Sanki Kıbrıs'ı çözdük de sıra Gazze'yi çözmeye mi geldi?
- GİRİŞ04.09.2011 08:50
- GÜNCELLEME04.09.2011 08:50
Burada "Akıl" yerine "Duygu", "Uzlaşma" yerine "İnatlaşma", "Yarın" yerine "Dün", Barış" yerine "Kan Davası" daha ağır basar.
Kimse kalıcı çözüm aramaz, günü kurtarmaya bakar.
Burada en geçerli olan standart, "Çifte Standart"tır.
Mısır'da Mübarek yönetimi despotiktir ama Suudi Arabistan'da böyle bir sorun yoktur mesela.
Beşar Esad kendi halkını bombaladığı zaman İran ona destek çıkar ama İsrail Gazze halkını bombaladığı zaman buna tepki koyulur.
Neticede İsrail de bir Orta Doğu ülkesi.
Tıpkı Türkiye gibi...
Genlerdeki bilgiler
İsrail de Türkiye de "Batı camiası" nın mensupları.
Ne var ki genlerdeki Orta Doğu'lu bilgiler Batılılığa daima ağır basar.
Örneğin Mavi Marmara faciasından ötürü İsrail Hükümeti Türkiye'den özür dileseydi ve öldürdükleri insanların ailelerine tazminat ödemek konusunda niyet belirtseydi, şimdi Türk-İsrail ilişkileri kopma noktasına gelmezdi.
Ya da Mavi Marmara'yı Gazze'ye göndermek için donatan ve ablukayı delmeyi amaçlayan "Sivil toplum örgütü", bunun sonuçlarının hem "Devlet" i hem de "Askerler"i bağlayacağını hesaplasaydı, şimdi bu sorun gündemde bile olmazdı.
Veya aynı sivil toplum örgütü, mesela Suriye'de devlet terörüne kurban giden insanlara yardım etmek için başka bir Mavi Marmara'yı yola çıkarmayı düşünebilir mi?
Yorumlar3