Söz de karar da cumhurun

  • GİRİŞ15.04.2017 09:24
  • GÜNCELLEME17.04.2017 07:49

Referandum sürecinin sonuna doğru yaklaşıyoruz. Birkaç gün sonra millet nasıl yönetilmek istediğinin kararını verecek. Kadim ve köklü bir geçmişe sahip bu necip millet serbest koşullarda her zaman en iyiyi, en güzeli tercih etmeyi bilmiştir. Bu günlerde siyasi söylemler, karalama, iftira, itibarsızlaştırmaya doğru yöneldi.

Hatırlanacağı üzere Kılıçdaroğlu; önceki seçimlerde de “Erdoğan’ın İsviçre Bankalarında parası var” gibi çeşitli iftiralar ortaya atmıştı. Hem iftiraları hem de kendisi toplum nezdinde karşılık görmemiş, ispatını da yapamamıştır. Erdoğan her defasında  “Azıcık onurun, haysiyetin varsa iddianı ispat edersin, belgelerini ortaya koyarsın/açıklarsın” diyerek ağır sözlerle iddiasını ispata davet etmiştir.

Anayasa paketinin Meclisten geçmemesi için sol ve Kemalist çizgisindeki bütün kurum ve kuruluşlar, AK Parti’ye, MHP’ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a saldırılarda bulundular/bulunuyorlar.

“Rejim değişikliğini kabul etmiyoruz”, “Yaşam tarzımız ve geleceğimiz tehlikede”, “Sultan ya da hükümdar yetkilerine sahip bir diktatör yaratılmak isteniyor”, “Cumhuriyetin mayasında diktatörlük yoktur”,  “Parlamento artık bir vitrin olacaktır” şeklide sözlerle/sloganlarla saldırıya devam ediyorlar. Ne yapılmalıydı? Anayasa paketi çöpe atılarak görüşmeler tümüyle iptal mi edilseydi? Bütün engellemelere, feryat ve figanlara rağmen komisyonlardan ve TBMM’den Anayasa Paketi geçti. Bu girişimler boşa çıkınca Kılıçdaroğlu; referandum öncesi “15 Temmuz’un Kontrollü Darbe Olduğu” iddiasını ortaya attı. Yetmedi “Adil Öksüz’ün MİT ajanı olduğu”  iddiasını gündeme taşıdı. Esasen Kılıçdaroğlu’nun ağzı ile taşındı.

Erdoğan’ın buna verdiği cevap, daha önce olduğu gibi çok sertti. Erdoğan “Kontrollü Darbe” tanımına “Elinde dosya varsa, hemen açıkla, mumun yatsıya kadar yanacaktır” dedi. Anlayacağınız yalan, hile ve aldatma üzerinden strateji yürütmeye tekrar başlandı.

Nedim Şener; Posta Gazetesinde bu konu ile ilgili olarak; “Okuduğumda ‘Kumpas davaları sürecinde sahte ihbar mektuplarından biri’ dedim. O zaman ‘Yurtsever subay ruhumuzu kullanırdı, bu mektupta ‘ Yurtsever MİT’çi süsü verilmiş, ama üslup aynı” dedi.

Ardından 31 Ağustos 2016 tarihinde Abdülkadir Selvi Hürriyet’te “Adil Öksüz korunuyor mu?” başlıklı yazısı üzerine Kılıçdaroğlu Selvi’yi arayarak “Adil Öksüz konusunda bana 20 gün önce bir bilgi geldi. Adil Öksüz’ün MİT ajanı olduğuna dair bir istihbarattı” diye konuştu. 19 Eylül 2016’da Kılıçdaroğlu CNN Türk’te  “Adil Öksüz’ü kim serbest bıraktı. Hâkimin önüne giden dosyayı kim boşalttı? Hükümet bu konuda konuşmuyor. Benim bu konuda bir cevabım var ama şimdi söyleyemem. Elimde bir takım bilgiler var ama belge olması lazım” dedi.

4 Kasım 2016: Belge denizbayrak83@gmail adresinden CHP Milletvekili Aytun Çıray’a geldi. 5 Kasım 2016: Aytun Çıray, e-posta çıktısı ihbar mektubu ve Adil Öksüz’ün MİT ajanı olduğuna dair (sahte) angaje formunu İzmir Cumhuriyet Savcısı Ayhan Yılmaz’a teslim etti. Savcı Yılmaz; 2016/4840 numarasıyla soruşturma açtı. Belgeleri MİT Müsteşarlığına sordu. 18 Kasım 2016: Sahte belge, bu kez @denizbayrak83 isimli twitter hesabından yayımlandı.

28 Kasım 2016’da MİT incelemesini yaptıktan sonra savcılığa “Yazıda imzası bulunan kişilerin unvanlarının yanlış yazıldığını, amir onaylarının bulunmadığını, belgenin MİT tarafından kullanılan formata uymadığını MİT’e ait gizli filigran sisteminin belgede yer almadığını, Adil Öksüz ile MİT arasında hiçbir zaman irtibat kurulmadığını” bildirdi.

İzmir Cumhuriyet Savcılığı soruşturma soncunda “e posta içerisinde anlatılan olayların sahte olarak üretilmiş bir belge ile desteklenmeye çalışılan, gerçeğe aykırı, hukuki ve fiili faaliyete dayanmayan soyut iddialardan ibaret olduğu gerekçesiyle” takipsizlik kararı verdi.

Nedim Şener “FETÖ lideri Gülen ve FETÖ’cüler, darbeyle amaçlarına ulaşamayınca ilk anda ‘senaryo, tiyatro’ demeye başladılar. FETÖ’cüler bu yalanı herkese ‘yutturmak’ için hala maşaları aracılığı ile servis ettikleri sahte belgeleri kullanıyor” diye yazdı.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, her iki iddia için; “Kılıçdaroğlu FETÖ’nün diliyle konuşuyor” dedi.

Şu halde, Adil Öksüz’ün MİT ajanı olmadığı, belgenin sahte olduğu savcılık soruşturmasıyla belgelendiğine göre, “Elimde bir takım bilgiler var ama belge olması lazım” diyen Kılıçdaroğlu, “Erdoğan’dan ve milletten özür diliyorum, bana ulaşan bilgilerin savcılık araştırmasıyla sahte olduğu belgelendi” diyebilecek mi?

 Ayrıca dürüstlük, şeffaflık ve hesap verilebilirlik adına “sahte istihbarat” vereni açıklayabilecek mi? Darbenin arkasında olanlar ya da onların uzantıları bu istihbaratları veriyor olmasın?

Çıkıp bu millete açıklayın da darbenin kontrollü mü, kontrolsüz mü olduğunu millet bilsin.

“Kontrollü darbe, Adil Öksüz’ün MİT ajanı” gibi mesnetsiz iddiaların, FETÖ’cüler tarafından üretilip, CHP’liler eliyle piyasaya sürülmesinin yegâne amacı; “15 Temmuz Darbe girişimini” itibarsızlaştırmak ve sulandırmaktır.

Bu millet 250 Şehit, 2150 Gazi vererek Cumhuriyet tarihinin en kanlı ve en vahşi darbe girişimini önledi. Bu darbe girişimi unutulsa da milletin iradesi tarihe silinmez bir not düştü. Bunu hiç kimsenin yok saymaya, kirletmeye, sulandırmaya haddi de, hakkı da yoktur.

Tarih, karanlık işler peşinde koşanları, ülkeyi darbeye kaosa sürükleyenleri asla affetmeyecek, milletin önünde yargılanacaklardır. Rabbimden temennim bu günü bizlere göstermesidir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Büyük Türkiye’den korkan taşeron FETÖ, PKK, DEAŞ’ın ağa babaları Batı’daki faşistlerin, sol örgütlerin el birliği ile “Hayır” için çalıştığını tüm bu baskı ve zorbalığa ve yalanlara rağmen “Evet” oyu ile onlara büyük bir ders verileceğini vurguladı.

250 kişinin Şehit verildiği, binlerce insanın yaralandığı bir darbe girişiminin “Kurgulandığı” nasıl ifade edilebilir?

27 Temmuz CHP’nin Taksim Mitingi ve 7 Ağustos Yenikapı Mitinginde “15 Temmuz Darbedir” diyen, aynı şekilde darbeye karşı TBMM’nde alınan ortak kararda imzası bulunan Kılıçdaroğlu değil miydi? Şimdi ne oldu da birden bire “Kontrollü Darbeden” söz etmeye başladı? Bu ilhamın(!) kaynağı neresidir?

TBMM Darbe Araştırma Komisyonu Başkanvekili AK Parti Milletvekili Özdağ, Hain Adil Öksüz’ün yabancı ülkelerin ajanı olduğunu belirterek, “Ya Büyükelçilikte saklanmakta ya da yurtdışına kaçırıldı. MİT’e değil, Türkiye aleyhinde başka bir ülkeye çalışmaktadır” dedi.

AK Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, “Almanya, Hollanda ve İsviçre gibi bir takım ülkelerde “HAYIR” propagandası serbest ama “EVET” çalışmaları yasaktır. Arzuları aman EVET çıkmasın, hayır çıksın. Şayet hayır çıkarsa “Gezi Olayları”na benzer bir takım eylemler planlayarak, “Bu hükümete ve Cumhurbaşkanına bu millet güvenoyu vermedi, o halde istifa etsin, şeklinde bir kampanya planlamış olabilirler” dedi.

Yani önce  ‘hayır’ sonra ‘Darbe’.

Recep Tayip Erdoğan’ın sonu Menderes gibi olacak demediler mi?

Darbeci faşistlerin bir hesabı varsa, bizi yaradan Allah’ın da bir hesabı vardır. İnşallah Rabbim bu oyunu da bozacaktır.

Avrupa’da “Erdoğan’ı öldürün” diyorlar, Türkiye’de “EVET” diyenleri denize döküyorlar. Böyle bir anlayışın iktidar olduğu Türkiye’de “Kardeşçe, dostça, özgürce, güven içinde yaşanılması mümkün müdür”? Referandum da HAYIR diyenler cevap versinler. Emirle hareket ediyorsanız üretemezsiniz, çözüme odaklanamazsınız, devamlı sorunun kaynağı olursunuz. Batı kendi yaptıklarını yapmamızı değil, emrettiklerini uygulamamızı istiyor.

Dâvâm millet, huzur içinde, bütün kalbimle kararım EVET…

Vesselam.

 

Yorumlar21

  • baran 7 yıl önce Şikayet Et
    yazınızı referandumdan bir gün sonra okumak nasip oldu hocam. referandum sonucunun evet çıkması çorbada bir tuz misali yazınızı daha anlamlı hale getirdi. kaleminize sağlık.
    Cevapla
  • TAHA KAYA 7 yıl önce Şikayet Et
    Kaleminize sağlık Hocam. inşallah 17 Nisan'a ülkemiz refaha, huzura, müreffeh bir güne kavuşmuş olcak. Fetönün gizli kalıntıları kamu kurumlarından temizlenir İnşallah!
    Cevapla
  • Çakır 7 yıl önce Şikayet Et
    ağzına sağlık helal olsun diyorum size
  • Eyüp DOĞAN 7 yıl önce Şikayet Et
    Evet......... ..
    Cevapla
  • Ayhan AYKOL 7 yıl önce Şikayet Et
    Can suyu kıvamın da bir yazı... Eline ve gönlüne sağlık... VesSelâm... Tabi ki hakkıyla "EVET"
    Cevapla
  • Esra kurtoglu 7 yıl önce Şikayet Et
    Rabbim herdaim bizimle ins tabikide evettt
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat