Komplo, siyasi mizansen ve biat kültürü
- GİRİŞ16.05.2010 10:47
- GÜNCELLEME16.05.2010 10:47
Evet, ortada siyasi bir mizansen var.
Bu görüntülerin kaydedilme ve takdim biçimi düpedüz alçak bir “komplo” dur, doğru. Ama oradaki görüntüler doğru değilse Baykal’ın bunu açık yüreklilikle paylaşması gerekmez miydi?
Baykal’ın komplodan ne kastettiği de açık değil. Görüntülerin haneye girilerek kaydedilme biçimini mi kastediyor, yoksa böyle bir ilişki yokken ileri teknoloji kullanılarak varmış gibi gösterildiğini mi? Ortada iki seçenek var: Bu görüntüler ya doğrudur, ya değildir. Doğruysa, bu tarz bir ilişkisinin mazur veya meşru gösterilecek bir yanı yoktur. Doğru değilse, işte o zaman arslanlar gibi bu alçak komplonun ve komplocuların üstüne gitmek gerekmez mi?
Bu satırların yazarı, görüntülerin gerçek olduğu hiçbir kuşkuya mahal vermeden tespit edilmediği sürece peşinen “yargısız infaz” veya “haysiyet cellatlığı” anlamına gelebilecek imalarda bulunmayı dahi savunduğu ilkeler açısından yanlış bulur.
“İstifa” haberini duyduğum andan itibaren üzerinde durduğum husus hep bu oldu: Hem “komplo” demek, hem de “istifa” etmek çelişkinin dik alasıdır. Yetmezmiş gibi hiçbir kanıt sunmadan AK Parti Hükümetinin suçlanması da akla “siyasi tertip”ten başka bir şey getirmez.
***
Baykal, basın toplantısındaki sözleri ve tavrıyla bence kendi ayağına
kurşun sıktı.
Çünkü olayı tamamen AK Parti karşıtlığı üzerinden siyasallaştırdı.
Şimdi bunun sonuçlarıyla cebelleşmek zorunda kalacak.
Suçlanan AK Parti’nin kendini savunması Baykal’ı daha da yaralayabilir. Ama suskun kalan AK Parti ve Hükümet de “olayın faili” olarak algılanabilir. Bu durumda derinleşecek polemikler, Baykal’ın hem şahsi, hem de siyasi geleceği açısından ciddi riskler taşıyor.
***
CHP içinde artık Baykalperestlik boyutuna taşınan “biat kültürü”nün derin izlerinin karşımıza çıkması da bence ıskalanmamalı.
CHP ile “biat kültürü”nü yan yana getirmeme şaşıranlara diyeceğim o ki, şaşırmayın, çünkü CHP devletin resmi ideolojisine biat etmiş bir partidir. Başka bir söyleyişle, statükonun derin kabullerine iman etmiş bir partidir. “Devlet partisi” olmak, zaten böyle bir şeydir. Ayrıca “ebedi şef” ve “milli şef” gibi kavramsallaştırmalar da “biat kültürü”nü da aşan faşizm karması bir anlayışın ifadesidir.
CHP’nin devletçi-statükocu zihniyetine Baykalperest statükoculuğu eklemleyenler, umarım bir daha “biat kültürü”nü dillerine dolamazlar. “Teba-yurttaş”, “Cumhuriyet-birey” ilişkisi konusunda nutuk irat etmezler. CHP’de tam bir teba görüntüsü hakim. Sorgulayan, varım diyen birey yurttaşlar nedense ortalıkla yoklar.
İnanıyorum ki yıllarını sol ve sosyal demokrasi mücadelesi adına CHP’ye veren samimi CHP’liler bu Baykalperest görüntüden ve dahi CHP’nin içine sürüklendiği bu konumdan son derece rahatsızdırlar. Baykal’ın bizatihi kendisinin de bu resimden pek hoşlandığını sanmak istemem.
Yorumlar1