‘İnsani duraklama’ Gazze halkı için çözüm değil

  • GİRİŞ29.11.2023 09:03
  • GÜNCELLEME29.11.2023 09:03

Eşi benzeri görülmemiş yıkıcı bir savaşa ve sebep olduğu trajediye sahne olan Gazze Şeridi’nde uzun ve gizli pazarlıklar sonucu başlayan geçici ateşkesle birlikte derin bir nefes aldığı gibi hem Gazze’ye kısmi yardımların girişi sağlandı hem de rehinelerin bir kısmı özgürlüğüne kavuşmuş oldu.

Ayrıca, takasla birlikte hem rehinelerin yakınlarını hem de serbest bırakılan Filistinli esirler ile yakınlarından oluşan küçük bir kesim, buruk bir sevinç yaşandı.

Elbette bunlar önemli ancak, İsrail hapishanelerinde 7 bine yakın Filistinli tutuklu ve Hamas’ın elindeki rehineler hala özgür değil.

Asıl düşündüren ve korkutan ise o korkunç vahşeti durduran ‘geçici ateşkes’in pazartesi günü sonunda sona ermesiyle nelerin yaşanacağıydı.

İsrail, dört günlük ‘ateşkes’ süresini uzatma konusunda hem içten hem de dış dünyadan artan baskılar sonunda Gazze Şeridi’ndeki ‘insani ara’nın iki gün daha uzatılmasını kabul etmeye mecbur kaldı.

Son dört gündür silahlar sustu. İsrailli ve yabancı rehinelerin Hamas tarafından, Filistinli esirlerin de İsrail hapishanelerinden bırakıldığını ayrıca Gazze’ye insani yardımı artırdığını ve kuzey bölgesine de ulaştığını gördük. 

Katar ve Mısır önemli katkı sağlamasıyla sürenin uzatılması elbette güzel ve olumlu gelişme, ancak sürenin uzatılması derde deva olmayacağı açıktır.

Çünkü, bu yardım 1,7 milyon yerinden edilen kişinin ihtiyaçlarını karşılamıyor. Gazze’de insani facia her gün kötüleşiyor ve geçici ateşkes sonunda daha da kötüleşecek.

Diğer bir ayrıntı ise ‘İnsani duraklama’ uzmanlara göre bu tanımın, uluslararası hukukta yeri yok ve Gazze halkı için çözüm değil.

Nitekim, İsrail Başbakanı katil Netanyahu, ‘insani duraklama’ sonrası Gazze’de başlattıkları soykırıma kaldıkları yerden devam edeceğini açıklaması, Gazze “insani bir duraklama” soykırımın bir sonraki aşaması için silahları yeniden doldurmak üzere verilen bir ara olduğu anlamına gelmektedir.

Zira,  tüm İsrail kara kuvvetleri, her an savaşa devam etmeye hazır bir şekilde beklemekte olduğu bir gerçektir.

Eğer, bölgenin geleceği adına silahların susturulması barışın gelmesi isteniyorsa, 

öncelikli olarak, tüm rehinelerin ve de tüm Filistinli esirlerin koşulsuz ve acilen serbest bırakılması ve devamında ise uzlaşmaya yol açan diyalog sürdürülerek tüm Gazze, İsrail ve bölge halkının yararına olacak şekilde tam insani ateşkese dönüştürülmeli.

Ayrıca kalıcı barış için bölgenin geleceği adına iki devletli çözüm öneminin müzakerelerinin başlatılması şarttır.

Aksi halde ‘insani duraklama’ kalıcı ateşkese dönüşebileceği beklentileri gerçekleşmez ve İsrail, o korkunç vahşete kaldığı yerden devam eder ise savaşın süresi belli olmayan bir sürece doğru uzayacağı ve bölgeye yayılarak bir bölgesel savaşa dönüşeceği ihtimal dahilindedir.

Zira, Lübnan - Hizbullah’ı ile aralıklarla devam eden saldırılar, bir savaşa dönüşeceği gibi Filistinlilerin zorla Mısır ve Ürdün’e gönderilmelerinin bu ülkelerle İsrail arasındaki barış anlaşmasının ihlali anlamına geleceğini ve bunun ‘bir savaş sebebi’ olacağı, defalarca İsrail’e bildirilmiştir.

Tüm uyarı ve çağrılara rağmen İsrail’in saldırılarını artırarak sürdürmesi meydana gelebilecek bir bölgesel savaşın müsebbibi İsrail ve destekçisi ABD olacağı kesindir.

Yeni Akit

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat