Artık çanlar hukuku çiğneyenler için çalıyor

  • GİRİŞ20.02.2010 08:24
  • GÜNCELLEME20.02.2010 08:24

Artık çanlar hukuku çiğneyenler için çalıyor

Bilindiği gibi Uğur Mumcu 24 Ocak 1993 tarihinde uğradığı bombalı saldırıyla hayatını kaybetmişti. Cinayetin hemen ardından Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi olaya el koydu.

DGM Başsavcısı Nusret Demiral ve DGM Savcısı Albay Ülkü Coşkun soruşturmayı yürütmekle görevli kılındı. Ancak dosya bir türlü tamamlanıp dava açılamadı. Savcının hiçbir eylem ve işlem yapmamasından dolayı hukuk tıkandı. Çünkü sistem ancak savcının girişimiyle yani "düğmeye basmasıyla" işliyordu. Bu durum daha sonra TBMM Uğur Mumcu Cinayetini Araştırma Komisyonu raporunda şöyle anlatılacaktı: "Bütün olasılıkların yeterince değerlendirilmediği, çok yönlü bir soruşturmanın yapılmadığı açıktır. Adeta olayın zaman zaman belli bir yöne kanalize edilmek istendiği ve delil toplamadan başlayarak her kademede belli savsaklama ve ihmallerin olduğu açıktır."

Uğur Mumcu öldürüldükten sonra 1993 yılında kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, Nusret Demiral ve Ülkü Coşkun hakkında Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (yani HSYK) suç duyurusunda bulundu. Başvuruda, savcıların, "araştırma komisyonunun çalışmalarını engelleyip, hukuka aykırı olarak Emniyet Müdürlüğü'nün bilgi ve belge akışını kestiği"belirtildi. Ancak bu suç duyurusu işleme bile konulmadı. Mumcu ailesinin şikayeti üzerine 1995 yılında soruşturma başlatan Adalet Bakanlığı, savcılara 'disiplin cezası' verilmesini kararlaştırdı. Ancak askeri savcı olan Ülkü Coşkun hakkındaki bu işlem, Milli Savunma Bakanlığı'nca görülen lüzum üzerine yerine getirilmedi. Anlaşılan savcılar ve onların hamisi olarak da HSYK, olayın çok da aydınlatılması taraftarı değildi. Belli ki onlardan bu olayın faili meçhul kalması istenmişti. Medya; nasıl olsa dayanaksız ve mesnetsiz olarak suçu İslamcılara yıkmıştı.

Bu ülkedeki binlerce faili meçhul dosyalardan bir tanesini açınca görüyoruz ki hemen arkasından olayı savsaklayan savcılar ve onları koruyanlar çıkıyor. Şimdi tek tek bütün faili meçhul dosyaları açmaya ve oralardaki savcı ve emniyet güçlerinin bilerek ihmallerini yazmaya kalksak gazete sayfaları yetmez. Yani karanlık olayları ışıksız bırakmak için savcılar nezdinde baraj kuranlar, bunun işe yaramaması halinde barajı daha üst bir yere taşıyor. Baraj kurarken yasalar yetersiz kalırsa yeni yorumlamalar yapıyorlar. Yorumların kamu vicdanını rahatsız etmesi ise umurlarında bile değil. 'Ben yaptım oldu'larla sonuca gidiyorlar. Daha da olmazsa Doğan Öz gibi öldürüyorlar.

 Yazının devamını okumak için bu linki tıklayın

m.kamis@zaman.com.tr

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat