Meral Akşener ilginç bir siyasetçi.

Baş olmak istediğinde katıksız bir ilkeler savunucusu kesiliyor. Sözgelimi MHP’de liderliğe oynadığında Bahçeli’den bile daha milliyetçi-ülkücü olduğunu söylemesi gibi. Partisini kurup başa geçtiğinde de eski Türkiye’nin sağ siyasetinde gözlemlediğimiz tüm o pragmatist elbiseleri üstüne takıp takıştırmaktan kaçınmıyor. Konjonktüre ve hitap ettiği kitleye göre retorik kuşanıyor.

HDP bahsinde yaptığı tam olarak bu.

İşine geldiğinde kendi tabanından yükselen milliyetçi tepkileri bastırmak için HDP’yi keskin bir dille PKK’nın yanına yerleştirdiğini söylüyor. Sonra akıldâneleri araya girip HDP tabanına mesaj vermesi gerektiğini hatırlattığında da, bu kez bir yanda AİHM’in Demirtaş için verdiği kararın derhal uygulanması gerektiğini savunuyor, öbür yanda da HDP tabanına göz kırpıyor.

Ne mi yapıyor?

Mesela kalkıp “HDP’ye hakaret edilerek, toptan Kürtlere hakaret ediliyor” diyerek aslı-astarı olmayan bir iddia üzerinden retorik geliştiriyor.

Peki, bu iddianın bir gerçekliği var mı? Tabii ki yok.

Meral Hanım, olmayan bir şey üzerinden kendince sonuçlar çıkartıp HDP tabanına göz kırpıyor.

Madem bu konuyu gündeme taşıdı. O vakit kendisine soruyorum: Kimlerdir HDP üzerinden Kürtlere hakaretler yağdıran? Fazla değil bir tek örnek istiyoruz sizden Meral Hanım. Aksi takdirde yaptığınız bu siyaset HDP’ye bir tür siyasi hamilik yapmak anlamına gelir.

Meral Hanım her seferinde HDP’nin “millet ittifakı”nda yeri olmadığını söylüyor. Doğru, resmi olarak yok, ama gayrı resmi olarak var. HDP’nin gayrı resmi olarak Meral Hanım’ın da içinde bulunduğu ittifak sistemi içinde hem de fonksiyonel bir unsur olarak bulunduğunu milletimiz bizzat sahada gördü. HDP’nin yetkilileri de bunu defalarca belirttiler.

Meral Hanım bilmiyor mu mesela, PKK’nın Kandil’deki baronlarının HDP adına CHP’li Ekrem İmamoğlu’nun adaylığına alenen oy istediğini? Meral Hanım bu aleni ittifak karşısında çıkıp tek kelime etmediği gibi PKK’nın HDP üzerinden desteklediği adayın arkasında durmaktan da geri durmadı. Yani PKK/HDP ile partisini aynı saf düzeninde tuttu.

Meral Hanım hem HDP ile işlerinin olmayacağını söylüyor, hem de HDP’ye akıl vermekten geri durmuyor.

Diyor ki: “HDP, Cumhurbaşkanlığı seçiminde kendi adayını çıkarmalı.”

HDP, Meral Hanım’ın neyi oluyor sahi?

Merak ediyorum: HDP’nin neyi yapıp yapmayacağı Meral Hanım’ı niye bu kadar çok ilgilendiriyor?

Sebebi açık: Meral Hanım, HDP’yi tümden karşısına alamıyor. Çünkü aynı ittifak sistemi için önümüzdeki seçimde de beraber davranmaya mecbur. Evet, mecbur diyorum, çünkü Kemal Bey neyi yapmaya mecbursa Meral Hanım da onu yapmaya mecbur.

CHP’yi Kemal Bey üzerinden dizayn etme çabası başarılı oldu.

MHP’yi Meral Hanım üzerinden ele geçirme operasyonu ise başarısız kaldı.

Bu operasyonların arkasında hangi güç odaklarının olduğu artık herkesin malumu.

O yüzdendir ki her ikisi de birbirinden ayrılamaz. Dolayısıyla CHP üzerinden HDP ile gerçekleştirilen ittifak sisteminin dışına Meral Hanım kendini çıkartamaz.

Ama Meral Hanım şunu görüyor: HDP, İYİ Parti için çok ciddi bir siyasi risk. Bu ittifak düzeneği İYİ Parti’nin tabanında ciddi kırılmalar doğuruyor.

Meral Hanım’ın, “HDP’yi PKK’nın yanına konumlandırıyorum” demek mecburiyetinde kalmasının tek sebebi de bu.

Oysa biliyoruz ki Meral Hanım en başında HDP’yi “Kürt siyasi hareketinin temsilcisi” olarak tesmiye etmişti.

Şimdi ise akıl verme yoluna gidiyor.

“Ey HDP, işimizi zorlaştırma! Sen ilk turda kendi adayını çıkart, biz de senden ötürü bize gelebilecek eleştirilerden kurtulalım!”

HDP üzerinden Kemal Bey’e verdiği mesaj da aynısı.

“İlk turda HDP’nin de desteklediği tek bir aday üzerinden gidersek seçimi kaybederiz. HDP’siz formüle HDP’yi sen ikna etmelisin.”

Şimdi sormanın tam vaktidir: Madem HDP’yi PKK terör örgütünün partisi olarak gördüğünüzü açıkladınız, o halde size ne HDP’nin ne yapıp yapmayacağından?

Meral Hanım’ın tek amacı; Biden’ın da tek amacı olan Erdoğan’ın ne pahasına olursa olsun devrilmesidir.

Meral Hanım o yüzden açıkça şunu söylemiyor: HDP ile asla! HDP ile yol yürüyen partilerle de asla!

Bunu dediği andan itibaren ipinin çekileceğini biliyor.

Dediği şu: HDP ilk turda işimizi zorlaştırmasın! HDP ile resmi düzeyde değil ama taban desteği üzerinden ittifak siyasetini yürütmek en doğrusu!

Yeni Şafak