Mesleki, Teknik ve Yetişkin Eğitim nasıl bir yapıya kavuşturulmalı?

.

  • GİRİŞ02.03.2019 09:29
  • GÜNCELLEME04.03.2019 09:17

Ülkemiz, son yıllarda Mesleki, Teknik ve Yetişkin Eğitiminde önemli mesafeler kat etmiştir. Ancak bu yeterli değildir. Eksik olan yeni bir mantık yenilenmesine ihtiyaç olduğudur. Çünkü eğitim ve öğretim, bir sektör olarak algılanamıyor. Hala bir meslek sahibi olmak, her hangi bir alanda iş yapmak gereken değeri ve ilgiyi görmüyor. İnsanlar fazla emek harcamadan kısa yollardan para kazanmayı ve şöhret olmayı arzulamakta, alın teri, el emeği bir meslekte usta olmak, ikinci ve üçüncü sınıf bir vatandaşlık gibi algılanıyor, bu yanlış algıyı düzeltmek için önerilerime gelince:

 

 

  • Mesleki, Teknik ve Yetişkin Eğitim, ilgili sektörün ihtiyaçlarını gözeten kuşatıcı, bütüncül ve yenilikçi bir eğitim sistemi tasarlanmalıdır.
  • Yerel ve bölgesel ihtiyaçlar gözetilerek okullar ya yeniden tanzim edilmeli yahut yeniden inşa edilmeli.
  • İSMEK benzeri yetişkin eğitimi kursları açarak; El sanatları, Türk-İslam Sanatları, Dil Eğitimi, Hizmet Sektörüne yönelik; Dijital, Robotik Teknolojiler ve Yapay Zekâ alanlarında daha çok kurslar açılmalıdır.
  • Başta İstanbul olmak üzere Konya, Kayseri, Erzurum ve Sivas gibi kadim şehirlerimizde birer “Türk-İslam Sanatları Akademisi” açılmalıdır. Sanatta önemli olan ‘Size ait estetik değerlerle bir FORUM’ oluşturmaktır. Bu motivasyonun önemli bir parçasıdır. Motivasyon ruhu besler, atılımı gerçekleştirir. Ayrıca yabancılaşmadan, ‘yabancı kültürle, yerli kültürü otantik ve özgün bir biçimde sentezleyebilirsek’ hatırı sayılır bir iş başaracağımızı düşünüyorum. Sanatımızı ve kültürümüzü mutlaka evrensel norm ve zeminlere taşımamız gereklidir.
  • Mesleğine, alanına göre okulun ve kurs yerinin fiziki ve teknik altyapısı ve teknik donanımı tamamlanmış olarak devreye alınmalıdır.
  • 4.0 Kavramıyla ifade edilen Endüstri Devrimi sonrasına genç insanımızı hızlı bir şekilde doğru hazırlamalıyız. Teknik ve uzmanlık isteyen bir çok işin ‘yapay zeka’ tarafından yapıldığı bu çağda, insan farkını sosyal becerileriyle ortaya koyacak iletişim becerileri, duygusal zeka, problem çözme tekniklerinin geliştirilmesi ve ekip çalışması gibi sosyal becerilere ihtiyaç artacaktır.
  • Genelde finansal ve ekonomi yönetimi, özelde ‘Ev ekonomisi ya da Aile Bütçesi Yönetimi’ ile bilinçli, dengeli, ölçülü tasarruf tedbirleriyle krizlere karşı etkili tedbirler alınabilir. Tasarruf varlık zamanında yapılır. Yoklukta tasarruf yapılmaz. Yani ihtiyacı olanı almak, müsrif olmamaktır. Kazanmanın ve harcamanın sınırı yoktur. Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav): “Biz, insanoğluna bir vadi dolusu altın versek ikincisini ister, ikincisini versek üçüncüsünü ister. Onun gözünü ancak bir avuç toprak doyurur,” buyurmaktadır. İsraf ve tutumluluk konusu yerel yönetimler tarafından kurs merkezlerinde seminer olarak verilmelidir.
  • Büyükşehir, İl ve İlçe Belediyeleri “Kuluçka Merkezleri” açarak; “Üret, Sat ve Aile Bütçesine Katkı Sağla” projesini hayata geçirmeli, oluşturulacak satış merkezlerinde ve semt pazarlarında satışlarına imkân sağlanmalıdır.
  • Şiddet mağduru kadınların, yetim annelerin istihdam garantili kurslar yoluyla çalışma hayatına katılmaları sağlanmalıdır.
  • Vizyon 2023 hedefi olarak Mesleki Eğitim oranının %70’lerin üzerine çekilmesi. Avrupa ortalaması %80 civarındadır.
  • Tematik meslek liselerinin sayılarının arttırılması gereklidir.
  • Ar-Ge, İnovasyon, Otomasyon ve Tasarımda kapsayıcılık alanın genişletilmesi, iş gücü üretkenliğinin arttırılması için daha fazla kaynak aktarılmalıdır.
  •  Öğrencileri kabiliyetlerine göre yönlendirme ortaokul sıralarında başlamalıdır.
  • Mesleki, Teknik ve Yetişkin eğitiminde sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikli elamanı, sektör işbirliğinde yetiştirilmelidir. Bu sayede verimli ve kaliteli üretim artar, rekabet gücü yükselir ve pazar payı genişler. Tabi etkin ve bilimsel bir pazarlama sistemine sahip olmadan satış da yapılamaz.
  • Sanayi, inşaat, tarım ve hizmet sektöründe “Mesleki Yeterlilik Belgesi’ne” sahip olanlar çalıştırılmalı ve belge denetimi yapılmalıdır. Şu an itibariyle belgesi olanların sayısı 260 binin üzerindedir. Ümit ediyoruz nitelikli ve belgeli sayısı, 2023 hedefi olan 754 bine ulaşır. Zira gelişmekte olan ülkemizin sektörel her alanda nitelikli muteber insan kaynağına ihtiyacı vardır. Önemli olan herkesin samimiyetle, canla ve başla üzerine düşeni yapmasıdır. Sürekli büyüyen ekonomilerde girişimcilik, müşteri memnuniyeti ve iletişim, ekonomik program için şarttır.
  • Nitelikli iş gücü ihtiyacının karşılanması amacıyla, gençlerin mesleki eğitime kazandırılması için; Euro Skills (Avrupa Beceri) ve World Skills (Dünya Beceri) yarışmalarına takımlar kurarak hazırlık yapılmalı ve katılım sağlanmalıdır. Böylece mesleki eğitimde farkındalık oluşturma, imkân ve kabiliyetleri arttırma, mevcut yapıyı geliştirme ve güçlendirme, dünyadaki yeni trendleri takip etmek suretiyle Mesleki, Teknik ve Hayat Boyu Eğitimde sağlam bir gelecek inşa edilebilir.
  • Mesleki, Teknik ve Yetişkin Eğitimde “İş Ahlakına” kayıtsız kalınmamalıdır. Vasıflı insan, sadece iş süreçlerine vakıf olan insan değildir. Aynı zamanda ahlaklı ve erdem sahibi, güven ve itimada şayan olan kimsedir.

Bugün hala hiçbir okula kayıt yaptıramayan öğrencilerin meslek liselerine kayıtlarının yaptırılması anlaşılır gibi bir durum değildir. Bu anlayış özel sektörün “kalifiye eleman” sorununu daha da büyütecektir. Oysa biz, nitelikli beşeri sermayeye sahip olmadan ne ekonomik gelişmeyi ve kalkınmayı sürdürebiliriz, ne de rekabetçi bir anlayışı geliştirebiliriz. Ekip ruhunu yakalayan, doğru analiz yapan, dünyada ve Türkiye de alanında ‘marka paydaş kurumlarla’ fikir alış verişinde bulunan, birikimlerinden faydalanan, eleştirel bakmaktan çekinmeyen, etkin ölçme ve değerlendirme yapan, yenilikçi ve sürdürülebilir bakış açısına sahip kurumlar kendini geliştirir. Bu strateji durağanlaşırsa, geri dönüşü yılların kaybı demektir. O halde “gelişmeyi ve büyümeyi” ve onun verdiği ‘mutluluğu’ bir sisteme oturtmalıyız. Aksi takdirde; Mesleki, Teknik ve Yetişkin Eğitiminde 2023 Hedefi hayal olur.

 

 

 

  •  

Yorumlar4

  • Halil ARIKAN 5 yıl önce Şikayet Et
    Hocam Allah kaleminize güç versin.Hakikaten mesleki teknik sürecini güzel ve olması gereken şekliyle anlattınız.Bugün ne gariptir ki eğer bir yeri tutturamıyorsanız hemen mesleki teknik okullarına yerleştiriliyorsunuz.Bu büyük bir yanlış ve kayıp.Niye öğrenci yerleşmeyince teknik okulları önemsiyor.Halbuki geleceğin sanayisi ve teknik elamanı bu okullardan çıkacaktır.Bu durumu toplumda ve eğitimde yerine oturtmalıyız.Selam ve dua ile.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Ramazan imre 5 yıl önce Şikayet Et
    Ahilik sistemine tekrar dönülmeli, masa başında proğram yapıp uygulama dönemi bitirilmeli. 28 şubat zihniyeti ile çıraklık ve mesleki eğitimine vurulan darbe ile sanayi ve üretim büyük zarar gördü. Halen bu zihniyetin icraatları devam ediyor Suriyeler gelmeseydi işci bulunmayacaktı. Akıllı telefon kullanan, yolda, tramvay da mesajlaşan, bedavacı gençlik büyük tehlike arzediyor
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Atilla Yıldırım 5 yıl önce Şikayet Et
    Aslında geçmişteki medeniyetler özelikle Osmanlı devletinin 600 yıllık dünyaya hüküm etmesi bu etkenlerle olmuştur.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Trakyalı 5 yıl önce Şikayet Et
    Mesleki eğitim ve mühendislik fakülteleri TOBB veya OSB kere devredilmeli, Devlet buralardan da liselerden çekildiği gibi çekilmeli
    Cevapla Toplam 3 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat