Hakk'ın köteğini hak edenler

  • GİRİŞ02.11.2011 06:00
  • GÜNCELLEME02.11.2011 06:00

Yanında Ceylan'ı vardı daha 14'ünde... Hazal'ı ve Veysel'ini de almış bayram alışverişine çıkmıştı. Çocuklarına elbise alacağı mağazanın önünde katili görünce anladı cinayeti... 'Allah aşkına yapma' dedi. Ama katil, Kürtlerin özgürlüğü için (!), Bingöl'de bin bir güçlükle çocuklarını büyütmeye çalışan Hatice Belgin'i katletti. Hatice Belgin, son bir gayretle katilin üzerine kapaklandı, en azından çocuklarını kurtarmayı denedi. Çocukları ve o bölgedeki diğer Kürtler için kendini feda etti. Böylece onlar, bir başka PKK katliamına kadar hayatta kalmayı başardı.

Hatice Belgin, 38 yaşında, sabah kalktığında çocuklarına bayramlık bir şeyler almayı hayal ederken, akşamı toprağın altında etti. Kürtlerin haklarını savunduğunu iddia eden bir şebeke tarafından öldürülmüştü. Tıpkı dört Kürt genç kızın katledildiği gibi... Kuzenlerinin üniversiteyi kazanmasını kutlayan genç kızlar, uzun namlulu silahlarla çapraz ateşe alındı. Katledenler yine Kürtlerin özgürlüğü için mücadele ettiğini söyleyen şebekenin teröristleriydi. Hem de öyle kazara falan değil, kasti, iradi, taammüden bir katliamdı bu. O genç kızlar devletle işbirliği mi yapıyorlardı? Hayır! Bunlar birilerinin ajanı mıydı? Hayır! Bunlar Kürtlerin özgürlüğünün önünde engel miydi? Hayır! Öyleyse yapılan katliam, elindeki silahtan aldığı gücün şehvetiyle harekete geçen kan dökme güdüsünden başka bir şey midir? Bu katliamlarda izanın, insafın zerre miskal kırıntısı var mıdır?

(Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz)


Mehmet Kamış / Zaman

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat