Hürriyet'in özlediği

  • GİRİŞ29.01.2009 16:49
  • GÜNCELLEME29.01.2009 16:49
Hürriyet genel yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök buyurmuşlar ki; “Turgut Özal’ı özlüyorum.”
Peki neyini özlüyor..
Özetli diyor ki; özgürlükleri, gazeteciliği, aydınlarını vs.
Peki gerçekten o günlerde Özkök ve onun gibiler gerçekten Özal’ı çok mu seviyorlardı?
Bakalım. İşte Hürriyet’te baş sayfadan yayınlanan bir mektup. Yıl 1988...
Sayın Başbakan diye başlıyor sonra devam ediyor..
“By-pass denilen cerrahi işlemin (..) sizde uyandırdığı etkiyi iki kelimeyle özetleyebilirim:
Basından nefret!
Sağlık seferinizden dönüş gününden beri bizleri köşeye sıkıştırma çırpınışı içindesiniz. Elhak, başarıyorsunuz da...  Yetinmiyorsunuz, daha daha daha sıkıştırmayı düşlüyorsunuz.
Siz şu by-pass gerçeğini yaşıyorsunuz, ama bir başka gerçeği unutuyorsunuz:
Dev bir çomar olup, mini mini bir tekirin üzerine hamle ederseniz bile onun, can havliyle atılıp yüzünüzü, gözünüzü tırmalayacağını...
Elbette ki ne siz o yaratıksınız, ne de bizler öteki...
Ama üzerine basa basa söylüyorum: Bizler hancıyız, sizler öyle de, böyle de yolcu...
Bazı akşamlar, televizyonumun penceresinden sizinle yüz yüze geliyorum:
Bakıyorum, (..) avaz avaz bağırıyorsunuz. Kelimeleri, dudaklarınızdan hem püskürtüyor, hem de adeta çevreye saçıyorsunuz: ‘Basın yalan yazıyor!’ Ben de işte asıl o zaman isyan ediyorum:
Hayır sayın Başbakanım!
Basın yalan yazmıyor. (..) Bizlerin arasında, bırakınız yalan haberi, yanlış habere bile tahammül gösterecek meslektaşım yoktur.
Kabul ediyorum: Devrişahanenizde basın sevilmiyor. Gazetelerimizin kamuoyunda cana yakın bir görüntü taşıdıklarını da sanmıyorum. Sizin de olayı içinizin yağları eriyerek körükleyişinize her gün tanık oluyorum. (..)....”
Evet işte o çok sevilen(!) Özal’a Hürriyetin bir dönem bakışı.  “Çomar” tabir ettikleri Başbakan’ı ne de çok seviyorlarmış. Sadece bu mu? O dönem Cumhurbaşkanı seçimleri yaklaştıkça atılan bazı manşetlerde de ne kadar sevildiği görülüyor Özal’ın.
“Özal Sivil Diktatör.” diyor Baykal’ın ağzından Hürriyet. Ertesi gün yaptığı anketi gösteriyor  “Halkın yüzde 71.9’u Özal’ı istemiyor.” diye.
Olmadı Özal’ın Hacca gidişi gözüne batmış ki,  “Hacı Turgut Özal bugün Cumhurbaşkanı oluyor.” diye alaycı bir üslupla manşet atıyor gazetesine.
Sadece o değil, o günün Milliyet gazetesi de çok sevmiş(!) Özal’ı.
“Yumruklar sıkıldı.” Hemen altında Demirel’in sözü var; “Demokrasi için Özal bir leke”. Yanında Baykal’ın sözü var:” Ne yapıp edip Özal’ı indiririz.”
“Özal köşke çıkamaz, çıksa da görev yapamaz” cümlesinin altına “Son uyarı” başlığı atılmış Milliyet’te bir dönem.
Biraz da günümüze dönelim. Özal’ı ve o dönemleri ne kadar çok sevdiklerini görelim Hürriyet gazetesinin.Başyazarı ve Basın Konseyinin değişmez ve değiştirilmesi bile teklif edilemez başkanı olan sayın Oktay Ekşi’nin bir yazısı. Tarih 19 nisan 2008.
“Merhumu biz de bilirdik” diye başlıyor.
Sonra devam ediyor...
”... gideni hayırla yad etmek bizim kültürümüzün güzelliklerindendir. "Merhumu nasıl bilirsiniz" sorusuna o yüzden, tam aksini düşünseniz bile "İyi biliriz" yanıtı verilir. Bu bir yalancılık, riyakárlık değil, sosyal bir görevdir....
Turgut Özal ne "devlet" denen kavramı bilirdi, ne de 4 yıl başında olduğu laik cumhuriyeti severdi. Muhtemeldir ki hiçbir zaman, göğsünü doldura doldura "Ne mutlu Türk'üm diyene!" dememişti.
Onun gözünde "laiklik" bu topluma "zerk edilmiş" (şırıngalanmış) bir yabancı madde gibiydi. O yüzden laik cumhuriyete katlanırdı. Onun misyonu, Cumhuriyet'in yanlış kurulduğunu, kötü olduğunu, işlemediğini ispat etmekti.
Ne Atatürk'ü severdi, ne İsmet İnönü'ye saygı duyardı....
İran'daki "molla" rejiminin Türkiye'nin içinde cinayet şebekeleri kurmasına o aldırış etmedi. Muammer Aksoy, Çetin Emeç, Bahriye Üçok, Turan Dursun, Uğur Mumcu onun Cumhurbaşkanlığı döneminde katledildi...”
 
Evet gerçekten çok(!) seviliyormuş Turgut Özal...
Amaç üzüm yemek mi? Hayır.
Şimdi çok karanlık bir dönem havası vermek istiyorlar.
Karanlık olan nedir?.
Karanlık bazı örgüt ve ilişkilerin gün yüzüne çıkarılması mı?
Askerin siyasete karışmaması mı?
Darbeci bir Cumhurbaşkanı değil de, seçilmiş bir cumhurbaşkanı olması mı?
Benim memurum işini bilir denmemesi mi?
Enflasyonun iki haneli olması mı?
Yoksa dünyanın en büyük ekonomisine sahip ülkeler arasına girmek mi?
 
“411 el kaosa kalktı” manşeti ile mi özgürlükçü Özal’ı özlüyorsunuz?.
Yoksa sizin özlediğiniz şey, tek parti dönemleri m?

 
Mehmet KIVANÇ
mehmet.kivanc@kanal7.com

Yorumlar3

  • müslüm hoca 16 yıl önce Şikayet Et
    özlem?. onlar ne özalı tam sevdiler ne de bir başkasını. onlar sadece kölelerinin çoğalmasını isteyenlerdi. düzenlerini bozan hiç kimseyi yönetimde istemediler. artık kimseyi kandıramıyacaklar. sistemleri düzenleri çeteleri yıkıldı.
    Cevapla
  • mehmet çakan 16 yıl önce Şikayet Et
    takke. Hani bir deyim vardır,'takke düştü kel göründü' diye;(kellik tabiki bir kusur değil fakat; deyim böyle)ama bu ülkede durum biraz farklı oluyor;takke düşmüyor resmen istenerek çıkartılıyor,kel bölge ise teşir ediliyor,gözlere sokuluyor;kellikleriyle sanki övünüyor bu insanlar ve bir kısım bu kelliği inkar ediyor ısrarla.Kendilerini yalanlayanlar yine kendi yazıları oluyor,bu topraklarda yaşayıp da yalan söylediği için yüzü kızarmayan insanların bu pişkinliklerinin nedenini merak etmekteyim.
    Cevapla
  • Veysel Aliş 16 yıl önce Şikayet Et
    Millet unutmasın... Yazara teşekkür ediyorum.Biz zaten hiç unutmuyoruz bizlere zehir edilen hayatı, ama milletimiz çabuk unutuyor. Bunları ve daha başka geçmişle ilgili zulümleri sık sık hatırlatmalı... Derebeylerin nasıl kuzu postuna bürünmüş kurtlar olduklarını...
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat