G20 Zirvesinde denge politikası ve Türkiye
- GİRİŞ13.09.2023 09:11
- GÜNCELLEME13.09.2023 09:11
Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de gerçekleşen G20 Liderler Zirvesinde katılan liderler arasındaki fikir ayrılıkları ve güçlü bir mesajın verilememesi, dünyanın içinde bulunduğu durumu bir kez daha gözler önüne serdi.
Zirvenin ana gündemini oluşturan ekonomi, ticaret, güvenlik ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgal savaşı ile tahıl koridorunun açılması konusunda maalesef bir arpa boyu yol alınamadı.
Zirvede seslendirilen “Tek dünya, tek aile, tek gelecek” ifadesi gerçeği yansıtmadığı gibi bu değerlerin sıralandığı o cümlenin sadece slogandan ibaret olduğu görülmüştür.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in katılmadığı ‘Liderler Zirvesi’nin sonuç bildirisinde sadece tavsiye niteliğinde uyarılar yapılırken, fay hatlarını hareketlendireceği endişesiyle bağlayıcı bir kararlar alınamamasının sebebi de yaşanan sıkıntılı sürecin bir sonucudur.
Katılanlardan daha çok katılmayan liderlerin damgasını vurduğu 18’inci G20 Liderler Zirvesi’nde geçtiğimiz ağustos ayının sonunda Güney Afrika’nın Johannesburg şehrinde BRICS grubunun farklı görüşleri ve 6 yeni üyenin katılımıyla alternatif bir güç olarak yükselişte olması G20’ler oluşumunu dengeli politikalara yönelmeye mecbur etti.
Batılı ülkeler Rusya aleyhinde karar çıkması veya baskı olacak kınama yapılması yönünde yoğun bir diplomasi yürütmelerine rağmen, Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaş nedeniyle Rusya’yı doğrudan eleştirmekten kaçınıldı. Geçen yılki Bali Deklarasyonu’nda Rusya ağır ifadelerle eleştirilirken bu seneki metinde Rusya’nın ismi verilmeden Ukrayna’da toprak kazanımı için güç kullanılması kınandı ve “her iki taraf aynı sorumluluktadır” denilerek geçiştirilmesi Rusya tarafını memnun ederken, Kiev’de hayal kırıklığına sebep oldu.
Rusya ve Ukrayna’ya tahıl, gıda maddeleri ve gübrenin derhal ve engellenmeden Rusya ve Ukrayna’dan teslimatının sağlanması çağrısının yapılmasında Başkan Erdoğan’ın “Tahıl meselesinde Rusya’yı dışlayan bir sürecin sürdürülebilir olma ihtimali çok düşüktür” görüşü ve uyarısı etkili oldu.
Böylece Erdoğan ile Putin’in Soçi buluşmasında Putin’in “Daha önce üzerinde anlaştığımız tüm koşullar yerine getirilirse derhal bu anlaşmaya geri döneriz” önerisi karşılık bulmuş oldu.
Sonuç bildirisinde Türkiye’ye teşekkür
Türkiye’yi temsilen G20 Liderler Zirvesine katılan Başkan Recep Tayyip Erdoğan’a diğer ülke liderlerinin yakınlığı ve saygısı ile gösterdikleri ilgi kadar yaptığı konuşması ile “çatışmaların barışçıl çözümü ile diyalog ve diplomasi yoluyla krizlerin çözülmesi, insani değerleri savunan, insan hak ve hürriyetlerine önem verilmeli”, çağrı içerikli konuşması, zirveye katılan diğer liderler tarafından takdirle karşılanması dikkat çekti.
Zirvenin sonuç bildirisinde, Rusya ve Ukrayna arasındaki barışçıl girişimleri ve Karadeniz tahıl anlaşması sürecinde Türkiye’ninçabalarına teşekkür edilmesi, Türkiye’nin insani değerler ve barış odaklı şahsiyetli dış politika hamlelerinin etkili olduğunun bir göstergesidir.
Başkan Erdoğan’ın sergilediği ilkeli tavırdan taviz vermeden zirvede ikili görüşmeler kapsamında Türkiye’nin âli menfaatleri adına ABD Başkanı Joe Biden, AB Konseyi Başkanı Charles Michel Hindistan Başbakanı Narendra Modi ile yaptığı görüşmenin bir benzerini Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile gerçekleştirerek, ikili ilişkileri, ticaret hacminin artırılması, enerji alanındaki yeni işbirlikleriyle bölgesel ve küresel meseleler de ele alınması, hem önemli hem de anlamlı olmuştur.
En çok dikkat çeken ise Erdoğan- es-Sisi buluşması oldu.
Çünkü Mısır’da seçilmiş Cumhurbaşkanı rahmetli Muhammed Mursi’ye 2013 yılında yapılan darbe sonrasında Mısır’da yaşanan insan hakları ihlalleri nedeniyle iki ülke ilişkilerinin bozulmasından sonra Erdoğan ve es-Sisi, Kasım 2022’de Katar’daki Dünya Kupası açılışında sadece tokalaşmıştı.
Bu buluşmada ise ikili ilişkileri bağlamında Erdoğan ile es Sisi görüşmesinde, karşılıklı büyükelçi atamalarıyla ilişkilerin yeni bir döneme başlanması suretiyle, ikili münasebetlerin hak ettiği seviyeye en kısa zamanda ulaşacağına olan inancın karşılıklı teyit edilmesi ve LNG, nükleer enerji, kültür ve eğitim alanlarındaki işbirliğinin canlandırılması ortak görüş olarak benimsendi.
Kısacası iİki cumhurbaşkanının uzun bir aradan sonra yüz yüze görüşmesi Türkiye ile Mısır arasındaki buzların erimesi vesile olacağı gibi normalleşmeyi hızlandıracak önemli bir gelişmedir.
Yeni Akit
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol