Çocuk istismarı ve Doğan Grubu.
- GİRİŞ30.04.2010 16:11
- GÜNCELLEME30.04.2010 16:11
Ahlaksızlık...
Aslında bu kelime yazabildiğim en hafif ifade tarzı.
Bir foseptik çukurunda yaşıyorsan kokusu garip gelir mi?
Boğazına kadar battığın bir pisliğin içinde üzerini nasıl temizlersin?
Yediğin kokuşmuş etlere alıştıysan tadının farkına nasıl varacaksın?
Türkiye’deki bir kısım medya aslında o kokuşmuş foseptik çukurunun adıdır.
Kendi ürettiği pisliğin içinden insanları çağırır.
Hem pisliği üretir, hem burası çok kokuyor der, hem de onu över.
Siz bu pisliktir dediğinizde de sizi “çağdaş” olmamakla “temiz” olmakla suçlar. Tıpkı geçmişte ahlaksızlığı öven, güzel gösterenler gibi...
“Hani Lut da kavmine şöyle demişti: "Sizden önce alemlerden hiç kimsenin yapmadığı hayasız-çirkinliği mi yapıyorsunuz? Gerçekten siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz. Doğrusu siz, ölçüyü aşan (azgın) bir kavimsiniz." Kavminin cevabı: "Yurdunuzdan sürüp çıkarın bunları, çünkü bunlar çokça temizlenen insanlarmış!" demekten başka olmadı. (Araf Suresi, 80-82)
Lut kavmi heva ve heveslerini tanrı edinmişlerdi.
Bugün de bazıları yeni(!) tanrılarını kutsuyor. Güzel gösteriyor. İnsanların gelip ona tabii olmasını istiyor. Uymadığınızda da sizi gerici yapıyor.
Evlere “Posta” ile gönderiyor bu tanrıyı. Cinselliğe dair tüm sapkın arzularınızı bu tanrı ile kutsayın diyor. Hz Musa’nın yokluğunu fırsat bilen Samiri gibi çağırıyor altın buzağısına.
Her gün...
Ama hergün bir tecavüz, cinsel istismar, sübyancılık veya livata haberi dev manşetlerle, iç gıcıklayan(!) hikâyeleri ve en açık fotoğraflarıyla süslenerek sunuluyor
Sorduğunuzda kamuoyunu bilgilendirdiğini iddia ediyor.
Aslında yazdığı haber bir porno dergisi yazısından farksız. Tüm ayrıntılar, en ince detayına kadar gözler önüne seriliyor.
Son örneğini “Cuma günü”ne denk getirdi.
Kız çocuklarının pornografik fotoğraflarıyla üstelik.
İlk sayfada herkesin görebileceği “Okulda seks skandalı” diye kocaman manşeti atarak.
Kamuoyunu bilgilendirme(!) gerekçesinin arkasına sığınarak.
Manşetin altına fotoğrafları koyarken yüzü kızaracağına ağzının suyu aktı herhalde. Hem çocuk istismarına karşıyız diyor hem küçük kız çocuklarının pornografik fotoğraflarını tüm detaylarına varıncaya kadar zevkle kullanıyor.
O “paçavra”larda kalem oynatan köşeyazarları da anchormani veya sorumlusu oldukları televizyonlarda ahlak edebiyatı yapıyor.
Kısa süre öncesine kadar yaşadığı kesimlerin bilgilerini, yeni “hayranlarına” sunmayı bir başarı sanan “öteki”de “tecavüzler karşısında muhafazakârların sessizliği” diye kalem oynatıyor.
Peki, soralım o arkadaşa.
Senin bağlı olduğun grubun insanlara içinde pislik ve ahlaksızlık koyarak gönderdiği “Posta”larla ilgili kaç yazı yazdın?
Bari buna karşı sessiz kalma.
Peki, bu ahlaksızlıkları kime şikayet edeceğiz. Yargı sistemimiz bunlara ne ceza verir sizce? Şimdiye kadar ne ceza verdiyse onu. Yani Hiçbirşey. Çünkü basın özgürlüğü var! Dokunulmaz! En azından bir kısmı için geçerli bu.
O zaman yapacak tek şey var.
Bu virüslü “Posta”yı açmayın.
Bu “Posta”ları okumadan imha edin. Ailenize yaklaştırmayın.
Gördüğünüz yerde çöp kutusuna atın. Atın ki yayılmasın. Başka insanlara bulaşmasın. Onları zehirlemesin. Hele hele çocuklarınızın bu “Posta”lara ulaşmasını kesinlikle önleyin.
12 Eylül darbecilerini yargılamak bir şey ifade etmeyebilir. Yıllar sonra iki üç bunama noktasına gelmiş ihtiyarı mahkemeye götürmenin bir anlamı görülmeyebilir. Ama o ihtiyarların yargılanması, bugünlerde onların yolundan gitmeye çalışanlara bir gözdağı olacağı için önemlidir.
İşte evinize gönderilen o “Posta”ları okumayıp bir ibret olarak tavır almakta böyle bir şey. Temiz toplum isteyenler bunun için öncülük etmeli. Bu işe cesaret edenlerin cesaretini kırın.
Evine hala bu üzeri pulsuz “Posta”yı sokan ve bunların yayılmasına vesile olanları da kendi vicdanları ile başbaşa bırakıyorum.
Kendinizi pisliklerden mümkün olduğu kadar uzak tutun.
Eğer yapmazsanız...
Siz bilirsiniz... Sadece “kirlenirsiniz.”
Ama beni kirletmeyin.
Mehmet KIVANÇ - Haber 7
mehmet.kivanc@kanal7.com
Yorumlar9