F. Gülen Örgütü’nde çözülme devam ediyor…
- GİRİŞ16.09.2015 11:16
- GÜNCELLEME16.09.2015 11:16
Son günlerde cemaat içi tartışmalar arttıkça ayrışmayı ve çözülmeyi de beraberinde getirmeye başladı. Mesihvari bir Hocaefendi kabulü üzerinden F. Gülen’e kayıtsız şartsızbağlılar, yani biatçılar ile ‘Hizmet Hareketi’ne inanıp Allah rızası için görev alıp hizmet veren samimi cemaat mensupları arasında 17 -25 Aralık sonrası yaşanan gelişmeler üzerinden başlayan tartışmalar artarak devam ediyor.
“Hizmet Hareketi”ne gönül vermiş samimi “Cemaatçi” kesim; Amerika ve Batılı egemen güçlerle işbirliği, Yahudi ve Vatikan merkezli Hıristiyan lobileriyle gizli ilişkiler ve Türk devlet ve hükümetine yönelik aleyhteki propagandalardan fevkalade rahatsız. Önceleri bazen sesiz kalan bazen de alçak sesle tepki gösteren bu kesim son günlerde eleştirilerini yüksek sesle dillendirmeye başladı.
Biatçılar; F. Gülen’in her söylediğine biat etmek gerekliliğini savunarak, eleştiride bulunan cemaat mensuplarını bölünmeye sebebiyet verecekleri endişesiyle uzaklaştırmak istiyorlar. Yıllarını F. Gülen’in yanında geçiren ve hizmete katkılarıyla takdir toplayan sosyolog – yazar Latif Erdoğan, eğitimci-yazar Hüseyin Gülerce, Prof. Dr. Ahmet Keleş, Gülen hareketinin eski imamlarından Selim Çoraklı ve Prof. Dr. Kemalettin Özdemir bizzat F. Gülen’in emriyle çeşitli bahaneler uydurularak ve alçakça iftiralar isnat edilerek, örgütle bağlantıları kesildi.
Onların bazı gerçekleri ve örgüt içinde yaşadıklarını çeşitli televizyon kanallarında dile getirmeleri başta F. Gülen olmak üzere, onun emrindeki biatçı örgüt mensuplarını çok ciddi anlamda rahatsız ediyor. Sosyal medya üzerinden ve gizli numaralardan telefonlarla bu kişilere ağza alınamayacak hakaretler yapılıyor ve ölüm tehditleri savruluyor.
Bu samimi şahsiyetler bir merkezden koordine edilip organize oluyor değiller. Her biri vicdani kanaatlerini konuşturan saygın kişilerdir. Asla yeni bir örgütlenme içinde değiller ve olmayacaklar. Onların yaptığı; zekâ ve analitik düşünce özgürlüğü üzerinden yapılan ve yapılmakta olan haksızlıklar ile yanlışlara karşı bir ‘Entelektüel başkaldırı’dır.
Hizmet Hareketinin örgüte dönüştürülmesine karşı çıkan ve örgütün yanlış faaliyetlerini tasvip etmeyen bu kişiler; F. Gülen için “o artık miadını doldurdu. Tarihi geçmiş ilaç gibi fayda yerine Hizmet Hareketi’ne zarar veriyor” görüşünde birleşiyorlar. Sizin anlayacağınız, bunların arasında bir örgüt bağı söz konusu değil, sadece bir zihni birliktelik var.
Bu kişilerle aynı düşüncede olan binlerce kişi ‘Cemaat vasfını’ kaybettiği için F. Gülen örgütünden ayrıldı ve ayrılmaya devam ediyor.
SIRA BİZE GELİR KORKUSU!..
Maaşlı ağabeyler (İmamlar) ve ablalar “Bir gün sıra bize de gelir, maaşımı ve konumumu kaybederim” kaygı vekorkusuyla susmayı tercih ediyorlar.
Biatçılar; Türk hükümeti ve devleti ile girişilen savaşta durum şimdilik aleyhte de olsa bunun geçici olduğunu ve gelecekte bu durumun tersine döneceğini iddia ederek, “gelecek bizimdir. Çok yakında çok daha güçlü bir şekilde döneceğiz. Bize yapılanlardan hesap soracağız” şeklinde örgüt mensuplarına mesajlar veriyor.
Cemaat içindeki farklı düşünceleri sindirmek amacıyla F. Gülen örgütü kanallarından yapılan yayınlara en son Zaman gazetesi genel yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı katıldı. Çıktığı Bugün Tv’de canlı yayında Cumhurbaşkanı Erdoğan için “Ya adam gibi gidecek. Ya da gitmek zorunda kalacak” diyerek küstahça bir tavır içinde bir yandan tehdit etti, diğer yandan örgüt mensuplarını cesaretlendiren mesajlar verdi.
Aslında Ekrem Dumanlı bu beyanları ve takındığı tavırla bilerek veya bilmeyerek Zaman gazetesinin bir ‘örgüt bülteni’ ve kendisinin de o bültenin başında ve örgüt liderinin emrinde bir ‘örgüt elemanı’ olduğunu itiraf etmiş oluyor. Ne diyelim, ne yapmasını bilmeyen bir kişinin, her türlü yanlışı yapabileceği anlamına gelen “Şaşkın ördek kıçtan dalar” mecazi atasözü sanırım yerini buldu.
Yorumlar2