Uzun ince yollardan ve dipsiz kuyulardan bıkmadınız mı?
- GİRİŞ11.09.2009 09:37
- GÜNCELLEME11.09.2009 09:37
Aynı anda iki işi birden yapamayan veya aynı anda birden fazla konuyu ele alamayanların çoğunlukta bulunduğu bir toplum, sorunlar gündeme sağanak gibi yağmaya başlayınca şaşırmaz mı?
İşin daha da garip olan yanı şu.
Bu sorunların hepsi de geçmişte toplumun gündemini de aklını da defalarca bunaltmıştır.
Ama bunlara çözüm üretilmek yerine, bunların çözümleri hep belirsiz bir geleceğe ertelenmiştir.
Bu sorunların kriz noktasına geldikleri zamanlar da, meselenin özüne inilmek yerine o gün kim iktidarda ise sorumluluk ona yüklenmiştir.
Bu olur olmaz sorumluluk yükleme süreci "Sorumluluk" kavramını da yalama ettiği için sonunda iktidarlar, gerçekten sorumlu oldukları durumlarda bile umursamaz olmuşlardır.
Konuya "Kürt Açılımı"ndan mı, "İstanbul'u sel alması"ndan mı, "Doğan Grubu'na salınan vergi cezası" ndan mı, yoksa gündemin sıcak maddelerinin diğer herhangi birinden mi girsek?
Sonu bilinmeyen uzun ince bir yolda bir menzile varmadan sürekli yürümeye hangi toplumun nefesi yeter ki?
Bugün kendi mesleğimi ve dünyamı ilgilendiren Doğan Grubu'na salınan vergiye ve cezasına değineceğim.
Geçen ay Hürriyet yazarları dahil hemen her köşe yazısında "Medyada kimler tasfiye olacak" diye çeşitlemeler yapılmaktaydı.
Yorumlar4