Merkel, kararın mesnetsiz olduğunu itiraf etti
- GİRİŞ11.06.2016 09:35
- GÜNCELLEME11.06.2016 09:35
Her fırsatta “Türkiye karşıtı politikaları ve Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere başbakan ve diğer hükümet yetkililerine verdiği sözlerin” hiç birini tutmayan, Şansölye Merkel’in bu açıklamaları üzülerek ifade etmek isterim ki “hiç mi hiç inandırıcı değil.”
Eğer Şansölye Merkel, samimi ise, önce bu terör örgütünün ülkesindeki uzantılarının, haraç toplama, terör örgütüne eleman devşirme, lojistik destek sağlama ve Türkiye aleyhindeki hukuk dışı faaliyetlerini yasaklasın.
Aranan teröristleri Türkiye’ye teslim etsin ki, “Teröre karşı Türkiye’nin yanındayız” sözünün bir kıymeti ve bir anlamı olsun.
MERKEL, ERDOĞAN’I DOĞRULADI
Ortak basın toplantısında, “Türkiye ile Ermenistan arasındaki tarihi olayları tarihçilere bırakalım.
Bir ‘tarihçiler komisyonu’ kurularak meselenin ele alınmasına katkı sağlamamız gerekir.
Hem Ermeni hem de Türk tarafıyla bu konuyu konuşmaya devam edeceğim” şeklindeki sözleriyle aslında Merkel, ‘tarihçilerden bir komisyon’ oluşması ve gerçeklerin araştırılmasına ihtiyaç olduğuna işaret etmesiyle alınan ‘SOYKIRIM’ kararının bilgi ve belgeden yoksun olduğunu itiraf etmiş oldu.
Ayrıca ‘Üst Aklın Yönlendirmesi’yle bu karar alınmış olduğu gerçeğini açıklamalarında ima etmiş olması da önemli bir gelişmedir.
Böylece Şansölye Merkel,
Almanya Parlamentosu’nda alınan kararın hiçbir tarihi ve hukuki dayanağı olmadığını söyleyerek “bu konu içinde bir üst akıl var” değerlendirmesini yapan Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ı doğrulamış oldu.
Bu açıklamalar ve öneri elbette önemsiz değildir ama zamanlaması yanlış olmuştur.
Keşke Merkel, bu açıklamaları ve bu teklifi karardan önce parlamentoya katılıp yapmış olsaydı.
Ve keşke, oylamayı engellemeyi deneseydi.
Bu açıklamalar ve bu teklif oylama sonrası yapılması, siyasi nezaketsizlik ve büyük bir tutarsızlığın ifadesidir.
ALMANYA BU AYIPTAN KURTULMALIDIR
Almanya’nın söz konusu tasarıyla Türkiye’ye bir mesaj, bir ders verme amacı güttüğünü açıktır. Fakat Almanya, ‘Küresel Üst Akıl’ içindeki Türkiye karşıtı ekolün oyununa geldiği anlaşılmaktadır.
Hiçbir şey tesadüf değildir.
Almanya eğer bu kararı kendi inisiyatifi ile almış olsaydı; 100. Yıl kutlamalarında böyle bir kararı alırdı.
Zaten Ermeni meselesi Almanya’nın birinci sorunu değildir.
Yapılan her şey sistematiktir.
Bu tasarının parlamentoya bu sistematik içerisinde getirildiği kuvvetle muhtemeldir.
Ve yine bu tasarının Almanya Parlamentosu’na sevk edilmesi yasa tasarısının sadece bir partinin girişimi olarak izah edilemez.
Tasarının Türk kökenli Eş Başkan Cem Özdemir’in öncülüğünde hazırlatılması ayrıca yoruma muhtaçtır.
Almanya Dışişleri Bakanlığı’nın tasarı üzerindeki rezervini kaldırması sonucu parlamentoya geldiği gerçeği ise ‘Üst Akıl” gerçeğini ortaya koymaktadır.
Peki, bu ‘Küresel Üst Akıl’ bizi neden hedefine aldı?
El cevap:
Çünkü; Türkiye artık Ankara’dan yönetiliyor da ondan…
Şimdi kararın iptali için Almanya Anayasa Mahkemesi devrededir.
Dileriz ki; Almanya’yı bu ayıptan Anayasa Mahkemesi kurtarsın…
Yorumlar1