Putin, ABD Öncülüğündeki Batı Cephesini Böldü

  • GİRİŞ09.02.2022 11:11
  • GÜNCELLEME09.02.2022 11:11

Sovyet istihbarat subayı  Vladimir Putin, Ukrayna üzerinden ABD öncülüğündeki Batı cephesinin sınırlarına dayanmasına tahammülü olmadığını “Ukrayna, NATO’ya girerse Rusya ile NATO arasında savaş çıkar” açıklamasıyla noktalamış oldu.

Putin, bir yandan savaş hazırlıklarını sürdürürken diğer yandan da verdiği tehditkâr mesajlar ve takındığı kararlı tavrıyla ABD öncülüğünde oluşan Avrupa Birliği (AB) ile NATO’nun içinde yer aldığı Batı cephesindeki safları bölmeyi hedefliyor. 

Nitekim Putin, NATO’nun Ukrayna üzerinden füze rampalarını ülkesine doğru yaklaştırmaya devam etmesi halinde, taş üstünde taş bırakmayacak bir savaşa mal olsa da karşı tavrını sürdürmekteki kararlı duruşu, Batı cephesinde farklı görüşlerin ortaya çıkmasına sebep oldu.

Putin, “ABD, AB’yi bize karşı kullanıyor. AB, bu oyunu bozmalı, aksi halde önümüze sürülenler kim olursa olsun hedefimiz olacaktır”  tehdit ve uyarılarını tekrarlarken aynı zamanda Avrupa ülkeleriyle de derin diplomatik ilişkilerini de devrede tutuyor.

Bilhassa son zamanlarda Avrupa başkentlerindeki siyasi kulislerde, Askeri karargahlarda çok ciddi tartışmaların yaşandığı gözden kaçmayacak kadar aşikardır. 

Rusya tehditlerinin etkisinde kalan bir kesim Avrupalı, ABD’nin politikalarına taraf olmak istemezken, “her şeye rağmen Avrupa’nın güvenliği için ABD ile beraber hareket etmek zorundayız” diyenler olmak üzere Avrupa ikiye bölünmüş durumdadır. 

Kiev’e NATO koruması sağlamak ile Rusya’ya ağır ekonomik yaptırımlar konusunda ABD ve İngiltere kararlı bir tavır içinde olmakla birlikte ittifakın Avrupa kanadında ise kafa karışıklığı devam ediyor.

Almanya ve Fransa ile İtalya gibi AB’nin güçlü ülkeleri başta olmak üzere, pek çok Avrupa ülkesinin bazı itirazları ise dikkat çekmektedir.

Çünkü Rusya ile Avrupa ülkeleri arasında göz ardı edilemeyecek kadar karşılıklı bağımlılık ağları vardır. 

Rusya, Avrupa’nın sanayi teknolojisine Avrupa ise Rusya’nın doğal gazına muhtaçtır. Diğer bir ifadeyle Avrupa ile Rusya,  göbek bağı ile birbirine bağımlı hale gelmiş durumdadır.

Avrupa basınında “Avrupa ülkeleri Amerikan yönetimi gibi düşünmüyor”, “Avrupa Birliği (AB), ABD’nin uydusu olmaktan kurtulmalı” şeklindeki başlıklar altında yer alan yorumlar, ABD ile AB arasında gittikçe derinleşen fikir ayrılıkları olduğunun işaretidir. 

Kısacası ABD ve AB ile NATO’dan oluşan Batı cephesi, Ukrayna krizi konusunda hemfikir değil. 

Son beş yıl süresince Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupalı müttefiklerin; ortak değerler, tehdit algıları ve stratejik öncelikler üzerinde birlikteliği sağlayamadıkları bir gerçektir.

AB içinde ABD ile farklı düşüncelerin oluşmasının en önemli sebebi ise ABD’ye olan güvenin sarsılmış olmasıdır. 

ABD tarafından Soğuk Savaş’ın bitişinden bu yana gerek Balkanlarda gerekse Ortadoğu ve Afrika gibi kriz bölgelerinde olduğu gibi Ukrayna konusunda da AB’yi ciddiye almayacağı ve yalnız bırakacağı endişesi hakim.

NATO içinde kararların oy birliği prensibi yerine ABD’nin inisiyatifiyle alınıyor olması, ayrıca ABD’nin Afganistan’dan çekilme kararını alırken, AB’nin fikrinin alınmamış olması güvensizliği etkileyen unsurlardır.

Bu olumsuz gelişmeler, Avrupa Birliği (AB) içinde önemli bir kesim tarafından ABD’nin ideal bir ortak yerine rakip ve düşman olarak algılanmaya başlamasına sebep oldu.

Bütün bu gelişmeler, Batı dünyasında gün geçtikçe görüş ayrılıklarının belirginleşmesiyle, Avrupa duvarındaki çatlakın her geçen gün derinleşip, genişleyeceğini gösteriyor.  

AB’yi kendi yörüngesinde tutmaya çalışan ABD ile yardıma muhtaç Ukrayna durumdan rahatsız olurken, AB’nin ABD’nin kontrolünden çıkmasına uğraşan Çin ve Rusya ise gelişmelerden memnun. 

ABD ile AB ve NATO içindeki anlaşmazlıkların Ukrayna krizine nasıl yansıyacağını zaman gösterecek. 

Bekleyelim görelim.

YENİ AKİT GAZETESİ

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat