Ahmet Necdet Sezer kandırıldı mı?
- GİRİŞ23.04.2009 09:15
- GÜNCELLEME23.04.2009 09:15
Başkent Üniversitesi rektörü Mehmet Haberal, gözaltına alınırken Süleyman Demirel’in havaalanına kadar koşup destek vermesi aslında kimseyi şaşırtmadı.
Ama bazılarını asıl şaşırtan olay, eski cumhurbaşkanlarından Ahmet Necdet Sezer’in iki dönem kendi atadığı Haberal ve eski rektörlerin Ergenekon soruşturmasında içeri alınmasına karşı sessiz kalması oldu.
Günlerdir malum medyanın köşe yazarları Sezer’in suskun kalmasına karşı veryansın ediyorlar. “Madem bu isimleri iki dönem üniversitelerin başına getirdin neden şimdi sahip çıkmıyorsun, neden onlara yapılan haksızlığa(!) karşı en azından Demirel gibi tepki veremiyorsun” diyorlar..
Gerçekten niye susuyor?
En azından iyi bir hukukçu olarak Ergenekon soruşturmasına ilişkin hukuki bir eleştiri yapamaz mıydı? Acaba bizim bilmediğimiz neyi biliyor sayın emekli cumhurbaşkanı.?
Gölbaşında ki evinin balkonunda kahvesini yudumlarken Ergenekon soruşturmasında ortaya çıkanları gördükçe sayın Sezer’in aklına neler geliyor?
“Acayip kandırılmışım”mı diyor?
“Rejimi korumaya yönelik zafiyetimi kendi çıkarları için kullanmışlar. Bunu nasıl göremedim”mi diyor?
Bilmiyorum....
Biraz fazla kendinden emin bir cümle olacak ama; emekli cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, birçok konuda olduğu gibi rektör atamaları konusunda da acayip kandırıldığının farkına vardı.
Nasıl olur? Koskoca Cumhurbaşkanı nasıl kandırılır? demeyin. Hem de o kadar kolay kandırılır ki?
Hatırlayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü de göreve geldiği ilk zamanlarda kandırmaya çalışmışlardı. O’da bunu gazetecilere Pakistan’a giderken anlatmıştı hani... Olay Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'ne rektör atamasıydı. Kendisini aldatmaya yönelik eylemi şöyle anlatmıştı Gül:
“YÖK'ten 3 ismin bulunduğu bir dosya geldi onay için. Adaylardan biri hakkında “bilgi notu” vardı. Karısı kara çarşaflıdır. Fakülteye her gün gelir, hocaları tehdit eder. Talimat verdim. Araştırdılar, adam “bekar “dediler. Bir yanlışlık vardır, belki boşanmıştır, bir daha bakın dedim. Sonra, “hiç evlenmemiş” dediler. Cumhurbaşkanlığı makamına böyle bir dosya geliyor, düşünün.”
Evet, koskoca Cumhurbaşkanlığı makamı da aldatılmaya müsaitti. Hele yanınızda taşıdığınız isimlere, dostlarınıza, danışmanlarınıza dikkat etmiyorsanız vay halinize... Siyasetten gelen, her türlü ayak oyunları ve rutindışılarla karşılaşmış Gül’ü aldatmaya çalışanlar için Anayasa Mahkemesi’nden (yani memurluktan) Türkiye’nin en tepesine, yönetime gelen “acemi(!)” Sezer , çok kolay lokmaydı..
Hatırlayın... geldiği ilk yıl nasıl da demokrat görünüyordu. Ecevit hükümetine karşı duruşu o dönem birçok kesimi acayip mutlu etmişti. Hatta ilk resepsiyonlarda milletvekillerinin başörtülü eşleri bile davet edilmişti. Sonra ne olduysa birden Sezer değişti. Önce başörtülülere karşı tavrı keskinleşti. Cumhuriyetin en tartışmalı, en din karşıtı olan eşsiz davetiye uygulaması başladı. Sonra tartışmalı atamalar. Hakkında birçok iddia bulunan rektörlerin atanması da bunların arasında yer aldı.
Tabi ki köşke çıkışıyla arkadaş çevresi de değişti. Cumhuriyet’ten İlhan Selçuk ve Mustafa Balbay’la dostluğu(!) ilerletti.. Çat kapı Köşke çıkabilen nadir isimlerden oldular. Ama onların amacı daha farklıydı. Onlar için Cumhuriyet ve demokrasi önemli değildi. Hatta bunu açık açık söylemişti İlhan Selçuk. İşte DSP-ANAP-MHP hükümetinin seçim kararı aldığı o günlerde gerçekleşen Köşk ziyareti Balbay’ın günlüklerine şöyle yansımış.:
İ.Selçuk- Ben seçimi istemiyorum. Herkes Ampul Partisine çalışıyor. Böyle şey olur mu
AN.Sezer- Ama seçimin olmaması daha zararlı olur. İleride inşaallah, demokrasi mi laiklik mi ikileminde kalmayız..
İ.Selçuk- Bu parlamento ülkeye faşizmi getirir.
AN.Sezer.- Her şeye rağmen parlamenter sistemden umudu yitirmemek gerekiyor
Bence bu diyalog bile iki ismin farkını koyuyor. Sezer her ne kadar Akparti karşıtlığını ortaya koysa da bunun mücadelesini demokrasi içinde yapmanın mümkün olduğu kanaatinde. Ama İlhan Selçuk, 12 mart döneminin asker kışkırtma alışkanlığından bir türlü sıyrılamamış. İşi başka yollardan (yani demokrasi dışı) halletme peşinde(!)
İşte böylesi “zorunlu” dostluğun(!) getirdiği ilişkiler ağında Sezer, rektörleri de aynı fikirle atadı.. Kendince rejimi korumaya çalışan emekli Cumhurbaşkanı aslında kimlerin ekmeğine yağ sürdüğünü belki bilmiyordu.. Belki biliyordu da “en az zarar” prensibini burada da işletmeye çalışmıştı. Çünkü Akparti hükümetinin bürokrat atamalarında da böyle davranmış, bazı isimlerin atamasını “daha az zararlı(!)” olacağını düşünerek kabul etmişti.
Ve bugünlere gelindiğinde Ahmet Necdet Sezer ne yaptığını daha iyi anlıyor sanırım. Atadığı isimlerin aslında nasıl bir yapılanmanın içinde olduklarını görmenin acısını yaşıyor mu?. Verdiği kararların kendi zihninde hayalini kurduğu Türkiye’ye yararlı olacağını düşünürken aslında Türkiye’nin altını oyduklarını gördüğünde içi cız etti mi.? Bilmiyorum...
Geçmiş geri gelecek değil.
Ama tarih içinde hiçbir şeyi saklamak da mümkün değil.
Herşey birgün ortaya çıkacak.
Belki de o güne kadar sessiz kalmak en iyisi...
Mehmet KIVANÇ - Haber 7
mehmet.kivanc@kanal7.com
Yorumlar42
-
poethope
16 yıl önce
Şikayet Et
Ezbere Konuşuyorsunuz 2!!. Sn.Mehmet KIvanç'ın yazısının hiç bir mantıklı tarafı yok kendince akıl okuması yapıyor.Hiç bir düşüncesine katılmıyorum. BU arada Sn.Burak Ağırgötüren umarım içinizdeki bu nefret sizi kör etmez... saygılar...
Beğen
Cevapla
-
burak ağırgötüren
16 yıl önce
Şikayet Et
BİR CUMHURBAŞKANI DÜŞÜNÜN Kİ. nerde nasıl davranacağını bilmiyor, örneğin anayasa kitapçığı olayını hatırlayın, bu ülke de kaç kişi işinden oldu o kriz yüzünden, kimler malının ne kadarını kaybetti, ama yetki var, sorumluluk yok ki, yani yanlış yapana hesap soramıyorsun ne yazıkki, hesap sorulanlara da sordurmuyacaklar ellerinden gelse, neyse ki bunlar son çırpınışları.
Beğen
Cevapla
-
murat er
16 yıl önce
Şikayet Et
ergenekon. bu adam teroristleri affetmedi mi?
hala ne konmuşuyorsunuz!!
teroristler kimin adamı ? evet ergenekoncuların.
hak yerini bulur!!! şükürler olsun...
Beğen
Cevapla
-
senaettin burak
16 yıl önce
Şikayet Et
af ettiklerine bir bakın. sezerin af yetkisiyle afettikleri kişilere bakmanız ne düşüncede biri olduğunu anlamanız için yeterli olacaktır.cumhuriyet mitinglerinin organizasyonu içinde verdiği milyarlarda cabası buna rağmen ona destek veren örümcek kafalılar var ne acı bir tablo
Beğen
Cevapla
-
senaettin burak
16 yıl önce
Şikayet Et
ya demirele ne demeli. herkes necedet ezeri bilir kimlere nasıl hizmet ettiğine şahit olduk .necdet hiç olmassa haberala alenen destek vermedi ama ya çoban sülü. o ne yaptı hava alanına kadar gidip destek verdi. süleyman bu ülkeye gelmiş geçmiş en büyük zararı veren siasetçidir o sağ kesimi arkadanvuracak kadar ikil oynayan güvenilmezin biridir
Beğen
Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle