Siyasetin sert üslubundan şikâyet edenlere bakın...
- GİRİŞ16.03.2010 09:03
- GÜNCELLEME16.03.2010 09:03
Köşesi olan hepimiz Başbakan'a "Ülke öyle değil böyle yönetilir" diye akıl öğreterek başlıyoruz işe.
Arkasından tüm siyasetçilere medya ile nasıl uygar ve demokrat ilişkilerde bulunabilecekleri konusunda yollar gösteriyoruz.
Sonra da köşemizden bizimle aynı görüşte olmayan köşelerin sahiplerine ağzımıza geleni söylemeye, onları susturabilecek kelimeleri ve hatta hakaretleri sıralamaya başlıyoruz.
Kimsenin kimseyi susturması mümkün olmadığı ve hedef alınan köşenin sahibinin de mutlaka söyleyecek sözü bulunduğu için, bazılarının "Polemik" zannettiği "Kan davaları" tırmanarak sürüyor.
Ziya Paşa'nın söylediği durum tam olarak var medyamızın görüntüsüne egemen:
"Onlar ki laf ile verirler dünyaya nizamat
Bin türlü teseyyüp bulunur hanelerinde."
Gerçekten böyle değil mi durum?
Siyasetteki sertleşmeyi kınayan, hoşgörü ve diyalog ortamı özlemini seslendiren, kamplaşmanın tehlikelerini köşelerinde vurgulayanların, kendi mesleklerine ve meslektaşlarına dönük tutumlarına bir bakın.
Başbakan'ın köşe yazarlarını hedef almasını kınayan köşe yazarlarının birbirleri hakkında yazdıkları, kınamaları buharlaştırmıyor mu yani?
Köşe yazarlarının birbirlerini jurnalleyen, aşağılayan, yerin dibine batıran cümlelerinin benzerlerini herhangi bir siyasetçi, rakip meslektaşı hakkında seslendirdiği zaman huzurumuz kaçmıyor mu?
Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz
Yorumlar2