Adnan Menderes'in idam cezasına ilişkin tutumu neydi?

  • GİRİŞ24.10.2010 08:58
  • GÜNCELLEME24.10.2010 08:58

Şimdi hepimiz Başbakan Adnan Menderes'in idamını öfkeyle ve şiddetle kınıyoruz.
Hiç düşündük mü acaba?
Adnan Menderes iktidarda bulunduğu 10 yıl boyunca "İdam Cezası" hakkında ne tür bir tutum izlemişti?
Sayın okurum Cahit Aksoy'un mektubu bana bu konuyu düşündürdü.
Şöyle yazmış Sayın Aksoy:
"- ...1951-1960 yılları arasında Menderes 43 kişinin idam kararına imza attı ve hepsi idam edildi. İdamların en dramatik olanı ise, 14 Nisan 1955'te casusluk suçundan idam edilen Hayati Karaşahin'di. İnfazı, Ankara Samanpazarı'nda halka açık olarak yapıldı. Suçu neydi? Rusya için casusluk yapmak."
O dönemi yaşayanlar gazete haberlerinden hatırlar.
Hayati Karaşahin yarı meczup bir kişiydi.
Ankara'daki Sovyet Büyükelçiliği'nin bahçesine okullarda her öğrencide bulunan Faik Sabri'nin Ortaokul Atlas'ını atarken yakalanmış ve sonunda idama mahkûm edilmişti.
Mümkün olsaydı... Adnan Menderes başına gelenleri yaşadıktan ve idam edildikten sonra hayata dönebilseydi, acaba idam cezası hakkında nasıl bir tavır alırdı?

Yazının devamını okumak için tıklayın

Yorumlar3

  • Kamil 14 yıl önce Şikayet Et
    davaların aslını bilmemiz gerekiyor. yanlış idamlar yapıldı diye idamı kaldırmak,nasıl olsa yanlış kılarım diye namaz kılmamak gibi bir durum olur,üstelik kendisi hata yaptı diye kendisininde asılması gerektirmez,şimdi de hakimler hatalı kararlar verebiliyorlar o zaman hukuk uda kaldırmak gerekir ve kasıt çok önemli ,ha diyorsanız ki menderes te kasten onayladı o zaman savunacak bir durumda kalmaz,ama bir insanı ipe götürecek bir durumda hata da affedilmez yani yüzde yüz ispat gerektirir,hayati karaşahin olayını da hiç bilmediğim için birşey..
    Cevapla
  • ahmet aksay 14 yıl önce Şikayet Et
    Bu mantık üzerine. Haksız yere idam cezasına çarptırılan ve cezası infaz edilen bir siyasetçinin, Başbakan olarak mahkemelerin verdiği şu kadar idam cezasını haklı haksız demeden onaylamasından ve döneminde idam cezasının kaldırılması gibi bir teşebbüste bulunmamasından ötürü idam cezasını olağan gören, onay mercii olarak kendisine gelen idam cezalarını kayıtsızca onaylayan, idamlara aldırmayan bir kişi gibi tasavvur edilmesine sebep olmaz mı bu yazı? Dahası, kimi okuyanlar "öyleyse oh olsun!" demezler mi?
    Cevapla
  • Metin Uyulan 14 yıl önce Şikayet Et
    Demokratlık. Necip fazıl Kısakürek hayranı olup Demokratlık idda etmek ne kadar mümkünse ,Başbakanımızın ve Ak partisinin demokratlik idda etmesi o kadar eş değerdedir.Anlamamız gereken şu Ak Parti Militaristdir Devletcidir.Aslında Kemlistlerden pek farkları yoktur.Lakın bugün için Milletimizin Hürriyetine kavuşması için gönülsüzde olsa köptü vazıfesi yapıyor.Bu iş meşhur cemaat lideri için de geçerli.Altanatif bir Parti çıkana kadar bende gönülsüzde olsa Ak Partiye oy vermeye devam edecem.Gerçek bir DP çıkana kadar.
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat