Davranışıma değil, ihtiyacıma bakın

  • GİRİŞ01.01.2012 10:22
  • GÜNCELLEME01.01.2012 10:22

Merhabalar. Bu köşeyi bazen Mehmet Abi, bana bırakıyor. Ben de kendi deneyimlerimi bir çocuk olarak sizlerle paylaşıyorum. Diyor ki Mehmet Abi, “Hep büyükler çocukları anlatacak değil ya, biraz da çocuklar kendilerini anlatsın.” 

“Yok, çocuklara şöyle davranın, bu şekilde davranın” sözlerini pedagoglardan çok duymuş olabilirsiniz. Şimdi ise bir çocuk olarak ben bana ve sorunlarıma nasıl yaklaşmanız gerektiğini anlatacağım. Biraz kendi psikolojimden bahsedeceğim. Amacım biz çocukları biraz daha fazla anlamanızı sağlamak. Çünkü anladığınızda bize daha doğru yaklaşabileceksiniz.

Biz çocuklar bazen sizlere göre gereksiz davranışlar sergiliyoruz. Tırnaklarımızı yiyebiliyoruz. Ya da bir gün durup dururken altımıza kaçırmaya başlayabiliyoruz. Bazılarımız okulda şiddet uyguluyor, bazılarımız ise sanki inadına sizlerin dediğinin tersini yapar gibi hareket ediyor. İçimizde kardeşine gizlice vuranlar, babasının cebinden para aşıranlar, yapmadıklarını yapmış gibi anlatan arkadaşlarımız da var. Kısacası sizin dünyanızda ne kadar sorun varsa, bizim dünyamızda da o kadar sorun var. Bu sorunlara iki türlü yaklaşmak mümkün ama: 

A) Neden bu sorunlar sende var?

Bu yaklaşımdaki bazı anne-babalar çocukları bir soruna sahip olduğu için onlara kızarlar. Bağırarak, korkutarak, cezalandırarak bu sorunu çözmeye çalışırlar. Dikkatlerini davranışlarımıza verirler. Davranışın ardındaki ihtiyacımızı görmezler. Örneğin tırnak yemeye başlayan çocuklarını, her tırnak yerken gördüklerinden kızarlar. “Çek elini ağzından” gibi uyarılar gönderirler. Ya da altına kaçırmaya başlayan çocuklarına her sabah bağırır, “Kocaman çocuk oldun, hala bebek gibi altına kaçırıyorsun” diye ağır eleştiri gönderirler. Bu anne babalar, görünen davranışa odaklanırlar ve onu düzeltmeye çalışırlar. Bu yaklaşım pek işe yaramaz ve biz çocuklar yaptıklarımızı yapmaya devam ederiz. 

B) Bu sorun neden ortaya çıktı? Nasıl çözülür? 

Bizim sorunlarımıza yaklaşırken takip edilen ve daha doğru olan diğer yaklaşımda, anne-babalar davranışa değil onu ortaya çıkaran ihtiyaca yönelirler. Çünkü bizim her yanlış davranışımızın altında genellikle karşılanmamış ihtiyaçlarımız vardır. Altına kaçıran bir çocuğun yeni gelen bir kardeşi olabilir. Bu çocuk, kardeşi nedeniyle annesinden, babasından ve diğer sevdiklerinden eskisi kadar sevgi ve ilgi görmüyor olabilir. Altına kaçıran bu çocuk aslından bir mesaj veriyordur: benim daha çok ilgiye ve sevgiye ihtiyacım var. İşte anne-baba olarak bizim görünen davranışlarımıza değil de ihtiyaçlarımıza odaklanırsanız, davranışlarımızı değil de ihtiyaçlarımızı çözmeye çalışırsanız daha doğru bir yol takip etmiş olursunuz. 

Babasının cebinden para alan bir çocuk, aslında başka bir ihtiyacına dikkat çekiyor olabilir. “Ben isteklerimi sizinle iletişim kurarak yerine getiremiyorum.”, “Benim isteklerime çözüm üretmiyorsunuz, karşı çıkıyorsunuz.”, “Sizinle iletişim kurmaya ihtiyacım var.” mesajını size gönderiyor olabilir. Yapmadıkları şeyleri yapmış gibi anlatan, sahip olmadıkları şeylere sahipmiş gibi davranan, kendini üstün göstermeye çalışan çocuklar,  “Benim de kendimi değerli hissetmeye ihtiyacım var.” mesajını veriyor olabilir. Bu nedenle biz çocukların davranışlarını değil, ihtiyaçlarını düzenleyin lütfen.  

Biz çocukların temel ihtiyaçlarını sıralayayım size. Öncelikle güven isteriz biz. Sonrasında ilgi ve sevgi isteriz. Kendimizi değerli hissetmek isteriz. Evde, okulda bir sükûnet ortamı olsun isteriz. Dingin bir ruh hali isteriz. Biraz büyüdüğümüzde bağımsız ve özgür olmak, kendi işimizi kendimiz yapmak isteriz. Sosyal bir ortamda sevdiklerimizle iletişim kurmak, başarılı olduğumuzu hissetmek diğer ihtiyaçlarımız arasındadır. Bir sorun olduğunda bu ihtiyaçlardan hangisi karşılanmamış diye bakabilirsiniz.         

Özetle, biz çocukları değerlendirirken ve sorunlu gördüğünüz davranışlarımıza bakarken lütfen şu soruyu sorun kendinize: “Bu davranışın arkasında hangi ihtiyaç olabilir, ben bu ihtiyacı nasıl karşılayabilirim?”. Bizleri çok seven Sabiha Paktuna Keskin teyzemizin dediği gibi deyip bitirelim: Çözülmesi gereken davranışlar değil, onların arkasında ihtiyaçlardır. 

Mehmet Teber - Haber

Psikolojik Danışman & Pedagog

www.mehmetteber.com – m.teber@yahoo.com 

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat