Tarabya bölgesinde de merkezi sistem ezan okunuyor. Gerçekten çok memnunuz. Her gün sesi düzgün müezzinlerden biri ezan okuyor. O karmakarışık durum ortadan kalktı. Serkan Kaya

Desibel ayarı
- Ezanı tartışma konusu yapmak hiçbir şekilde mazur görülemez ve ideolojik bir kafirin işidir. Bana göre siz demokrasi fanatiği bir kafirsiniz ve Türkiye'de Ergenekoncular ile CHP'liler kadar tehlikelisiniz; bu da benim fikrim. Nihat Özçelik
- Ezan sesinin standart bir desibel ayarı yok mudur? Bunu denetlemek kimin görevidir? Eğer birinin göreviyse ve o görevi yerine getirmiyorsa gerçekten işini layıkıyla yapacak eleman bulmak çok mu zor, bu kadar işsiz gezen arasında? Murat Taşçı
- Türkiye'nin bunca ekonomik, sosyal, siyasal, hukuki sorunu ortada dururken iki gündür ezan konusunu köşenize taşımanızı manidar buluyorum. Ve kafamda belirli-belirsiz sorular uçuşmaya başladı sizi okurken. Acaba niye? Gökhan Saray
- Kanaatimce sorunun çözümü müezzin ve imam-hatiplerin ciddi biçimde ses ve musiki eğitiminden sonra göreve atanmasıyla mümkün olacaktır. Göreve atandıktan sonra yapılan hizmet içi eğitimler kabiliyetsiz ve sesi müsait olmayan görevliler için faydalı olmamaktadır. Hasan Ünal

Çorum ve Kayseri örneği
- Ben Çorumlu bir takipçinizim. İlimizde ezan uygulaması merkezi olarak yapılmaktadır. Her camiye basit bir alıcı yerleştirilmesi ile bu sistem olabiliyor sanırım. Ezanın erken, geç okunması gibi, ezanı okuyanın sesinin seviyesi gibi yorumlar da sıfıra iniyor. Serhat Sipahi
- Kayseri bu problemi çok güzel bir şekilde halletti. Bütün camilerde aynı anda merkezi ezan yayını (tabii güzel sesli ve güzel okuyan müezzinlerin sesinden) ilgili vaktin makamına göre yapılıyor. Orhan Özsaraç
- Profesyonel şarkıcıların bile kendisini kolay kolay beğendiremeyeceği Sezen Aksu'nun zevkine göre ezan okuyacak kabiliyeti olan müezzin bin liraya Bodrum'un bir beldesinde görev yapar mı? Velhasıl yüksek beklentilerden önce bu basit tümseklerin aşılması kanaatindeyim. Ömer Faruk Sarıoğlu

MEHMET BARLAS - SABAH

mbarlas@sabah.com.tr