Çömelmeyi eleştirenler, Ankara'da koruma ordusu ile geziyor

  • GİRİŞ28.06.2010 17:47
  • GÜNCELLEME28.06.2010 17:47

Başbakanın terör örgütünün saldırısına uğrayan Gediktepe’ye gitmesini eleştirenlerden bahsediyorum. Daha bir gün önce teröristlerin saldırdığı bir sipere gidip askerlere moral vermesi birilerine çok koydu. (bu tabiri mazur görmenizi istiyorum)

Sipere yatmış askerlerin yanına çömelmesi, onların hatırını sorması çok zorlarına gitmiş olmalı ki hemen saldırdılar. “Neden çömeldin” diye sordular, “korktu” dediler. Hatta olayı iyice çarpıtıp teröre boyun eğmeye kadar getirdiler. Korkmak ile tedbir arasındaki farkı görmezden gelerek halkı kandırmaya çalıştılar.

Bunları en yüksek yeri Çankaya tepesi olan Başkent’te otururken söylediler. Güvenliğin en üst düzeyde olduğu, hem asker hem de polisin birlikte koruduğu Meclis çatısı altında söylediler.

Ama hiç kimse de demedi ki siz gidin önce kendinize bakın diye. Başbakanı eleştirenlerin birçoğu alışverişe bile özel veya resmi koruma ordusu ile gitmiyor mu? Korumalarını yanlarından hiç ayırmıyorlar. Başbakanı teröristlerin hedefi olan sınırın sıfır noktasında, 9 şehidin verildiği siperde çömeldi diye eleştirenler Ankara’da zırhlı araçlarla gezmiyor mu?

Arkalı önlü koruma araçlarıyla “güvenli” bir hayat süren muhalefet partilerinin liderleri ve milletvekilleri de kurşun vızıltılarının hiç eksilmediği dağda niye ayakta durmadın diye kınıyorlar Başbakanı. Bir kör kurşuna hedef olsa ne diyecekler acaba? İçleri sızlar mı? Niye sızlasın ki. Oh olsun der geçerler.

Çarşıya bile yanlarında koruma olmadan çıkamayanlar, binlerce polisin bulunduğu Ankara sokaklarında zırhlı araçlarıyla gezenler konuşuyor.

Madem Başbakana yiğitlik dersi vereceksiniz önce sen korumanı bırak.

Emniyet Genel Müdürlüğüne yazı gönder. “İstemezük” de.. Bu kelimeyi herşeye kullanıyorsunuz birde bunun için kullanın bakalım.

Sıkıysa yapın...

Yüreğinizi görelim. İşinize giderken yürüyerek gelin, yiğitlik olsun hem. Alışverişe çıkarken zırhlı araçlarınızı bırakın villanızın garajına.

Korumalarınızı gönderin evlerine, Normal bir vatandaş gibi gezin sokaklarda. Öyle Diyarbakır, Batman veya Şırnak’ta değil. Ankara ve İstanbul’da gezin.

Önce bunu yapın.

Erciyes eteklerine gelip zirveye çıkmış havasıyla dolaşmakla olmuyor. Erciyes’i Himalaya, yaylaları sarp uçurum zannetmekle de olmuyor. Her türlü koruması olan rezidansların tepelerinden zifiri karanlığa gömülmüş Gediktepe’yi yazmakla da yürümüyor bu işler...

Önce bölgeye gitmeli ne, nasıl yapılıyor bilmeli. Hatta korumalarla, zırhlı araçlarla bile olsa gitmeli. Bu bile bir adımdır. Yani ezberleri bozmalı. Türkiye’nin geleceği için bu büyük adım atılmalı.

Sandık bahane edilerek dahi olsa Diyarbakır’a, Batman’a gitmeli. Siirt’te kahvehane ziyaret etmeli, Şırnak’ta dağlara karşı miting yapılmalı. Herkesi kucaklayacak adımları atmalı. Kardeşlik için, teröre karşı nasıl birlik olduğunuzu göstermek için, terörden korkmadığınızı göstermek için, Türkiye sınırları içinde olan her yer Türkiye’dir diyerek yapılmalı. Kendiniz için değilse bile, bu halk için, bu güzel ülke için yapmalı.

İşte, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu bu fırsatı iyi değerlendirenlerden. Ezber bozacak. Halk nezdinde iyi bir puan alacak.

Fırsatı gördü. Hemen Genelkurmaya başvurdu. “Bende gitmek istiyorum” dedi. Kendisi bile şaştı bu cesaretine ama gösterecek Başbakan’a siperde nasıl durulacağını(!)

Çömelmeyecek(!) Kum torbaları üzerine çıkıp “göğsünü siper edecek bu hayasızca akına karşı”. Sonra Ankara’ya gelip “heyt be.... Biz korkmadık ayakta durduk” konuşmaları ile halkın karşısına çıkacak. Şimdi verilecek randevuyu bekliyor.

Başbakan, Genelkurmay başkanı ile birlikte gitti ya, Kılıçdaroğlu’da “benim yanımda da sen ol” dedi. Tıpkı başbakan(!) gibi. Görüntü şimdiden hazır. Tek beklenen randevu tarihi. Türübünlere oynasa bile güzel bir hareket. Oy avcılığı için yapılsa bile güzel.

Genelkurmayı düşündüren ise başka...

Ya Kılıçdaroğlu, Başbakanı eleştireceğim havasıyla bağrını açıp ayakta verdiği poz sırasında terörün kör kurşunlarına hedef olursa. İşte o zaman kimse “kendi kaşındı” demez. Askere suç bulurlar, “niye çömel demediniz, niye ayakta izin verdiniz? ” diye.

Şimdi asker bu duruma düşmemek için formül arıyor.

Önüne bir sıra askeri dizmek mümkün ama o garibanları açık hedef haline getirmek var işin ucunda. Belki aşağıda daha güvenli bir yerde ama siperdeymiş gibi fotoğraf çektirmekte mümkün. Tabi yerseniz.

Yine sınıra ama daha güvenli bir karakola ziyaret bile gündemde.

Ama aynı pozda ısrarcı CHP Lideri. “O” gitti benim de orada olmam lazım diyor. Üstelik ayakta.

Genelkurmay, CHP Liderinin imajı için kendini feda etmek istemiyor.

Şimdi kara kara Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu egosunu(!) nasıl tatmin edeceklerini düşünüyor...

mehmet.kivanc@kanal7.com

Yorumlar18

  • şükrü ertaç 13 yıl önce Şikayet Et
    Bu yaşıma geldim Sn Başbakan gibi delikanlı siyasi görmedim.. Diğer muhalefet liderleri onun ardından nal toplayan taklitçi sanki utanmadan oraya bende giderim diyor dediği gibi bir kör kurşuna gidecek sonra koruyamadılar feryadı,sen önce o ilde halkın arasına karış dertlerini dinle,benim Başbakan,ım tüm dünyayı gerekdiğinde karşısına alıyor Abd dahil hani ordan emir alıyordu diyordunuz ülkem şimdiye kadar kalkınmadığı kadar kalkındı bunu çekemeyen içimizdeki düşmanlar bile var aman AK Parti ikdidar olmasın ülke sürünsün zihniyetindeler ama bizler her an arkasındayız
    Cevapla
  • Farsak 13 yıl önce Şikayet Et
    Icerigi bile okumadim! Neden mi?. Cünki sacmalama hakkini kullanmissin. Koruma ordusu ile geziyorlar diyorsun ya,önce,savunmaya calistigin insana bakacaksin. Belki bakip göremiyorsundur,ben yardimci olayim. Basbakan KORUMA ORDUSU ile gezenlerin basinda,hatta üc misli coklukta kullanan degil mi? Ama cevap hazirdir siz MIYOP bakanlarda..AMA O BASBAKAN....! Ben de zaten onun icin diyorum ya basliga bakip icerigini okumaya bile TENEZÜL ETMEDIM....
    Cevapla
  • Ahmet  Çapar 13 yıl önce Şikayet Et
    idam. Bahçeli, 25 Haziran 2002 tarihli Hürriyete şu demeci verdi: "Biz ölüm cezalarının uygulanmayacağı yolunda bir moratoryum ilan ettik. Buna sadığız". Hürriyetin "Peki bazı milletvekilleri seçim ortamının da etkisiyle getirin şu dosyayı Mecliste oylayalım derse ne olacak?" sorusu karşısında ise Bahçelinin cevabı şöyle oldu: "Elbette imzamıza sadık kalacağız." Birkaç tane fazla oy alabilmek için tükürdüğünü yalayandan, imzasına bile sahip çıkamayanlardan akıl almayın.
    Cevapla
  • ali şavara 13 yıl önce Şikayet Et
    hani idam. arkadaşlar beyhude heycanlanmayın.başbakan sınıra gitmiş.iyi güzel.çözümmü terör bittimi.kılıçtar oğlu kuzey ıraga gitse çözümmü.değil çözüm.şurda burda poz verip .nara atmak ile olmuyor.getirselerya idamı.terör.hırsızlık.uyuşturucu ticareti.daha nice azgınlıklar biter.idam gelmeden ne konuşulsa beyhude ve yalandır.şovdan öte gitmez.
    Cevapla
  • ABUBEKİR YILMAZ 13 yıl önce Şikayet Et
    AVUKAT. pkk ergenekonun maşası ise chp de ergenekonun avukatlığına soyunuyorsa oraya gider dikde durur herhalde avukatlığını yapan bir parti başkanını vuracak değilya.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat