''Tesettür Gettoları''nın sakinleri devlet adamı olabilir mi?
- GİRİŞ15.08.2008 07:50
- GÜNCELLEME15.08.2008 07:50
Ağır ağır konuşan, kelimelerinin arasında reklam alınabilecek boşluklar bırakan, evinden kalkıp bakanlığa gitmesi bile "Beyefendi çıkış yaptı" diye polis telsizlerinde anons edilen kişidir alıştığımız türdeki devlet adamı.
Hele bu devlet adamı Cumhurbaşkanı veya Başbakan olursa, daha da ağırlaşır.
Anıtkabir Defteri'nde Ata'ya durum raporu verirken, yakın gözlüğünü takar elindeki kağıda bakarak yazar raporunu.
Öyle zırt pırt seyahate çıkmaz.
Onun niçin "halkla diyalog" demek, onun resmi bayramlarda mesaj yayınlamasıdır.
Bu açıdan bakıldığında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de Başbakan Tayyip Erdoğan'ın da devlet adamı rütbesine yükselme ihtimalleri pek yoktur.
Birincisi Türkiye'de "Kim Devlet Adamı Olabilir" jürilerinin üyelerine göre bu iki isim de "Tesettür Gettoları"nın sakinleridir.
Bunlar ne şarap markalarını bilmekte, ne Cumhuriyet Baloları'nda eşleriyle tango yapmakta, ne de devlet adamı olacak kişileri belirleyen jürinin üyeleri ile içli dışlı olmaktadırlar.
İkincisi de bu iki isim, "misyon" takıntılıdırlar.
Seçilip geldikleri makamların "hizmet yeri" olduğuna inanmışlardır ve bu nedenle de nefes almadan çalışmayı, ibadetlerinin bir parçası gibi görmektedirler.
Yerlerinde duramıyorlar
Seçkinlerin gazeteleri "Başbakan nerede tatil yapıyor" diye manşetler atarken, Başbakan önce şehit cenazelerinde, arkasından Moskova'da ve derken Tiflis'te görülmekte, kısa süre sonra da İstanbul'da toplantılara katılıp, oradan Ankara'ya geçmektedir.
Bu kadronun Cumhurbaşkanı da, Dışişleri Bakanı da pek yerlerinde oturan cinsten kişiler değildir.
Örneğin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, selefi olan ve "Devlet Adamı" rütbesini anasının ak sütü gibi hak etmiş bulunan Ahmet Necdet Sezer'in tüm görev süresinde yaptığı iç ve dış seyahatlerden daha fazlasını, Çankaya'daki ilk ayında yapmıştır.
İşin daha da garip olan yanı, bunların çalışma temposunu hiçbir olay yavaşlatamamaktadır.
Örneğin bunların partilerini kapatma ve bunları siyasi yasaklı ilan etme istemli dava Anayasa Mahkemesi'nde sürerken de, bunlar tempolarını yavaşlatmamışlardır.
Tabii bir de yadırganması gereken davranışlarını hesaba almak gerekiyor.
Dışarıda eşitler
Türkiye'nin seçkinleri adına yargıları seslendiren, aile holdinglerinin yaşayan büyüklerinin ağızlarından her çıkanı vecize gibi gazetelerine manşet yapanlar, "Tesettür Gettoları"nın sakinleri olan Gül'ü, Erdoğan'ı ve bu takımı kendileri ile pek eşit insan yerine koymazken, bunlar Bush'la, Sarkozy'le, Putin'le falan eşit ilişkilere girmektedirler.
Dış ülkelerin liderleri ve medyası, arkalarındaki oy desteğine bakarak, bunları Türkiye'nin "seçilmiş yöneticileri" şeklinde görmektedirler.
Oysa kendi ülkelerindeki "seçkinler"e göre bunlar karınlarını kaşıyanların oylarıyla iktidar olmuş ve devlet adamı rütbesini asla elde edemeyecek, icraatları ve hizmetleri görmezden gelinmesi gereken insanlardır.
Tabii bu seçkinlerden bazılarının isimleri Ergenekon İddianamesi'nde fazlaca geçtiği için, bunlara dönük öfkeler de iyice artmaktadır.
Bin yıl sürmesi beklenilen 28 Şubat'ın mumunun yatsıdan önce sönmesi ise, öfkeleri iyice tırmandırmaktadır.
Burada bütün açmaz, bunları gettolarına döndürebilecek alternatif partinin bir türlü çıkamamasından kaynaklanıyor.
MEHMET BARLAS - SABAH
Yorumlar11
-
mehmet öz
17 yıl önce
Şikayet Et
evet evet. nasılda özetlemiş mehmet bey güzel memleketimin manzarasını helal olsun.ama kazın ayağının öyle olmadığı anlaşıldı artık.
Beğen
Cevapla
-
isa ertuğrul
17 yıl önce
Şikayet Et
Bunlara A.N.S. gibisi lazım. Eline filesini alıp marketden alışveriş falan yapacak kırmızı ışıkda duracak.Yabancı bir devlet adamıyla konuşurken ne diyor falan diye tercumana soracak.Yurt dışı gezilerini israf filan sayacak.Sürekli laiklik vurgusu filan yapacak.Hükümetin bütün kararlarını geri gönderecek işlemez hale getirecek.Ülkeyi sürekli geriletecek kararlar alacak.İşte bunların istediği kişi.Bunlara yakışır.
Beğen
Cevapla
-
ben
17 yıl önce
Şikayet Et
binlerce kere helal olsun.... birilerinin halka küskün elit yanlısı donuk yüzünü göstermeyen..çalışan çabalayan GÜLen c.başkanımızdan...kapatılma tehdidine rağmen hala çalışıp ülkesi adına kendini bile paralayan başbakanımızdan.....ve hala ORTAÇAĞ zihniyeti ile kendini soylu zanneden kişilerin ayıplarına rağmen bu güzellikleri anlatan mehmet barlas beyden ne yim ki Allah razı olsun....hep olun.....
Beğen
Cevapla
-
Özgürlük savaşçısı
17 yıl önce
Şikayet Et
kafam karıştı biraz. beni şaşırttı barlas niye mi yazılarını devamlı okurum uzlaşmacıdır şimdi ise çok açık bi şekilde taraflı yazmış bi ark niyet aramıyom sadece bunun sevindirici bişe olduğunu söylemeye çalışıyorum bence insan neyse onu hiç korkmadan savunmalı
Beğen
Cevapla
-
kaderimbenim
17 yıl önce
Şikayet Et
mükemmel. Allah senden razı olsun Sayın Barlas. Düşündüklrimi nekadar da güzel açıklamışsın. Kalemine sağlık. Bazı kör gözler gerçekleri görmemek için çırpınıyor ve yalaka gibi aslında kendilerine layık ifadeleri kullanıyor. Allah yolunu açık etsin Sayın Barlas
Beğen
Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle