Çanlar, çeteler için çalıyor

  • GİRİŞ10.01.2009 08:44
  • GÜNCELLEME10.01.2009 08:44

İbrahim Şahin'in zulasından çıkanların bütün Ergenekon avukatlarını zor durumda bıraktığı kesin. Ayrıca Mamak, Bala, Emek, Beştepe, Saklıbahçe ve Atatürk Orman Çiftliği'nden neler çıkacağını daha bilmiyoruz.

Son 20 yılda 17 bin 500 faili meçhul cinayetin işlendiği bir ülkede 'Ergenekon diye bir örgütlenme yoktur' iddiasıyla aylardır yayın yapan, konuşan, tehdit eden yazar ve medya yöneticilerinin ne diyeceklerini bütün Türkiye merak ediyor. Askerin bu konuya hemen müdahale etmesini, e-muhtıra yayınlamasını; daha olmadı, sert bir açıklama yapmasını arzu edenler boşuna bekledi. Anlaşılan o ki; asker de bu çeteleşmeden bir hayli rahatsız.

Askerden beklediği desteği bulamayan bazı medya kuruluşları, bütün ümidini Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK)'na bağladı. Çetenin medya ve siyasetteki saz arkadaşları, son çare olarak HSYK'nın devreye girmesini, 'çetelerin telefonlarını dinleyerek, bütün örgütsel eylemlerini deşifre eden ve hak ihlali yapan'(!) savcıların durdurulmasını, Yargıtay'ın da buna önayak olmasını bekliyor.

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde çetelerin üzerine ilk defa böylesine gidiliyor. Halkın egemenliğine direnenler için evet rejim değişiyor. Türkiye, hukukun egemen olduğu demokratik bir ülke haline geliyor. Çıkan her delille Türkiye'nin son 40 yılı yeniden yazılacak. Çalkantılı dönemlerin yaşandığı, binlerce siyasî cinayetin işlendiği bu ülkede; PKK'nın gerçek yüzü, faili meçhullerin arka planı hep gün yüzüne çıkacak. Türkiye'nin ayakları üzerinde durmaması, kaos olmadan bir dönem geçirmemesi için kurulan bu sistem, her geçen gün büyük darbeler alıyor. 'Vatan elden gidiyor' bahaneleriyle bu ülkede sürekli kavga ve kargaşa çıkaran, terör örgütlerini organize eden, kardeş kavgaları başlatan, toplumu gerecek her türlü provokasyonu gerçekleştirenler bu kez suçüstü yakalandı. Trabzon ve Malatya'da rahip cinayetleri işletenlerin gerçekte kimler olduğu bugün çok net ortaya çıktı. Yeni cinayetlerin önü kesildi. Sadece Sivas'ta Ermeni cemaatinin liderine karşı yapılması planlanan suikast engellenmedi. Gazze saldırısına tepki maskesi altında Yahudiler içindeki önemli isimlere karşı yapılacak muhtemel eylemler de önlendi. Bu cinayetlerin en büyük amacı, Türkiye'nin uluslararası arenaya çıkamayacak hale getirilmesiydi.

'İki tane çatapatla ihtilal olmaz' diyenlerin yeni çıkan silahlarla ilgili söyleyeceklerinin çok da önemi yok aslında. Bu yeni çıkan ve çıkması muhtemel silahlarla gerçekten Türkiye'de bir darbe yapılmaz ama çok iyi bir kaos ortamı oluşturulur! Danıştay saldırısı sonrasını hatırlıyor musunuz? Bugün Ergenekon sanığı olarak tutulan Alparslan Arslan'ın Danıştay'a saldırısından hemen sonra Tansel Çölaşan, yalan beyanatla 'tekbir getirerek saldırdı' demiş, olay bir anda irtica saldırısına dönüştürülmüştü. YÖK Rektörler Komitesi, saldırının hemen ardından olağanüstü toplantıya çağırılmış, Anıtkabir ziyaretinden sonra da zehir zemberek bir açıklama yapılmıştı. Sonra Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay, buna benzer bir açıklamayla koroya katılmıştı. En vahim açıklamalar ise dönemin Cumhurbaşkanı A.Necdet Sezer'den gelmişti: "Danıştay'a yapılan saldırı laik Cumhuriyet'e yapılmış saldırıdır." O dönemin medyası da iletişim fakültelerinde 'yalan habere' örnek olarak okutulacak tarzda verdi bütün gelişmeleri. Laikliğe kurşun sıkılmıştı. Türkiye'de rejim büyük bir tehdit altındaydı.

Şimdi hatırlamakta fayda var; devlet adına binlerce adam öldürdüğünü itiraf etmesine rağmen İbrahim Şahin'i 'hafıza kaybı' gerekçesiyle affeden kimdi? Tabii ki Ahmet Necdet Sezer...

Bugün olay iyice anlaşıldı ki; Danıştay saldırısı da koca bir tiyatroymuş. Tıpkı Uğur Mumcu cinayeti gibi, tıpkı Madımak cinayeti gibi, tıpkı PKK terörü gibi, tıpkı bütün toplumsal provokasyonlar gibi... Çok şükür artık bu tiyatroyu seyretmek istemeyenler, 40 yıldır zorla seyrettirenler kadar cesur.

Mehmet Kamış - Zaman

m.kamis@zaman.com.tr 

Yorumlar2

  • halil erdoğan 16 yıl önce Şikayet Et
    20 yılda 17.000 faili meçhul.... "bir vuruşta tam sekiz can" diye bir çocuk kitabı vardı... ama bu bir kurgu-varsayım değil... yirmi senede tam 17.000 bin faili meçhul olay meydayna gelmiş " bu ülke"de.... amiyane tabir ile "kevgire " döndürülmüş bir devlet - millet kurum - kuruluşlar mezarlığına çevirmişler bizi... ama olsun bu devlet herhalukarda ayakta kalacaktır peki ya millet?..
    Cevapla
  • ANTİLAİKÇİ MAYIN 16 yıl önce Şikayet Et
    SUSURLUK, ERGENEKONLA ELELE. ANS nin Susurlukçu İ. Şahin'i uyduruk gerekçelrle affetmesi, Susurlukla Ergenekonunn elele olduğunun en önemli kanıtıdır. Nitekin diğer yüksek bürokratlar da ANS nin atamaları veya kankalarıdır.ANS nin Susurlukçu İ. Şahin'i uyduruk gerekçelrle affetmesi, Susurlukla Ergenekonunn elele olduğunun en önemli kanıtıdır. Nitekin diğer yüksek bürokratlar da ANS nin atamaları veya kankalarıdır.
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat