Ermenistan, tarihi fırsatı kaçırmamalı

.

  • GİRİŞ08.10.2022 11:12
  • GÜNCELLEME08.10.2022 11:16

Türkiye-Azerbaycan ile Ermenistan arasında normalleşme yönünde liderler düzeyinde şimdiye kadar hiç yaşanmamış bir pragmatizm çerçevesinde başlayan ilişkiler dikkat çekiyor.

Çekya’nın başkenti Prag’da gerçekleşen Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) Toplantısı’nda Başkan Sayın Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Paşinyan’dan oluşan üçlü görüşme, Kafkasya’da kalıcı barış ve istikrar adına ümit verici bir gelişmedir.

Ermenistan dünyada değişen paradigma çerçevesinde Türkiye ile ilişki kurmak istiyor. Aynı şekilde Türkiye de ilişkileri normalleştirmek için Ermenistan’a olumlu bir yaklaşım sergilemekle birlikte bu normalleşmenin Azerbaycan’ın toprak bütünlüğüne saygı ve kalıcı barışın sağlanmasıyla mümkün olabileceği görüşünde ısrarlı.

Ancak Ermenistan’ın içinde dış güçlerin işbirlikçi bazı siyasiler ile dış güçlerin güdümündeki ‘Ermeni diasporası’ Ermenistan’ın Azerbaycan ile barışmasına ve Türkiye ile ilişkilerini normalleştirmesine sürekli engel olmaktadır.

Dışişleri bürokratlarınca yürütülen gizli görüşmeler 2005’te başladı ve 2007’de ivme kazandı. Görüşmelerde 10 Ekim 2009’da imzalanan protokollerde ilan edilen anlaşma metninin zemini çok dikkatli bir şekilde örülmüştü. Fakat sadece iki ülkenin buna karar vermesi maalesef yetmedi ve taraf ülkelerin parlamentolarında bu protokoller onaylanmadığı için istenen sonuç elde edilemedi.

Çünkü Ermenistan kendi kararlarını alabilen bir ülke değil.

Bir yanda ‘Türkiye Karşıtı Cephe’de yer alan ülkelerin kışkırtmaları, diğer yandan o cephenin güdümündeki Ermenistan nüfusunun iki katı olan ve dünyanın çeşitli ülkelerinde faaliyetlerine devam eden ‘Ermeni diasporası’ Ermenistan devleti üzerinde maalesef etkili oldu ve de oluyor.

Bir yanda dış mihrakların diğer yanda Ermeni diasporasının kışkırtmaları ve destek vaatlerine kapılan Ermenistan, 27 yıl işgal altında tuttuğu Azerbaycan topraklarını kaybettiği gibi 44 günlük savaşta ağır bedeller ödemek zorunda kaldı.

Azerbaycan ve Ermenistan arasında 2020 sonbaharında çıkan ve Azeri ordusunun zaferiyle sonuçlanan Dağlık Karabağ Savaşı’nın en önemli sonuçlarından biri ise Ankara-Erivan arasında ilişkilerin normalleşmesi için yeni bir fırsat penceresi açılmış olmuş olmasıdır.

Türkiye, savaşın sonuçlanmasının ardından yaptığı açıklamalarla Ermenistan’ı bölgede yeni bir barış ve istikrar ortamı kurmak için yapıcı olmaya çağırmıştı. 

Ermenistan da Türkiye ile yeni bir sürecin başlayabileceği mesajını vermiş, Başbakan Nikol Paşinyan’ın 2021’de seçimleri kazanmasının ardından bu mesaj daha somut ifadelere ve adımlara bürünmüş oldu.

14 Ocak 2022 de Moskova’da gerçekleştirilen ilk doğrudan görüşmede Türkiye ile Ermenistan arasında diyalog yoluyla yürütülecek normalleşme sürecine yönelik olarak ön görüş alışverişinde bulunmuşlar ve taraflar, müzakereleri tam normalleşme hedefiyle ön şart olmaksızın sürdürme hususunda mutabık kalmışlardı.

Şimdi yeni bir dönemin başlatılması için tarihi bir fırsat doğmuştur. Ermenistan barış ve istikrar istiyor ise dış güçlerin ile onların güdümündeki Ermeni diasporasının kışkırtmalarına aldırmamalı ve provokasyonlardan vazgeçmeli. Ayrıca Türkiye ile Azerbaycan’ın iyi niyetlerini fırsat bilerek iş birliği ve barışa yönelik samimi adımlar atmalı.

Azerbaycan’a yönelik Ermenistan’ın saldırı ve gerilime sebep olacak girişimler devam ederken normalleşmenin asla olamayacağı gerçeğini artık Ermenistan anlamalı ve gereğini yapmalıdır.

Erivan ile Bakü arasında kalıcı barış ve Zengezur koridorunun açılmasının normalleşmede temel belirleyici faktör olacağı bilinmelidir.

Dileriz, Ermenistan bu sefer dış güçler ve diasporanın oyununa gelmez ve Kafkasya jeopolitiğinde “tam normalleşme” hedefine ulaşılmış olunur.

Yeni Akit

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat