“Çıkmadık candan ümit kesilmez” hesabı 6’lı Masa’ya bel bağlayanların bazıları “Dağılmayan Masa’dan ümit kesilmez” düsturuyla hareket etmeye başladılar.

28 Şubat’ta yapılan ilk toplantının dışında dişe dokunur bir şey çıkmayınca “Masa’nın dağılmaması bile başlı başına bir başarıdır” diyerek ümidi korumaya çalışıyorlar.

Ne yapsınlar?

Haksız sayılmazlar.

Masa’ya bel bağladılar, ümitlendiler, cesaretlendiler, dilleri ve tavırları değişti ama hevesleri uzun sürmedi. Masa toplanıyor, dağılıyor ama ortaya bir şey çıkmıyor. İlk tur tamamlandı, ikinci turun ikinci toplantısı yapılacak ama hâlâ Masa’ya ümit bağlayanları heyecanlandıracak somut sonuçlar çıkmadı.

Toplanıp dağılmaktan iş çıkmayınca Masa’da oturanlar arasında siyasi rekabet artmaya, Masa’ya bel bağlayanların ise ümitleri tükenme emareleri göstermeye başladı.

İlk toplantıdan bugüne on ay geçmiş ve şurada seçime altı yedi ay kalmış, ortada ne bir ittifak ne ortak bir aday ne de temel meselelerde üzerinde anlaşılmış bir vizyon belgesi var.

Ortada on aydır tartışılan sadece bir masa var.

1- Her ne kadar bazıları Millet İttifakı’ndan bahsediyor olsa da ortada net tanımlanmış, hangi partilerden oluştuğu belirlenmiş, çerçevesi çizilmiş bir ittifak yok. Zaten bu durumu Masa’da olan bazı parti genel başkanları ve temsilcileri açık ve net bir şekilde dile getiriyorlar. “Biz iş birliği hâlindeyiz. İttifak seçim süreci başladığında açıklanır. Bu sadece yasal bir tanım meselesi” diyerek seçim dışı süreçteki birlikteliği iş birliği olarak gördüklerini söylüyorlar.

2- Uzun süredir “Niye bizim adayımızı merak ediyorsunuz? Seçim tarihi bir belirlensin şak diye adayımızı açıklayacağız” deniyordu ama seçime kaldı şurada 6-7 ay hâlâ Masa’da belirlenmiş ortak bir aday olmadığı gibi Masa’daki partiler arasında rekabet giderek kızışıyor. Seçim Kanunu’nda yapılan değişiklikle etkileri iyice azalan malum dört parti “Ne yapacağız” diye düşünürken CHP ile İyi Parti arasında cumhurbaşkanı adaylığının belirlenmesi konusunda kıyasıya bir yarış devam ediyor.

Benden duymuş olmayın ama Seçim Kanunu’ndaki değişiklikten sonra Masa’nın küçük dörtlüsünden bazı partilerin Masa’ya yük oluşturduğunu düşünen bile var Masa’da. Özellikle biri konusunda bu düşünce giderek güçleniyor.

3- 3 Kasım’da iktidarda yirmi yılını dolduran AK Parti ve Cumhur İttifakı’ndaki ortağı MHP seçim sürecini başlatarak, Türkiye Yüzyılı gibi vizyon projeleriyle toplumun önüne çıkarken oturma düzeni tartışmalarıyla başlayan 6’lı Masa’da ilk toplantıda “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” adıyla açıklanan metinden başka hâlâ üzerinde ortaklaştıkları bir metni açıklayamadılar, toplumda heyecan oluşturacak ortak bir vizyon belgesi ortaya koyamadılar.

Masa’nın tadı kaçıyor…

Yirmi yıllık iktidarın karşısına çıkmak için alayı vala ile kurulan Masa’dan aradan geçen uzun zamana rağmen somut ve toplumda heyecan oluşturacak sonuçlar çıkmayınca Masa etkisini kaybetmeye başladı.

Masa’dan ülkeyle ilgili ortaya çıkacak projeler ve planlar konuşulması beklenirken, Masa’nın kendisi konuşulmaya başladı.

Kim kime ne dedi?

Kim adaylıkta öne geçti?

Kılıçdaroğlu bu defa Masa’ya adaylığını getirdi mi?

Akşener adaylık konusunda ser verip sır vermiyor, Masa’da kartları açmıyor gibi konular kamuoyu gündemini meşgul etmeye devam ediyor.

Zaman daralıyor, somut sonuç çıkmıyor ve Masa soğuyor…

Masa altılı ama ağırlıkları farklı

Masa altılı ama ağırlıkları aynı değil. Aslında bu durumun sorun olduğu baştan belliydi. Oturma düzeni tartışmasının temel nedeni Masa’ya oturacak partilerin sahip oldukları oy oranıydı. Oy oranı bile tam olarak belli olmayan parti liderleri Masa’ya CHP ve İyi Parti ile aynı statüde oturmak istediler, aynı söz hakkına sahip olalım dediler. Bu durum işin tabiatına aykırıydı. İlk başta “Masa kurulsun sonra bakarız” yaklaşımıyla geçiştirildi. Şimdi iş ciddiye bindi. Seçim Kanunu’nda değişiklik yapıldı. Seçim yaklaşıyor. Masa’nın güçlü partilerini malum dörtlüye kendileriyle eşit statüde bakmıyorlar artık. Baksanıza dörtlünün Masa’daki ilk başta elde ettiği konuma sahip olmak için BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş bile Masa’ya aynı statüde eklemlenmeye çalışıyor.

İdeolojik farklılıklar, sosyal tabanlardaki uyumsuzluk ve Masa’daki ağırlık farklılığı Masa’yı sallıyor…

Türkiye gazetesi