Terör, müttefikler ve içimizdeki “İrlandalılar"

  • GİRİŞ15.11.2022 08:22
  • GÜNCELLEME15.11.2022 08:22

Türkiye yine bir terör saldırısıyla karşılaştı. İstanbul’un en kalabalık yerlerinin başında gelen İstiklal Caddesi’nde patlatılan bombayla 6 vatandaşımız şehit olurken 80’in üzerinde insanımız yaralandı...

Maalesef, Türkiye son yüzyıl içinde teröre hedef olan ülkelerin başında geliyor. ASALA terörünü de dâhil ettiğimizde yaklaşık elli yıldır Türkiye terör belasıyla uğraşıyor. Hem Soğuk Savaş döneminde hem de sonrasında Türkiye’nin terörle mücadelesi hiç bitmedi. Yakın çevremizdeki devletlerin durumuna ve müttefiklerimizin de içinde olduğu bazı devletlerin terörle ilişkilerine baktığımızda daha uzun yıllar terör örgütleriyle mücadelenin devam edeceği görülüyor.

Terör, devletler tarafından bir dış politika unsuru, bir vekâlet aracı olarak kullanılıyor. Son yıllarda bu durum artarak devam ediyor. Özellikle Türkiye’nin yakın çevresindeki bazı ülkelerin çökmesi/çökertilmesiyle terör örgütleri için büyük bir alan açıldı. Neredeyse sponsorsuz hiçbir terör örgütü kalmadı. Her terör örgütü kendisini önemli devletin kucağına bırakmış durumda.

Devletler arasında yürütülen rekabette terör örgütleri taşeron rol oynamaya devam ediyorlar. Kâğıt üzerinde müttefik gözüken devletler bile birbirlerine terör örgütleri üzerinden mesaj veriyorlar. Birinin terör örgütü diğerinin müttefikine dönüşmüş durumda.

Bir taraftan resmî toplantılarda, zirvelerde, ikili görüşmelerde süslü cümlelerle teröre karşı ortak mücadeleden, küresel ortaklıktan bahsedilirken, diğer taraftan bütçelerden terör örgütlerine ödenek ayrılıyor, örgüt elemanları eğitiliyor, donatılıyor.

Bunun en çarpıcı örneğini ABD’nin davranışında görüyoruz. 11 Eylül 2001 olaylarından sonra güya teröre karşı savaş ilan eden ABD, şimdi hiç çekinmeden en yakın müttefiki olduğunu iddia ettiği devlete, yani Türkiye’ye karşı olan terör örgütü PKK/YPG/PYD/SDG ve türevlerine sonsuz destek veriyor.

Türkiye’nin güneyinde, Suriye’nin kuzeyinde Türkiye ve bölge ülkelerini derinden etkileyecek bir terör kuşağı/yapılanması oluşturmak için elinden geleni yapıyor. Müttefiki Türkiye’ye silah ambargosu uygularken terör örgütüne rüyasında göremediği silahları veriyor. Bütçesinden terör örgütüne ödenek ayırıyor. Onu koruyor, eğitiyor, donatıyor.

Bunun lamı cimi yok. Geldiğimiz nokta itibarıyla ABD Orta Doğu’da teröre sponsorluk yapıyor ve bu durumdan en çok zarar gören ülkelerin başında da Türkiye geliyor.

Türkiye’nin itirazlarına ve her türlü uyarılarına rağmen bir müttefik(!) olarak ABD, Türkiye bir terör saldırısıyla karşılaştığında utanmadan, sıkılmadan, arsızca Dışişleri, Beyaz Saray veya Ankara Büyükelçiliği üzerinden başsağlığı mesajı yayınlayarak üzüntü belirtiyor.

İşin daha da kötü tarafı ABD, Türkiye karşıtı terör örgütlerine destek verirken yalnızlık çekmiyor. Önemli NATO ülkelerinin de içinde olduğu bazı ülkeler ABD ile birlikte teröre destek konusunda omuz omuza çalışıyorlar. Kime karşı? NATO’nun yükünü taşıyan, Avrupa güvenliğine sonsuz katkı sağlayan müttefikleri Türkiye’ye karşı.

 

Ya içimizdeki “İrlandalılar?"

 

Maalesef, içimizdeki “İrlandalılar" müttefiklerden beter!.. Ülkede bir terör saldırısı olduğunda vakit kaybetmeden beşinci kol faaliyetinin yılmaz savunucusu konumuna geçiyorlar. Terör eylemini ve teröristi/teröristleri bir tarafa bırakıp, hemen devleti ve iktidarı hedefe koyuyorlar. Eylemi gerçekleştiren teröristin amacının daha fazla derinlere nüfuz etmesinin gönüllü elemanı gibi davranıyorlar.

Faili belli olmayan, yuvarlak cümlelerle terör örgütü ve destekçilerini fazla üzmeyecek kıytırık bir kınama mesajından sonra hedefi saptırarak devleti ve iktidarı hedefe koyma yolunu seçiyorlar.

Terör eylemini gerçekleştiren örgüte sesleri çıkmıyor. Onlara destek veren ve bunu saklama gereği dahi duymayan ABD gibi ülkeleri ağızlarına almıyorlar. İçeride örgütü koruyup ve sözcülüğünü yapanlara karşı aşırı hassasiyet gösteriyorlar.

Devlet veya iktidar kararlı bir şekilde terörle mücadele süreci işletmeye başladığında bahsettiğimiz içimizdeki “İrlandalılar" hemen ortaya “Barış pıtırcığı” olarak çıkıyorlar.

Devleti katliam yapmakla suçlayan metinlere imza atıyorlar. İçeride ve dışarıda terör örgütlerini haklı gösteren konuşmalar yapıyorlar.

Eylemi yapan terör örgütleri açıklama yapana kadar ülkede “Kontrollü terör” yapılıyormuş algısını oluşturmaya çalışırlar.

TÜRKİYE GAZETESİ

Yorumlar1

  • Ahmet 1 yıl önce Şikayet Et
    Ölümüne Reisleyiz her daim ölümüne, bu kefere takımı son kozunu oynuyor, La galibe illallah el hükmü lillah
    Cevapla Toplam 5 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat