GDO’lu CHP çıktı tezgaha... Tabii yersen.
- GİRİŞ20.05.2010 09:50
- GÜNCELLEME20.05.2010 09:50
CHP’yi düştüğü çukurdan kurtarma görevi Kemal Kılıçdaroğlu’na verildi.
Akparti’den memnun olmayan basın grupları da Kılıçdaroğlu’nu cilalama işinde başı çekiyor.
Hepsi el birliği ederek halka “umut” pompalamaya çalışıyor.
Hatta ona Hindu bir liderin adını da taktılar.
Sanırsın Türkiye İngiliz işgalinde ve Kılıçdaroğlu’da Türkiye’ye İngiliz işgalinden kurtaracak. Aslında onların penceresinden bakarsan çok da mantıksız değil. Çünkü CHP içinde Türkiye’deki makamların işgal edildiğini düşünenler çoğunlukta. Onlara göre yönetimde söz sahibi olmaması gereken “cahiller”, “bidon kafalar” veya “ezikler” şimdi hak etmedikleri o koltuklarda hasbelkader oturuyorlar.
Bunun bitirilmesi lazım. Bunun için seçmenin “uyandırılması” gerekiyor.
Peki, bunu kim yapacak?
Şimdiye kadar böyle bir ihtiyaç duymadıkları için buna ilişkin yapıları da yoktu. Makamları gerektiğinde halk olmadan da ele geçirebiliyorlardı.
Ergenekon Operasyonu ve TSK’nın şu anki durumu ortada. Anayasa değişikliği ile yargı içindeki etkinlikleri de kaybolacak. Yani buraları kullanıp o koltuklara oturmak mümkün değil. Bu işi ( pek hoşlanmasalar da) demokratik bir yola başvurarak yapmak zorundalar. Yani, seçimle ve halkın oyuyla iktidara gelerek.
Bunun için önce aday bulundu. Ama büyük bir engel vardı: Deniz Baykal.
Onu aşmak mümkün olmadı. Direnç mahrem görüntülerle aşıldı. Birilerine göre “sözkonusu vatansa herşey mubahtı” Ne olur ne olmaz diyerek geri gelmesi de engellendi. Yolunun tamamen tıkanması için 53 yıllık dostluklar bile 53 dakika da çöpe attırıldı.
Tüm bu aşamada en büyük destek basındı. Kamuoyu yönlendirilmesinde basın en büyük yardımcıydı. Tüm canlı yayınlar yeni ismin emrine verildi.
Kamerasız evinden çıkamaz hale geldi. Sonuçta onca kamera ve ilgi bir süre sonra O’nu da etkiledi. CHP kurultayına değil de genel seçime gidiyor gibi konuşmalar başladı. Başbakan gibi demeçler verildi. Cumhurbaşkanı adayını bile belirledi.
CHP’ye verilen “hormon”un dozu azıcık fazla kaçmıştı ama olsun.
Ancak bu “hormon” verilmiş ürünün kullanım ömrü ne olacak, yan etkileri ne olacak bunu kimse bilmiyor. GDO ‘Genetiği Değiştirilmiş Organizma” olarak CHP’nin bundan sonraki safhada neler yapacağını kestirmek çok zor.
Genleriyle oynanan bir CHP gelecek vaat eder mi? “Genetik mucizeler” gelecek kuşaklara aktarılamaz. Yani sadece bir kereliktir. Sonra tekrar eski haline geri döner. Bu nedenle her yıl yeniden genetiği ile oynanması gerekir.
GDO’lu ürünlerin en önemli özellikleri gösterişli ve çekici olmalarıdır. Renklidir. Ama tadı yoktur. Doğal değildir. Yeni durumlara da ayak uyduramaz.
Ama şunu itiraf etmeliyim. CHP’de ki son hormon takviyesi şimdiye kadar kilerin en iyisi.
CHP’nin genleriyle geçmişte de oynandı.
Çarşaf açılımı gibi anlık iyileşmeler görüldü. Ani çekicilikler sağlandı. Ama kısa sürede CHP eski “doğal” haline döndü. Gerçek yüz geri geldi. Çarşaflar yırtıldı. Rozetler atıldı.
Kutlu doğum haftalarına katılmak gibi açılımlar enjekte edildi. Bir süre sonra yeniden döndü eski haline.
Şimdi de CHP’nin genleriyle oynanıyor.
Bana göre, Kılıçdaroğlu takviyesiyle müdahale edilen GDO’lu CHP, kısa süreli bir çekicilik sunacaktır, gösterişlidir. Albenisi vardır. Ama hormonludur.
CHP’nin genetiği bu değişikliği kaldıramaz. İnönü’den Ecevit’e oradan Baykal’a uzanan soyağacına bakıldığında CHP’nin genetik haritası net bir şekilde görülebilir.
CHP, çarşaf açılımında olduğu gibi bir süre sonra tekrar eski haline dönecektir.
Çünkü CHP’yi CHP yapan onun bu tarihi genleridir.
Bunu kimse değiştiremez.
GDO’lu CHP tezgahlarda yerini almış.
Tabi yersen...
Mehmet KIVANÇ - Haber 7
mehmet.kivanc@kanal7.com
Yorumlar4